The Overdrive

chapter five: duluth vs minnesota

medya; man i am - sam smith

BUBÖLÜMİÇİNHEYECANLIYIM

bu arada instagrama taehyung ve jungkook'un takımındaki oyuncuları daha iyi düşünebilmeniz için örnek fotoğraflar koydum. bakmayı unutmayın💕 özellikle maç esnasında kafanız çok karışabilir çünkü🥹

umarım beğenirsinizz!!
iyi okumalar💌

The Overdrive

Jungkook

Soyunma odasında Koç McDermitt'in yüksek sesi yankılanırken kaskımı elime aldım.

"Minnesota takımını yerle bir edin!" diye bağırdı. Sırıttım. Kesinlikle onları yerle bir edecektik. Günün sonunda bir bebek gibi ağlayacaklardı ve Taehyung Kim belki de sinirden sopasını kıracaktı.

"Kabul et koç, sen de o takıma feci sinir oluyorsun."

Koç dudaklarını birbirine bastırıp başıyla beni yavaşça onayladı. "Tüm takımım nefret ediyorken istemsizce bana da geçti sanırım." Hepimiz güldük.

"Pekala, şimdi o kıçlarınızı kaldırın, sopalarınızı alın ve o lanet takıma kim daha büyükmüş gösterin!"

Takımca sopalarımızı kaldırıp koçun verdiği gazla bağırdık. Ardından koç soyunma odasından çıktı ve son dakikalarımızda bizi yalnız bıraktı.

O an aklıma dank eden gerçekle büyükçe sırıttım. "Hey, Austin." dedim yanımdaki sarışın bedene. "Az daha iddiayı unutuyorduk."

Austin de benim gibi sırıttı. İkimiz de hızlıca kendi soyunma odamızdan çıkıp Minnesota takımının soyunma odasına doğru ilerledik.

"Kaptan," dedi Austin. "Kesinlikle etek mükemmel bir fikir."

Gülümsedim. "Kim'i etekli görmek için şimdiden sabırsızlanıyorum."

Taehyung'ların soyunma odasına geldiğimizde son hazırlıklarını yapıyorlardı. Sırtımı kapı pervazına verdim ve kollarımı göğsümde kavuştururken "Selam bebeğim." dedim.

Taehyung bağcıklarını bağladığı patenlerindeki bakışlarını bana kaldırdı. "Ne arıyorsun burada?" diye sordu.

"İddiamızı onaylamayı unuttuğumuzu fark ettim. Sonra kaybettiğinde kabul etmemezlik yapıp ağlamanı istemem."

Sinirli bir nefes verdi. Kafasını çevirdi ve takımına baktı.

Yerinde dikleştikten sonra "Tamam. Bu sefer nesine giriyoruz?" dedi.

Ona birkaç adım yaklaştım. "Maçı biz kazandıktan sonra bir kutlama partisi yapacağız." Taehyung kurduğum cümleye güldü. "Ve sen ve takımın o partiye mini eteklerinizle geleceksiniz."

Diğerlerine baktım. Hepsi de beni alaya almıyordu. Umrumda değildi, ne de olsa kaybettiklerinde yenilgiyi yüzlerinde görecektim.

Taehyung kıkırdadı. "Kazanacağına bu kadar emin olman çok acınası."

Tek kaşımı kaldırdım. "Gerçekleri söylemek ne zamandır acınası olmuş?"