(8)

207 23 17
                                    

Onu başımla onaylayıp elimi uzattım ve yerden kalkmasını sağladım. Bunu bana öğrettiği için mutlu olmuştum.

"Teşekkür ederim ihtiyar.. sende de baya marifetler varmış."

Tekrar kıkırdamış ve cevap vermişti.

"Rica ederim çömez. Daha çok marifetlerim var. Zamanla öğrenirsin."

Beraber antrenman yapmamızın ertesi gününde, Taehyung yine tepeme çökmüş ve bana emirlerini dizmeye başlamıştı.

Dün bana öğrettiği şeyler sayesinde aramızın biraz da olsa ısındığını düşünmüştüm ancak spor salonuna geldiğim anda, bu düşüncelerimde ne kadar yanıldığımı anlamıştım.
Çünkü en nefret ettiğim şey emir almaktı ve bu adam bana sürekli emir veriyordu.
Yapmak istemediğimde ise sürekli iddiayı kaybettiğimi yüzüme vurup beni aşağılıyor ve istediklerini yaptırıyordu.

"Bugün biraz ağırlık çalış."

Özenle elime geçirdiğim boks eldivenlerimle beraber, antrenman yapmak için boks torbasına yaklaştığım sırada, arkamdan seslenmesiyle sinirle nefes verdim.

Arkamı dönüp Taehyung'la göz göze geldim ve çattığım kaşlarımla konuştum.

"İstemiyorum. O kadar hazırlandım. Boks çalışacağım."

"Beni ilgilendirmiyor. Bana sormadan iş yapmayacaksın o zaman. Zaten dün yeterince çalıştın."

Sinirden dişlerimi sıkarken, hışımla elimdeki eldivenleri çıkardım ve bir köşeye fırlattım.

Bu adam bütün çalışma hevesimi kaçırıyordu.

Hızla adımlayıp yanından omzuna çarpmaya özen göstererek geçtim. Onu beklemeden ağırlık aletlerinin bulunduğu salona yürümeye başladım. O da arkamdan geliyordu. Kısık kıkırtısını duymuştum.

Ağırlıkların olduğu salona geldiğimizde, kimse yoktu. Zaten bu saatlerde fazla kişi olmuyordu. Genelde akşamları yoğun oluyordu. Bu gün ise ağırlık çalışan sadece ikimiz vardık sanırım.

Yavaş adımlarla ağırlıkların yanına yaklaştım.

Kısa göz gezdirişimin ardından, Squat çalışmaya karar verdim ve yavaşça zaten hazır olan 70 kiloluk ağırlığın altına geçtim.

Tam o sırada Taehyung'un sinir bozucu sesi yine duyuldu.

"Önce ısınma hareketleri yap. Sakatlanma."

"İstemez. İhtiyacım yok."

Omuzlarını umursamaz bir tavırla silkmiş ve konuşmuştu.

"Sen bilirsin."

Taehyung'a kısa bir bakış atmış ve ağırlığı kaldırabilmek için doğru pozisyonu almıştım.

Taehyung ise arkama geçmişti.

Ağırlığı iyice omuzlarıma yasladım ve derin bir nefes verdim.
Daha sonra kırdığım bacaklarımı doğrultarak ağırlığı kaldırdım.

REVENGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin