Bir hortlak olarak reenkarne olan ve anılarının çoğunu hatırlamayan ana karakterin reenkarne olarak geçirdiği 100 yılın öyküsü. Büyük bir adalet ve koruma içgüdüsüyle dolup taşan ana karakterimiz, anılarını hatırlama şansı yakalayabilecek miydi? Yok...
Liunayla Bambi, gün batımına bakarken kurdukları kampta et pişiriyorlardı, eti pişirdikten sonra Liuna yemeye başladı, fakat et Bambinin içinden geçiyordu, Liuna: "Aç değil misin?" dedi, Bambi: "Hayır, açım. Eti yiyemiyorum." Dedi ve Liunaya neden yiyemediğini gösterdi, Liuna ağzını açacakken Bambi öldürdükleri ineğin cesedinin yanına geldi, bunu kendisi yapmıyordu, ineğin üstünde uçan lacivert bir şey vardı, Bambinin eli titreyerek onu aldı; daire şeklindeydi, Bambinin ağzına girdi ve Bambi Liunaya döndü: "Tok hissediyorum." Liuna: "Sen, neyi yedin?" Dedi ve bir sessizlik çöktü, Liuna ayağa kalktı ve ormanın bolluğuna dikey bir kılıç darbesi fırlattı, çizgi çalılığı yarıp bir kurdu deşti. Kurdun üstünden inekte olduğu gibi lacivert dairesel bir şey çıktı, Bambi yaklaşıp eline aldı. Liuna: "Bunu yemiş olabilir misin?" Bambi: "Bilmiyorum, aynısı inekte de vardı, beni doyuran oydu." Liuna: "Biz bunlara ruh diyoruz, demek sadece ruh yiyebiliyorsun." Bambi garipsedi: "Ruh mu? Canlının öldükten sonra vücudundan ayrılan varlığı mı yiyebiliyorum?" Liuna: "Kısacası, evet..." dedi ve yere tekrardan oturdu. Bambi elindeki ruha baktı, ruhu saklayacak bir yer aradı, Liuna bunu fark edip ona çantasından büyük bir şişe verdi: "Saklamayı dene." Bambi ruhu şişeye attı, teşekkür edip karşısına oturdu. Liuna: "Tadı güzel mi bari?" Dedi, Bambi: "Katı yerine sıvıya benziyor." Dedi, Liuna etrafına bakındı. Sonra Bambiye fısıldadı: "Kılıcını çağır, düşman seziyorum." Dedi, Bambi Hortlağın kılıcını çıkardı. Liuna yavaşça düşmanı sezdiği yere doğru giderken 7 metre uzaklıktan bir adam geldi, elinde bir mızrak tutuyordu. Yüzü simsiyahtı, bir karadelik gibiydi. Vücudu ise grimsiydi, Elini dikey yönde onlara doğru götürerek işaret ve orta parmağı dışında diğer parmaklarını kapattı, ve mızrağını kaldırdı ve şu sözleri söyledi: "Kader.""Dalgası." .........Bambi gözlerini açtı, okyanusta gibiydi, etraf kapkaraydı, hiçbir şey göremiyordu, fakat hissediyordu, vücudunda bir şey geziniyor gibiydi. Bir süre sonra çoğalmaya başladı; bir sürü karınca vücudunu ele geçirmiş gibi hissettiriyordu, ve ruhunun içinden bir ses ona doğru yankılanıyor gibiydi. Bambi elini sıktı, ve hortlağın kılıcını çağırdı, çağırdığı anda vücudundaki karıncalaşmalar durdu, sonra gözünü açıp kapadığı anda Liunayla birbirlerine kılıç darbeleri savuruyorlardı, Bambi bir anda durup etrafına bakındı: "Senle mi savaşıyordum?" Liuna gerileyip tetikteyken: "Artık iyi misin Bambi?" Dedi, bunu derken Bambi Liunanın suratına büyük bir rüzgar darbesi çarptığını gördü, gördüğü anda Rüzgar darbesinin çarptığı yere doğru yüksek bir atılış gerçekleştirdi... "Kimsin." "Sen." "?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bambi o siyah adamı tekrar gördü, tüm bu olaylar sadece saliselerde yaşanmıştı, adam içinden "Kader Dalgasını" fısıldamıştı, Kader Dalgası çok küçük bir çizgiydi, görmesi aşırı zor bir çizgi. Bambinin ilk başta görmemesinin sebebi çizginin gerçektende küçük olmasıydı, ve aralarında 7 metrelik bir mesafe vardı. Kader Dalgası metreler katettikçe büyüyen bir çizgiydi, bu her ne kadar kötü bir şey gibi olsa da Bambi için saldırıyı rahatça öngörmesini ve kaçabilmesini sağlayabilirdi. Ve kader dalgasının gücü değen kişiyi bir piyonu haline getirebilmekti. Adamla arasında yaklaşık 45 metre vardı, ve Bambi yarım salise içinde 23 metre katetti, rüzgarın darbesini fark etmesi 30 salise sürdüğüne göre Bambinin adama ulaşması için sadece 1 saniye 23 salisesi vardı, Bambi tam ulaştığında kılıcın darbesiyle adamın göğsünün içinden geçti, ayaklarını yere sürterek kendini durdurdu ve arkasına baktığında adamın göğsü iyileşiyordu, Kader Dalgası Liunaya dokundu mu bilmiyordu. Adam bambinin üstüne yukardan aşağıya dikey bir açıda çizgi attı, Bambi adamın tersiyle çizgi atarak darbeyi savurdu. Aynı zamanda birbirlerini geri ittirerek momentum kazanıyorlar, ardışık yakın menzil çizgiler sallıyorlardı. Bir süre boyunca böyle devam etti, sonra yukarda, tam ay ışığının ortasında zıplayan birisi geldi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Liuna adamı dikey ortadan ikiye ayırdı, adam tam birleşirken Bambi kendini geriye doğru savurup kılıcıyla beraber yatay dikey, yan çizgileri 21 salise içinde atarak adamı parçalara ayırdı. Liuna: "İşte bu lanetli şövalyelerden birisi, en düşük olanlarından." Bambi: "En düşük olana göre güçlü bir özelliği varmış, ve iyiymiş." Dedi, Liuna: "Ah, sana bir gün kılıç tekniklerimi öğretmeliyim. Ayrıca o kadar metreyi 1 saniyede mi katettin?" Bambi: "Kaç metreydi ki?" Liuna: "Bilmiyorum, ama 56 saniye boyunca en yüksek hızımla koştum..." Bambi:"İyiymiş o zaman." Dedi ve adamın ruhunu alıp Liunanın verdiği şişeye koydu. Liuna: "Daha iyisini pazar bulabilirsek alırız, bekle..." Liuna, ölü şövalyenin cebinden bir kağıt parçası buldu. "Bu olduğumuz yerin haritası, dağ yamacından tanıdım." Bambi inceledi: "Okyanusun ortasında küçük bir ada var gibi görünüyor, bak, şu kırmızı çizgiler bizi işaretledikleri yer. Yani bu harita yeni, ayrıca varlığımızdan haberdarlar. Eğer harita yeniyse demektir ki o adada hala bir yaşam belirtisi var, hatta bu bir köy ismi gibi. Ne dersin?" Liuna: "Okyanusta seyahat tek başımıza tehlikeli, mistik canlılarla dolu okyanus. Şurada ulaşımda yardım eden denizciler var, haritada göstermiş." Liuna eliyle işaret etti: "Sadece bir şişe için değil bilgi, daha farklı şeyler içinde gideceğimizi düşün." Bambi: "Gidelim o zaman." Dedi ve yürümeye başladı, Liuna: "B-Bekle!" Dedi çünkü Bambinin yürümesi sporcu insanların koşması kadar hızlıydı, bu yüzden Liuna yolun yarısını Sırtına atlayarak geçirmek zorunda kaldı.