REVENGE

(2)

Sinirle kendisini yere düşüren bedene dönmüştü ancak esmer adamın yerinde olmamasıyla sinirle bir küfür saldı.

"Sikeyim!"

Taehyung, beyaz tenliyi yere düşürdükten sonra, daha fazla dayak yememek için fırsattan istifade hızla kaçmıştı ordan.

Tekrar karşılaşacaklarını bilmeden uzaklaşmıştı oradan Taehyung.

♧

♧

♧

Bir ay sonra~

Sabah korkunç zil sesi ile rahatsızca yerinde kıpırdandı Jungkook. Zoraki gözlerini açtı ve durmadan çalınan kapısına bir küfür savurdu.

Uykulu bakışları eşliğinde yatağın yanındaki komodine uzanıp telefonunu aldı ve saate baktı.

Sabahın köründe, kim alacaklı gibi kapıyı çalıyordu ki?

Sinirle yataktan kalktı beyaz tenli.

Ayaklarını yere sürterek uyuşuk adımlarla ilerledi kapıya. Sinirle söylenmeyi unutmuyordu tabii ki.

"Geldim, geldim! Yeter başım şişti ya!"

Çatık kaşları ile durmadan çalınan kapısını serçe açtı.
Sinirli bakışları kapının ardındaki bedene iliştiğinde kaşları bu sefer sinirle değil, sorguyla çatılmıştı.

Gelen antrenörüydü ve bu saatte ne işi vardı evinde?

"Akşama maçın var ve sen hala eşek gibi yatıyorsun? Kendine gel lan! Yatıp göt büyüterek mi maçı kazanacaksın? Git hazırlan çabuk! idmana çıkacaksın."

Jungkook antrenörünün bağırışıyla yüzünü buruşturmuştu.

Akşama maçı vardı ve daha yeni haberi oluyordu?

"Neden bana bunu şimdi söylüyorsun?" Dedi hızla antrenörünü kapıda bırakıp banyoya ilerlerken.

Antrenörüde eve girmiş ve Jungkook'un hazırlanmasını beklemeye başlamıştı.

Jungkook rutin işlerini hallettikten sonra dolabına ilerleyip rahat kıyafetler çıkarmıştı.
Bir çırpıda üzerine geçirdiği kıyafetler yüzünden kabaran saçlarını, eliyle gelişi güzel dağıtarak şekil vermeye çalıştı.

Sonunda işi bittiğinde salona, antrenörünün yanına ilerledi.

"Daha kahvaltı bile yapmadım!" Dedi huysuzca.

"Söylenmeyi bırak! Ben ısmarlarım sana." Dedi antrenörü kıkırdarken.

Beraber evden çıkmış ve spor salonuna gitmek için arabalarına ilerlemişlerdi.

Spor salonları yasa dışı olduğundan, terkedilmiş büyük bir depoyu kullanıyorlardı. Devasa depo, 4 katlı ve oldukça lüks dekore edilmişti. Maçlar da yasadışı yapıldığı için bahisler yapılıyor, oldukça iyi para kazanılıyordu.

"Rakibin 32 yaşında. Senden iki yaş büyük." Dedi antrenör.

Jungkook alayla sırıtmıştı. Sektördeki en iyileden biriydi. Kendinden yaşça büyüklerle defalarca kez maça çıkmıştı ve kazanmıştı.

"Bu birşey ifade etmiyor. Yenebilirim." Dedi böbürlenerek beyaz tenli.

"Rakibini hafife alma. Biraz araştırdım. Adı her ne kadar çok duyulmasa bile tıpkı senin gibi oldukça başarılı. Güçlü biri."

Jungkook antrenörünün söylediklerine kulak asmıyordu. Kazanabilirdi.

"Kim bu sik? Anlat biraz." Dedi alayla.