2

35 1 0
                                    

Gölgeme bakarak telefonu açtım. Titremeye başlamıştım. Korkuyordum. Kırık bir sesle "alo?" dedim.
"alo naber Mihribancım?"
"ne var?"
"neden bu kadar aksisin? haa doğru gölgemiz değişti. Korkmanı gerektiricek bir şey yok tatlım." dedi
Şok olmuştum. altımdaki yansımam şuan telefonda konuştuğum yabancıya mı aitti? Aman Tanrım! bir de gelmiş korkmanı gerektirecek bir şey yok diyor! Her an bayılabilirdim.
"Bana bak, bunu nasıl yaptın bilmiyorum ama hemen bana açıklamak zorundasın! Düzelt şunu, hemen!"
"yoo kalsın ben çok beğendim." Allah'ın belası "manyak mısın ya? Lütfen düzelt şunu!" dedim, haykırarak.
"neden böyle yapıyorsun? ne istiyorsun benden? söyle yapacağım."
"bir şey istemiyorum. Sadece konuşmak, tanışmak istiyorum."
"delirmişsin sen! adam gibi karşıma geçip tanışmak istediğini söyleseydin! gölgemi geri ver! buna ne gerek var sen nasıl birisin? bunu nasıl becerdin?" gözlerim dolmuştu.
"o sır canım, iyi geceler. öptüm." diyerek kapattı. çıldırdıcaktım! hemen uyuyacaktım, kesinlikle sabah düzelicekti. Halisülasyon görüyordum. Koşarak eve çıktım. Hemen yatağa girip uyumaya çalıştım. Tam dalacaktım ki; mesaj geldi. Bir anda telefona dadandım. Yabancı numaraydı. Ağlayacak gibi yüzümü büzdüm. Mesaja tıkladım.
Gönderen: 0543 4** ****: "bak amacım seni üzmek falan değil. Sadece biraz konuşmak istiyorum. Lütfen amacımı kötü anlama kızz."
Derin bir nefes aldım. Bir insan neden böyle yapar? anlamıyorum. Kim bu sihirli biri mi Selena gibi biri mi? kafam almıyor.
İletilen: "amacın şuan benim için 2. planda. Sadece gölgeme naptın açıkla. Kimsin nesin? gölgemi nasıl değiştirdin?"
Gönderen: 0543 4** ****: "bak öncelikle insanım. Çıkar şunu kafandan. evet gölgen benim yansımam. Ben degistirmedim. Korkmanı gerektiricek bir şey yok. Zamanla nasıl biri olduğumu öğreneceksin. Yansımanı değiştirmek istiyorsan; benimle iletişimini kesme."
İletilen: "ne bu emir falan mı?" yazdım
Gönderen: "peki sen bilirsin. Çok yakışıklı olduğum için tabi gölgeni değiştirmek istemeyeceksin."
İletilen: "Boş yapma ismini söyle."
Gönderen: 0543 4** ****: "Nabel diye seslenebilirsin tatlım."
İletilen: "peki. Kaç yaşındasın?"
Gönderen: "29 canım."
İletilen: "Aramızda 5 yaş var. farkında mısın?"
Gönderen: "evet? bence çok güzel yaş farkı. Gayet cazip bir fark;)"
İletilen: "delisin sen. Şimdi yansımam halisülasyon değil mi?"
Gönderen: "hayır. rahat ol. başkası göremiyor ama sadece sen farklı görüyorsun. aklında yüz tane soru var biliyorum ama bak rahat ol yansımanın keyfine bak;)"
İletilen: "lütfen yarın düzelt şunu. bak söz veriyorum iletişimimi kesmiyeceğim. Yeterki düzelt şunu." Gönderen: "sana 5 metre ve altında yaklaşırsam gölgelerimiz değişiyor, bunu bende son günlerde farkına vardım sana ulaşma amacım da bu. Şöyle bir durum var geceyi gölgeme kapattığın için güneş doğana kadar böyle olacak. kimsin, aramızda nasıl bir bağ var bunu öğrenmem lazım. bu olayları düşünme artık uyu. ne demiş No Land: "düşünme kaybolursun."
İletilen: "tamam düşünmemeye çalışacağım. iyi geceler."
Gönderen: "sana da."
telefonu kapatıp tavanı seyretmeye başladım. Bir süre sonra telefonu elime tekrar aldım
İletilen: "neden yüz yüze tanışmak yerine yabancı numaradan tanışmayı tercih ettin?"
Saat 00.19 du. Normalde saat gece 1 gibi uyuyordum. Dondurma almıştım aklımdan çıkmıştı. Mutfağa gidip biraz yemek istedim. Işığı açıp gölgeme baktım. hâla aynı. Gölgemi izledim; hafif kıvırcık saçları vardı. Uzun boyluydu 1.80 vardı. Benim gibi 1.69 a bu boy yakışmamıştı. Oldukça da kaslıydı omuz ve kollardan belliydi. Dondurmanın 3. kaşığı aldığımda kapıdan sesler geldi. Delikten baktım. Kimse yoktu. Arkamı dönüp mutfağa gidecekken kedi sesi duydum. Uzaktan değildi. Kapımın dibinden geliyordu. Kapıyı açtığımda; sarı renkte, yeşil gözlü bir kedi masum masum bana bakıyordu. Bir kaç saniye öylece bakıştıkta sonra direkt içeri kaçtı. Ani hareket ettiği için hafif bir çığlık atmıştım. Kapıyı açık bırakıp hemen peşine düştüm. Oturma odasından balkona kaçmıştı. Balkondan mutfağa "pisi pisi gel buraya. Dursana be! nasıl yakalayacağım ya?" sesleniyordum. Biraz sesli söylendiğim için balkonlarımızın yanyana olduğu kapı komşum sesimi duymuş. Kapının açık olduğunu görünce içeri girmiş. Eğilerek kediyi ararken iki bacak gördüm. Korkudan hızla ayağı kalktım.
"sen kimsin? çabuk çık dışarı! imdat!" gibi sözlerle adamı ittirerek dışarı çıkarmaya çalıştım karşımdaki "dur ben karşı komşunum. Balkondan sesin geldi. Kapının açık olduğunu görünce bir şey oldu sandım." diye açıklama yaptı.
"eve bir kedi girdi. Onu çıkarmaya çalışıyordum." dedim
"sarı tüylü, yeşil gözlü müydü?" dedi. Dalgın dalgın;
"evet." dedim.
"o benim kedim. Kapımız açık kalınca kaçmış. Bende sokakta onu arıyordum. Dur geliyorum hemen."
evine gidip elinde bir şeylerle geri geldi balıktı galiba. Sanırım kedilerin çok sevdiği ama nadir verilen bir şeydi. Evde elindekini gezdirdikten sonra kedi direkt koşarak geldi. Yemeği direkt midesine indirdi. Sahibi kucağına alıp
"ben Samet. Siz?" diye sordu
yarım yamalak bir tebessümle;
"ben de Mihriban." dedim o da gülümsedi. Kapıya doğru yürüdü. Arkasını döndüğünde kedinin biraz başını okşayıp
"ismi nedir?" dedim.
değişik bir bakışla gözlerime baktı.
"Gece." dedi.
"güzelmiş." dedim
"öyledir." dedi ve gitti bende direkt 4. kaşığımı almaya gittim. Dondurmanın yarısını yedikten sonra saate baktığımda 00.38 di direkt yatağa girip uyudum.

Yabancı Numara Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin