Beyaz melek

-2-

Kız yavaşça gözlerini araladı. Başında toplanmış birkaç kişi vardı. Yataktan destek alarak doğruldu. Odaya shoko girdi. "Nasıl oldun?" Diye seslendi. "Daha iyiyim" dedi kız. Gözleri gojo'yu buldu. Kırgın ve sinirli gözlerle ona baktı. Gojo ona bakmıyordu. Sonunda kafasını kaldırıp o da ona baktı. Kız titreyen bir ses ile

"Neden bana bunu yaptın?"
Diye sordu. Bir cevap, bir sebep arıyordu

"Her şey seni korumak içindi" dedi sadece gojo.

Kız hala hıncını alamamıştı. "b-ben anlamıyorum, beni korumak için beni 6 yıl hapis mi ettin?" Dedi. Kinaye ve alay duyuluyordu sözlerinden. Devam etti konuşmaya. " birde başıma anlaşma cini verdin, takip edildim durmadan" dedi. Gojo hala bir şey dememişti. Shoko ve gojo dışında kimse bir şey bilmiyordu.

Kız bu sefer shoko'ya çevirdi kafasını.
"Shoko-chan sen neden bir şey yapmadın, neden onu durdurmadın!" Dedi. Shoko'nun yüzünde mimik oynamadı. "Kendi bildiğini okudu, kimseyi dinlemedi" dedi.

Kız gözleri dolu şekilde yine gojo'ya baktı.
Derin bir nefes alıp yataktan kalktı. Eşyalarını toparlıyordu. "Nereye gidiyorsun?" Dedi gojo
"Çok da umrunda sanki" dedi kız. Yine alaya aldı onu. "Her şeyi anlatacağım, biraz bekle" dedi gojo.

Kız zorda olsa ikna oldu. Birlikte kampüsün bahçesine gittiler. Öğrencileri de peşlerinden ayrılmadı. Onlar hala ne olup bittiğini bilmiyordu.

"Şey, acaba sen kimsin?" Dedi itadori.

Kız döndü ve ona baktı. Asabi tavrı sadece gojo için geçerliydi. Güldü ve "ben satomi! Satomi gojo!" Dedi.

Herkes şaşırmıştı. En çok da itadori. "EHH! Tapınakta seni birisine benzetmiştim, şimdi buldum kime benzediğini" dedi. Nabora yüzünü ekşitti. Nasıl bu kadar aptal diye fısıldadı kendi kendine.

Gojo ile ilerlediler ve bir banka oturdular. Baş başa kalmışlardı. her şeyi anlatmaya başladı.
"Lisedeyken olan bazı olaylar ve geto'nun yaptıkları yüzünden başına bir şey gelmesinden korktum. Büyücüler dünyası çok tehlikeli, seni buradan uzak tutmak istedim" dedi gojo.

"Beni orada tek başıma bıraktın. Çok küçüktüm. Yanımda kimse olmadı, buna rağmen herkesi korudum. Çok yoruldum satoru..." dedi satomi

"Cini başına verdim ve sadece çok büyük bir tehlikede yokolması için bir anlaşma yaptık" dedi. 

"Lanet kullanmamı yasakladın!" Dedi satomi.
"Sana güvenmiyorum, kullanmayacağım desen de kullanacağını biliyordum" dedi. Haksız da sayılmazdı. "Beni oraya hapsettin ve geri dönmedin. 6 sene seni bekledim"
"Ah öyle oldu değil mi... pardon" dedi gojo

"EHHHHH!" Dedi ve kafasına geçirdi satomi.
Şakalaşıyorlardı. "Bunların önemi kalmadı, artık burada olacaksın!" Dedi gojo.

"İstediğimi nerden çıkarttın"dedi satomi.

Gojo biraz şaşırmıştı. "Madem ki büyücü olmak istiyorsun bunu benim gözetimimde yapacaksın"
Dedi. Satomi kafasını salladı. "Büyücü olup durmadan görevlere gideceğim bir hayat istemiyorum" dedi.

"Mezun olduktan sonra istediğini yaparsın, bu sınırlarda kal yeterli" dedi gojo. Satomi'nin gözleri parladı. "Anlaşıldı!" Dedi.

Satomi odasına yerleşmişti ve üniforma tasarımını da hocasına vermişti. Kendi isteği üzerine bir sınıfta olmayacaktı. Sadece okulun himayesindeydi. Koridorda nobara'yı yakaladı. Ona müdürün odasını sordu, öğrenci kimliğini alacaktı. Nobara onu götürdü ve kapıda bekledi.
Satomi çıkınca heyecanla kimliğini gösterdi.

Nobara: EHHH! ÖZEL SINIF BÜYÜCÜ MÜ!

Satomi:mhmm öyleymiş.

Nobara: çok şanslıyım, tek kız olmak yorucu oluyor. Bu erke-