chapter fourteen: kim family

2.2K 286 85
                                    

medya; paradise - chase atlantic

dün attığım bölümü de okumayı unutmayın💗

umarım beğenirsiniz
iyi okumalar!

The Overdrive

Taehyung

Küçüklüğüme dair olan anılarımın neredeyse hepsi mutsuzluk ve yalnızlıktan ibaretti.

Annem ve babam kendimi bildim bileli çalışırlardı. Ortak, fazlasıyla kök salmış bir hukuk büroları vardı ve bu yüzden bile her zaman kendimi onlardan uzak hissetmiştim.

Abim her zaman evin zeki çocuğu olmuştu. Annemlerin ona nasıl gözleri parlayarak baktığını, tıp fakültesini kazandığında gurur duyduklarını hatırlıyordum.

Fakat ben bunları hiçbir zaman yaşamamıştım.

4 yaşındayken, abimle ilk defa hokey maçı izlediğim andan beri hayalim NHL'de oynamak olmuştu. Evin kaygan zemininde sanki bir ringteymişim gibi kayıyor, babamın golf sopasıyla yuvarladığım kağıtı sürüklüyordum.

Ailem ilk başta bunun bir çocuk hobisi olduğunu düşünsede zaman geçtikçe hokeye daha da merak sarmam ve derslerden istedikleri kadar yüksek not almamam onları sinirlendirmeye başlamıştı. (Aldığım notlar genelde B+ ya da A olurdu; fakat onların benden istediği bir tam nottu.) Bunun sadece bir heves olduğunu, hokeyi seçersem beş parasız kalacağımı söylüyorlardı.

Ailem zengindi, torunlarımın bile rahatça yaşayabileceği bir servetleri vardı ve biliyordum ki para kazanamayacağım bir mesleğe bile atılsam ailem üstünden geçinebilirdim. Fakat durum bu değildi. Onlar, çocuklarının insanlara gururla söyleyebilecekleri bir meslekleri olsun istiyorlardı. Ülkenin önde gelen büyük iş adamlarıyla buluştuklarında çocuklarının şiddete meraklı bir sporla ilgilendiğini söylemek istemiyorlardı. Sosyete onlar için önemliydi ve ben onları bu konuda hiçbir zaman gururlandırmamıştım.

Belki ufacık bile olsa babam beni kabullenmiş olabilirdi; fakat annem kesinlikle kabullenmemiş ve kabullenmeyecekti de.

Şimdi, ayda bir yaptığımız aile yemeğinde de kendimi fazlasıyla gergin hissediyordum. Bu yemeklerin eskisi gibi haftada bir olmamasından dolayı mutluydum. Onlardan bilerek uzağa taşınmamdan dolayı Şikago'ya uçakla gelmek zorundaydım. Şaşırtıcı bir şekilde her hafta gelmemin zor olduğunu kabullenmiş, bunu ayda bire çekmişlerdi.

Abim ve yanında oturan nişanlısı Cecelia, düğün hazırlıkları hakkında konuşurken annem ve babam Cecelia'nın ailesiyle derin bir sohbete girmişlerdi.

Cecelia ve ailesi İtalyan göçmenleriydi. Bu yüzden Cecelia'da olmasa bile akrabalarının genelinde anlaşılır bir aksan vardı.

Akrabaları diyordum çünkü lanet aile yemeği bugün sadece 4 kişiden oluşmuyordu. Abimin nişanlısının geniş ailesi de buna dahildi. Abimden Cecelia'nın ailesinin İtalya'nın önde gelenlerinden olduğunu öğrenmiştim. Anne ve babamın sırf bu yüzden bile onları aile yemeğimize çağırdığına yemin edebilirdim.

Abimi sevsem de bazen ona bu kadar mükemmel olduğu sinir olmadan duramıyordum. Tıp fakültesini bitirip doktor olması yanı sıra bir de zengin bir ailenin kızıyla nişanlanmıştı.

The OverdriveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin