Kahanet

18 11 40
                                    

                                                            BÖLÜM İKİ
                                                             KAHANET

Sabah olmuştu ve kendimi at ahırında atlara yemek verirken buldum burada çok güzel atlar vardı ama hiçbiri benim yaşlı dostumun yerini tutmazdı tabii ki de.

Atlara yemek verirken bir ses yükseldi bu ses kargaya aitti. Hemen at ahırından dışarıya çıktım ve yukarıya baktım gözlerim kargayı arıyordu.

Karga:Gelen var,gelen var. Karga bir taşın üzerine kondu. Etrafına bir kalabalık topladı ben de hemen oraya gittim arkamdan lennora'da oraya geldi.

Lennora:Ne oldu teo?. Kim geliyor?.

Karga:Kim değil kimler diyeceksin lennora. Zira buraya doğru koşarak yaklaşan büyük bir satir, grubu var.

Lennora:Ne satir grubu mu?.

Karga:Şey önemli mi bilmem, ama on kişiden oluşan atlı süvariler de onarın peşinde.

Lennora:Bunu şimdi mi söylüyorsun yani!. Lennora kalabalığa dönerek büyük bir telaş içinde victoria'yı aradı.

Lennora: Victoria, hemen atlı suvarilere haber ver sentorlara  da söyle hemen  kapının önüne gelsiner... iki grubtan da 10 kişi istiyorum hemen!.

Victoria, hiç bir şey söylemedi sadece onaylar biçimde başını salladı, ve denileni yapmak için gitti. Lennora, tekrardan kargaya döndü.

Lennora:Söyle karga satirlerin başlarında farklı bir satir var mı?.

Karga,başını hafif öne eğdi ve sağ ayağıyla başını kaşıdı.

Karga:Şey evet, farklı bir satir vardı. Nasıl desem bilmiyorum, farkı işte. Büyük boynuzlar,kalın bacaklar, yeşil gözler, uzun tırnaklar. Ve,ve. Bacağındaki tüyler ve saçları da bembeyazdı. Evet, evet. Tam olarak böyle bir satir.

Lennora, kargayın bu söylediklerinden ötürü çok mutlu olmuştu gözlerinin içi gülüyordu, büyük bir gülümseme ile hepimize dönüp şöyle dedi.

Lennora: Herkese müjdeler olsun tanrı pan, geri döndü. Herkes büyük bir sevinç içinde sevinç naraları atmaya başladı. Victoria, geldi tekrardan.

Victoria:Lennora,herkes hazır seni bekliyoruz.

Lennora:Tamam, geliyorum. Lennora hızla kapıya doğru ilerledi, ben de hemen atımı alarak arkasından gittim. Kapının önünde on sentor, on atlı süvari vardı. Lennora atına bindi eline bir mızrak aldı onun yanına gittim.

George: Lennora, ben de sizinle geliyorum. Lennora, bana uzun, uzun. Baktı.

Lennora:Gelebilirsin.

Bir sentor elinde bir bayrakla geldi bayrağı açtı bayrağın üzerinde, zeus'un şimşeği vardı. Lennora, kapılara dönerek büyülü sözleri söyledi ve elindeki mızrakla bize karşı gelen satir grubunu işaret etti, lennora önde süvariler ve sentorlar onun arkasında onara doğru ilerledik.

Suvariler,sağ tarafa doğru gitti sentorlar, sola doğru gitti. Biz de ortada kaldık. Bize doğru kelen satir grubu bizi görünce durdu ve derin bir nefes aldılar, başlarındaki satir geri döndü ve düşman süvarilerine baktı, yanındaki satirlere "saldırın." diye emir verdi. Lennora, daha hızlı at sürmeye başladı. Victoria'da bir anda lennora'nın sırtında beril'i verdi, o küçük kılıcını çıkarttı ve savaş için hazırdı. Suvarilere ve sentorlara baktım, ama onarı görmedim. Sonun da iki grub çarpıştı, kılıcımı çıkarttım ve bana doğru gelen bir muhafıza doğru ilerledim. Muhafız mızrağını bana doğru tütü. Çok yaklaşmıştık bir birimize. Sonunda son anda kendimi atın sağ tarafına doğru düşürdüm ve süvari beni vuramadı. Tekrardan atları bir birimize doğru çevirdik. Yaşlı dostumu bıraz zorlamam gerekiyordu ve öylede yaptım daha hızlı koşmaya başladı. Kılıcımı kaldırdım, ve mızrağın beni vurmaması için hafif sağ doğru kaydım, ve sonun da kılıcım muhafızın kellesini aldı.

Tanrılar Okulu İki DağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin