-7-

19 4 5
                                    

"Birazdan çıkacak" dedi nobara.
"Ehh! Çok merak ediyorum" dedi itadori karşılık olarak. Kutlamanın başlangıcında adak olarak sake sunuldu. Ardından insanlar dua etti. Dini inançlara bağlı olan insanlar da vardı, sadece bunu deneyimlemek isteyenler de vardı.
Sonunda Satomi'nin sırası gelmişti. Kagura dansı çok eski yıllardan beri yapılan tanrının varlığını temsil eden ve kötü enerjileri kovmak için yapılan bir şeydir.

Satomi yavaş adımlarla boş yuvarlak alana geldi. Hafif müziği duyması dansa başlamasını sağladı. Elimdeki çıngırakla birlikte yavaş yavaş dönüyordu. Herkes şaşkınlıkla onu izliyordu. Güzelliği onları büyülemişti. Elbisenin uzun sarkan kolları onları kaldırıp döndüğü sırada çok güzel görünüyordu. Kendi etrafında döndüğünde vücudunu saran elbise ve çıngırak sesleri huzur vericiydi. Kimse gözlerini ondan ayırmadı ve hiç ses çıkartmadılar. Sanki her ellerini vücudunun önüne getirip çıngırağı sallayışıda vücutlarından bir şeyler eksilmiş, rahatlamış hissediyorlardı.
Daha önce hiç böyle bir dans izlememişlerdi. Çoğu kişi kagura kısmını ciddiye almaz hatta izlemezdi bile. Dairenin köşesinden etrafında dönerek dairenin ortasına gelince son kez eğildi çıngırağı doğrulana kadar hafifçe salladı. En son doğrulunca ellerini iki yana açtı ve vücudunun üstünde ikisi birleşecek şekilde hızlıca kaldırıp son kez çıngırağa vurdu. Çıkan ses kulaklarında yankılanmıştı.

Olduğu gibi kalıp nefeslendi Satomi. Herkes bir süre durdu. Sonra hepsi birden alkışlamaya başladı. Beğendikleri çok belliydi. Danstan sonra dilekler asılacaktı. İnsanlar yavaş yavaş dağılırken Satomi arkadaşlarının yanına gitmişti. Jujutsu teknik lisesinden bir sürü kişi gelmişti.

"Hey! Çocuklar!" Diye seslendi Satomi yanlarına doğru gelirken.

"Çok güzeldi Satomi-chan! Önce böyle yaptın sonra kolunu böyle yapıp döndün!" Dedi itadori, bunları söylerken de dans hareketlerini taklit ediyordu. Herkesin gülmesine sebep oldu.

"Dilekler ağaca asılacak, acele edelim" dedi Satomi. Arkadaşlarını da peşinden sürükledi. Hepsinin eline birer kağıt verdi.
"Dileklerinizi ne kadar detaylı yazarsanız gerçek olma ihtimali o kadar yükselir!" Dedi.

Herkes düşünüp kağıda bir şeyler yazdı. Satomi hepsine dilekleri söylememeleri hakkında tembihledi. Satomi kendi kağıdına sadece bir cümle yazdı ve diğerleri de yazmasını bitirince artık yavaş yavaş boşalmış büyük ağaca geçtiler. Tapınağın ilerisinde bir tepe vardı, yakındı. Tepenin üzerinde kocaman bir ağaç vardı.yavaş yavaş birlikte oraya ilerlediler. Ağaç dallarına dileklerini astılar.
"Eğer dileğiniz gerçekleşirse bağladığınız ip kopar" dedi Satomi.

"Sen ne diledin?" Diye sordu itadori.

"Gerçekleştirmek istediğim bir hedefim var"dedi sadece satomi. Bu sefer megumiye sordu

"Birisi için bir şey diledim" dedi o da. Nobaraya sorsa da söylemedi. Birlikte tapınağa geri döndüler ve festivalde dağıtılan ürünlerden bir şeyler aldılar. Akşam olmak üzereydi ve festival devam ediyordu. Satomi üzerini değiştirip rahat bir şeyler giydi. Kısa eteği ve uzun kollu ince bluzu onu özgüvenli hissettirmişti. Arkadaşlarıyla gerçek genç aktiviteleri yapmaya gidecekti. Tapınaktan uzaklaşmadan kasabaya indiler, bir restoran seçtiler kendilerine.

"2'şer kase pirinç, birer porsiyon kimbap ve herkese sake lütfen" diye sipariş verdi Satomi

Birlikte siparişlerini beklemeye başladılar. Sohbet edip bugün olanları anlatıyorlardı. İtadori gördüğü güzel kızlar hakkında konuşuyordu. Herkes eğlenerek onu dinliyordu. Sonunda siparişleri gelmişti.

İlerleyen saatlerde fazlaca alkol almışlardı. Özellikle Satomi. Yanakları kızarmış, saçları dağılmıştı. Bembeyaz bir palete dökülmüş pembe boyayı anımsatıyordu yanakları. Her şeye gülüyordu ama mutluydu da.
Sebebi alkol değil aslında arkadaşlarıyla mutlu olmasıydı. Onlarla gülüyordu eğleniyordu, alkol ise bahanesiydi.

Beyaz melekWhere stories live. Discover now