Herkese merhaba! ♥️
Yine geç kaldım biliyorum! Bir günlük rötar için kusura bakmayın lütfen. 🙏🏻
Nasılsınız? ♥️
Bölüm için beklettim mi? Fazla bir bekleme sayılmaz bence. 😜🙈
Neyse fazla gevezelik etmeden sizleri bol multimedialı bölümle baş başa bırakıyorum. Bu arada multimedia koymamdan memnun musunuz? (Belirtirseniz sevinirim.)
Oy verip yorum yapmayı lütfen ihmal etmeyin. 🙏🏻 Gelecek hafta sınır koyarım ona göre. 😇
Herkese keyifli okumalar. 🫶🏻
Görüşmek üzere. 💋
Ortamdaki gerginlikten dolayı iyice kendisini huzursuz hissetmişti Yaren. Kocasının şu an bu durumun içerisinde olmasını istememişti ve aslında en başından beri de kaçmak istediği şey aslında şu anda karşı karşıya kaldığı ama aslında asla karşı karşıya kalmak istemediği o şeyin başrolüydü işte. Kaçsa tüm zorlukları bir kenara bıraksa bu kendisine yakışacak bir hareket olmayacaktı. Dahası her şeyden çok sevdiğini düşündüğü adamı, kocasını yaralayacaktı. Devran eğer şimdi onun için dimdik duruyorsa o da bunu Devran için yapabilirdi. "Senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor?!",
"Gayet güzel duyuyor baba sen merak etmeyesin!",
"Ne haliniz varsa görün!" Dedi Temmuz ağa ancak bu işi böyle bırakacak bir adamda değildi. El aleme yeterince malzeme, kepaze olmuşlardı zaten. En kısa zamanda uygun bir kız bulup getirecekti bu konağa ve ne yapıp edip o nikahın kıyılmasını sağlayacaktı.
"Karın büyülemiş seni oğul." Dedi annesi, Yaren iç çekerek gözlerini sıkıca yumduktan hemen sonra derin bir nefes aldı.
Her şey zor ama çok daha zor günler seni, sizi bekliyor Yaren.
"Ana saçma saçma konuşma.",
"Ananla saygılı konuş." Temmuz ağa bir kere daha konuştuktan hemen sonra ağzını silip ayağa kalktı. "İnsan da bir gram ağız tadı bırakmadınız. Allah razı olsun! Şimdi istediğiniz yere gidebilirsiniz amma tez elden geleceksiniz. Bir ağa yerinden yurdundan uzun süre ayrı kalmamalıdır. İnsanlarına sorumluluğunu bileceksin.",
"Yaren ve ben ne zaman istersek o vakit döneceğiz." Yaren dayanamayarak elini sevdiği adamın eline götürüp tuttu ve tuttuğu gibi de hafifçe okşadı. Onun sinirden gerim gerim gerildiğimi görmemek için kör olması falan gerekiyordu. Yüzündeki damarlar dahi sinirden, gerginlikten belirgin bir hal almıştı.
"İnadım inat dersin öyle?!",
"Aynen öyle baba, tıpkı senin gibi." Temmuz ağa sert bir bakış attıktan sonra bıraktığı sofraya dönüp bir kere bile bakmadan hışımla yürüdüğünde karısı da onun arkasından kalktı. Yaşlı adamı daha bir sabah geçirmeden konaktan gönderdiği olmamıştı. Hasta olsa dahi kocasının ceketini giydiriyor, ona "hayırlı günler" diyor ve ondan sonrasında içeriye geçiyordu. Bu yıllar boyu böyle sürmüştü ve böyle de gitmesi için gerekeni yapacaktı. Kadın kocasını çarçabuk geçirdikten sonra hala masadan kalkmamış olan çocuklarının yanına döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuma | ASKIDA
Lãng mạn"Bilirsin; bizde gelin gittiğin evden ancak kefeninle çıkarsın Yaren." Anasının ettiği söz genç kadının hafızasında dönüp durmaya başladı, uzun zamandan sonra. Sabah duyduklarının ardından konaktaki odasına kapanmış ağlamaktan başkasını yapamıyordu...