AFFAN:temiz ,saf anlamında ama ben hiçbir zaman ne temiz ne de saf olabildim hayat beni erken yaşta büyüttü,olgunlaştırdı güçlü kalmalıydım peki bunca hepsi yalan olursa yaşadıklarımın hepsi boşaysa bildiğim tek şey var o da güçlü kişiliğimden asla...
Evet bu bölümde hem piknik hem de karakol maceramız var kim bilir neler olacak o zaman okuyup öğrenelim>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
Affandan:
İlacımı içtikten sonra akşam yemeğini sakince yiyip odama çıkıp uyumuştum.
Hayatımda ilk defa piknik yapacaktım ve sıkıcı olacağını düşünüyorum nedensizce o yüzden pek de heyecanlı değildim
Yemek yerken Gök, Güney ve Batumun da gelmesini istemişti ve babam da kabul etmişti
Batum ile iyi anlaşıyorlardı ve ben bundan çok hoşlanıyordum.
Sabah alışkanlık olduğu için erkenden kalmıştım kısa bir duş aldım ve üzerimi giyindim . Kahvaltıyı piknik yerinde yapacakmışız.
Ha bu arada söylemeyi unuttum piknik yeri dediğim yer bir at çiftliğine benziyordu orayı ikiye bölmüşlerdi .bir taraf at çiftliği iken diğer taraf ise piknik yeriydi ve bence çok zekice bir plandı.
Ver asıl bomba oranın sahibi babammış .
Her zaman söylediğim gibi zengin insanın hali de bir başka oluyor....
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Giydiği kıyafet)
Kıyafetimi giyindim ve saçımı taç şeklinde örmeye başladım. Birden odanın kapısını biri davar gibi açıp içeri girdi
"Oha ayı" diyerek elimdeki örgülü saçım ile arkamı döndüm
Göktü. Onu gördüğüm gibi göz devirdim
"Bu ne biçim bir kapı açma biçimi insan bir kapıyı çalar ya müsait olmasaydım üzerimi giyiniyor olabilirdim." Dedim yüzümü buruşturarak
Elini ensesine atıp mahcup bir şekilde baktı ve
"Giyinme odası boşuna mı var kızım?" Dedi kaşlarını havaya kaldırarak
Ve geçip yatağıma oturdu.
Ofladım ve aynaya bakarak saçımı örmeye devam ettim
"Tamam Gök en haklı sensin oldu mu?" Dedim
Bana bakarak sırıttı "oldu"
Ona göz devirip saçımı tel toka ile tutturdum ve makyaj masasına yaklaştım
Gök beni izliyordu .
Acaba hangi göz farı bu kıyafete uyar diye düşünüyordum dudağımı büzerek aynaya baktım ve kendimi inceledim
"İkiz şu açık gök mavisi renginde olan far kıyafetine uyar birde hafif kırmızı tonlarında olan bir de şu ruju sür yanaklarına da hafif bir pembelikte olan bu allığı da sürsen hazırsın" diyerek elime eşyaları verdi.
