BÖLÜM 5

355 14 0
                                    

Ufak bir aradan sonra yeniden merhabalar! 🤎

Nasılsınız? 🤎

Biliyorum biraz beklettim ama konsantre olmak istedim. Bir miktar yazmaya elim gitmedi de denebilir.

Hikayeyi beklediniz mi?

Sizce Devran ve Yaren'i neler bekliyor?

Bu arada eğer isterseniz Dilşah'ın hikayesine de değinmek istiyorum ya da daha sonra yani Yaren ve Devran'ın hikayesi final olduğunda başka bir kitap olarak Dilşah'ın hikayesini okumaya ne dersiniz?

Düşüncelerinizi satır arasına yorum olarak bırakırsanız çok sevinirim.

Her birinizin düşüncesi benim için çok önemli. 🙏🏻

Ayrıca mini bir duyuru daha yapmak istiyorum. Bundan sonra bölüm öncesi alıntıları Instagram hesabımda yayınlayacağım. Ulaşmak isteyenler : @pelinyaziyoo adlı hesabıma uçabilirler.

Herkese keyifli okumalar dilerim! 🤎🤎

Oy verip yorum yapmayı ihmal etmiyoruz değil mi? 💛

Sizi seviyorum. 🙏🏻🤎

Ellerinden birini kocasının beline doladığı ellerinin üstüne koydu Yaren yüzünde ise hala belli belirsiz bir tebessüm vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ellerinden birini kocasının beline doladığı ellerinin üstüne koydu Yaren yüzünde ise hala belli belirsiz bir tebessüm vardı. Bundan da ötesi beklenemezdi zaten. Birbirlerinden nereye kadar kaçacaklardı bilmiyorlardı. Ancak konuşulması gereken oldukça önemli bir konu vardı. Yaren kocasının konuşmasını bekliyordu bunu lakin Devran güzeller güzeli karısının her şeyden haberdar olduğundan bir haberdi. Yaren'i incitmeden kendisini tarumar eden o konudan bahsetmesi mümkün değildi. Dünyalar güzeli karısını üzmeden her şeyi halledebilecek olsaydı keşke! "Yaren'im..."

Demişti ki, odada kalan telefonunun sesi yükseldi. Kesinlikle konaktan arandığına emindi; annesi ya da babası arıyordu. "Bizim buraya gelmemiz doğru değildi."

Sözleri döküldü Yaren'in dudakları arasından gerçi planlı bir şekilde gelmemişlerdi buraya, Devran resmen onu buraya kaçırmıştı ve bu şekilde gelmişlerdi. Ne dese de dinletememişti adama. "Dilşah'ın isteneceği akşam bizim burada ne işimiz var Devran? Üstelik kız bunu istemiyordu."

Kelimeler ağzından bir bir çıkarken sesi gitgide kısılmaya başlamıştı Yaren'in. Çalmayı bırakan telefon ise bir süre sonra yeniden çalmaya başladı. Önemli bir durum olabilirdi genç kadın böyle düşündüğünden kocasına telefonunu açması konusunda ısrarcı bir tavır takındı. "Devran şu telefonu aç artık!" Derken de oldukça otoriter bir tutum içerisindeydi. Yakışıklı adam sevdiği kadının kokusunu bir kere daha içine çektikten sonra başını salladı ve Yaren'in omzuna öpücük koyup ondan ayrıldığı gibi koşturur adımlarla içeriye döndü. Kendi derdi bir yana aklında karısının Dilşah hakkında söylediği şeyde dönüp duruyordu.

Kuma | ASKIDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin