5-Pembe Saçlar?

24 1 0
                                    

Jisung - 30 Ekim

Sabah yine demirlere vurulma sesiyle uyandım. Uyanabilmek için birkaç saniye gözümü kırpıştırıp doğruldum. Karşımda Changbin'i görmemle hemen yanına koştum.
"Günaydın! Mektubumu verebildin mi, yakalanmadınız değil mi? Cevap yazdı mı, ben uyu-"

Katlanmış bir kağıt parçasını parmaklıların arasından neredeyse gözüme sokacak şekilde geçirmesiyle sesim birden kesildi.

"Günaydın çocuk. Yakalanmış olsaydık beni burada görebileceğini sanmıyorum. En iyi ihtimalle işime son vermekle yetinirler."

Onu gizli saklı işlerimize alet ederek gerçekten riske sokuyorduk. Bu yüzden içimde kötü bir his oluştu ve yüzüm düştü. "Özü-"

"Özür dile diye demedim, sorun olmadığını söylemiştim. Ayrıca canım istemese yardım etmezdim, zorla yaptırmıyorsunuz ya" dedi kaşlarını kaldırarak.

Önce içten bir gülücük gönderdim sonra yüzümde alaycı bir ifadeyle "Aynen aynen" dedim ve kağıdı alıp arkamı dönmüştüm.

"Kahvaltını da getirdim, ben gelene kadar ye. Geldiğimde tepsiyi de mektubu da alırım"

Kafamı sallayarak onaylamamla gitmişti. Heyecanla hemen yatağıma oturup katlanmış kağıdı açtım. Ah, Minho'mun yazısı ne kadar da çirkindi! Özellikle benimkiyle karşılaştırılırsa...

Benim yaptığım gibi kağıtta boş kalan yerleri kalplerle doldurmuştu, bu saçma bir şekilde bana çok tatlı gelmişti. Şu an yanımda olmaması onun için iyi oldu sanırım yoksa o minicik burnundan ısırabilirim.

Yazacağım cevabı düşünürken yemeğimi yedim ve hemen yazmaya koyuldum.

Minho'm,
Sevgilim,
Benim için endişelenmenize gerek yok, iyiyim. Hem artık geldiniz ya, kötü olmam mümkün değil. Yemeyi ve uyumayı da aksatmıyorum. Sen de aynı şekilde kendine dikkat et.

Beni görebilmek için hırsızlık yapıp hapse girmek mi!! Vaov daha romantik bir şey görmemiştim (kesinlikle hafıza kaybımdan dolayı değil) Ciddi olursam benim yüzümden buraya düşmeniz kendimi biraz kötü hissettirdi ama bencil tarafım ağır basıyor. Yine de seni görebildiğim, konuşabildiğim için mutluyum.

O gece konusunda... Yani benim yapmış olduğum kesin değil, sadece bir ihtimal. Ben de böyle bir cinayet işlediğime inanmıyorum, bunu yapacak kişi gerçekten bir canavar olmalı. Seungmin'in olayı açığa kavuşturacağına inanıyorum. Bu haber gerçekten beni rahatlattı, vicdan azabı o kadar ağır geliyordu ki. Ama yine de aile için üzülmekten alamıyorum kendimi, kim olursa olsun birileri onların hayatlarını çaldı sonuçta. Umarım ruhları huzur bulmuştur.

Chan hyungla tanışmamı hatırlıyorum, ona hep minnettar kalacağım.
Çilli... onunla oldukça eğlendiğimizi hatırlıyorum, şimdi onu görebilmeyi ne kadar isterdim.
Hyunjinin oyunculuğunu izlemeyi dört gözle bekliyorum. Ayrıca ikisi sevgili ve beraber tatlış bir pastane mi açtılar?!

Benim için suç işleme romantikliğinle yarışır ama tabii ki senin yaptığın çok daha değerli. Senin minik gülüşün bile çoğu şeyden daha değerli. Mektubunda lütfen diğer arkadaşlarımızın yanında bizden de bahset.

Seni seviyorum, sıcacık sarılıyorum,
Sincabın.

Not: Saçını pembeye boyasam napabilirsin ki?

Mektubumu dünkü gibi süsledim ve katlayıp yine yastığımın altına koydum.

Changbin'in gelmesiyle kağıdı verdim ve yanımdan ayrıldıktan sonra çizim yaptığım duvar köşesine gittim ve yerde karanlıkta saklı duran tebeşirleri alıp yere oturdum. Işık buraya net vurmadığı için duvardaki çizimleri görebilmek için oldukça dikkatli bakmak gerekiyordu. Sanırım bu yüzden Changbin hiç fark etmemişti ya da fark etti fakat umursamadı.

Prisoner | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin