Lily | Kookmin

| Bölüm 6

"Jimin gelmiyor musun? Bak son kez soruyorum, ben gidiyorum." Taehyung, sırasında uyuklayan arkadaşını kaldırmaya çalışıyordu yarım saattir çünkü öğle arasına girilmişti ve kendi karnında iç savaş çıkabilirdi her an. Bunu önlemek için acilen yemek yemesi gerekiyordu ama minik olan ondan tamamen zıttı, hiç aç hissetmiyordu. Bu sıralar aklını kurcalayan şeylerden endişeliydi. Endişeli olduğu zamanlarda pek yemek yemeyi beceremiyordu.

"Hayır Tae, biraz çalışmam lazım. Dans hocası bu cuma tüm koreografiyi bitirmemi istiyor." Jimin yavaşça başını kaldırdı ve ayağa kalktı. Çantasını eline alıp arkadaşıyla yürümeye başladı. "Yine de belli bir yere kadar eşlik edebilirim."

Jimin'in eşlik edeceği yer merdivenlere kadardı çünkü Tae yemek yemek için aşağıya, Jimin dans etmek için yukarı çıkmalıydı.

"Sağ ol zahmet oldu ya." Tae göz devirdi ve merdivenlerden inmeye başladı. "Bir şey lazım olursa aramayı unutma!" Kendisi kaybolduğunda Jimin küçük adımlarla yukarı çıkmaya başladı, bugün pek hâli yok gibiydi belki de dünden kalma olduğundandır. Yoongi ile öncesinden birkaç şey içip ardından Kai'nin verdiği içeceği içmemeliydi ama bu tamamen kendi suçu olduğu için bahane olarak kullanmak istemiyordu hem vakti yeterince azdı, zaman da fazlasıyla hızlı geçtiğinden kaçma imkanı yoktu bu provalardan.

Dans odasına geldiğinde kapıyı açmaya çalıştı her zaman ki gibi kilitliydi, bu saatlerde pek kimse olmuyordu. Sınıfın başkanı olarakta anahtar genelde kendisinde oluyordu eğer biri Jimin'in ders saatinde buraya gelmek isterse anahtarı ondan alıyorlardı ve geri ona bırakıyorlardı.

Şimdi yine kilitliydi, belki dans hocası içerdedir diye açmayı denemişti ama o da sanırım öğle yemeğine geçmişti. Pek iyi, kendisi tekken daha rahat hissediyordu zaten.

İçeri girdiğinde kapıyı kapattı ve çantasını asıp içerisinden dans için kıyafetlerini çıkardı. Oldukça rahat şeylerdi, altına siyah bir eşofman üstüne de beyaz bir sweat en rahat dans outfiti olabilirdi Jimin için.

Dans stüdyosunun içerisinde bir oda daha bulunuyordu orayı genelde üstlerini değiştirmek için kullanıyorlardı. İçeri girip üstünü değiştirdi ve çıktı, direkt olarak başlamak istiyordu. Kenardaki masada duran bilgisayardan şarkısını açtı ve koreografiyi ilk olarak hatırlamaya çalıştı. Her ayrıntısını tek tek hatırlaması bazen çok zor oluyordu bu yüzden genelde kendisini kameraya alıp bir sonraki dans provasında onu açıp tekrar ediyordu. Beğenmediği yerleri değiştirip tekrar ve tekrar bunu düzenliyordu.

Evet işi çok zordu, her gün arka arkaya provalar yapmak kesinlikle vücudunu hassaslaştırıyordu ama ondan sonra kendine baktığında hassaslaşan tek kısmının beynin içindeki düşünceler olduğunu fark edebiliyordu çünkü Jimin dansa başladığından beri oldukça iyi kilo vermişti en azından fazlalıklarını vermiş ve kas oranı abartı şekilde artmasa da iyi bir yere ulaşmıştı. Bu yüzden mutluyu evet, dans etmeyi zaten hep çok sevmişti.

Jimin şarkıyı biraz daha yavaşlattı ve kendi dansını tekrar etmeye başladı, belli bir yere kadar tüm hareketleri oldukça pürüzsüz yapmıştı. Bir yerden sonra artık çalışmadığı kısımlara gelmiş ve oralar az önceki gibi olmamıştı.

O yüzden yeni hareketleri denemeye, kendine uydurmaya çalışıyordu.

Kapı çaldığında Jimin hemen şarkıyı durdurdu ve nefes nefes kalmış şekilde, "Gel." dedi. Kapı açıldığında Jungkook'u görmeyi yemin olsun ki beklemiyordu.

Jungkook karşısında nefes nefese kalmış, saçlarının ön kısmını bağlamış ve ayakkabıları olmayan, yalın ayak bir çocuk görmeyi de beklemiyordu.