1.2

887 87 50
                                    


helloo

>< >< ><


"tamamen aynı şekilde çalışıyoruz yani ?" reo'nun söylediği kafede yan yana oturmuş neredeyse iki saattir aynı konuyu tartışıyorlardı.

"evet reo, bu üçüncü söyleyişim hocayı dinleyip bir de bu kitaba göz atıyorum aynı senin yaptığın gibi." senin dikkatini çekmek için çabaladığımı bilmesen de olur.

"bir şeyleri mi kaçırıyorum acaba not alıyor musun onlara bakayım?" reo, son zamanlarda dikkatini dağıtan birisi olduğu için derse tüm dikkatini veremediğini hesaba katmıyordu.

yıl boyu kendinden sonra gelen çocuğun sürekli uyuması onu zaten tuhaf biri yapıyordu üstüne bir de yakışıklı olması elbette reo'nun ilgisini çekiyordu.

"hayır not falan almıyorum çok yorucu." oflayıp başını masaya yasladı. yorgun ve donuk gözleriyle yanında konuşan çocuğu hayranlıkla izliyordu.

"normalde bu kadar uyuşuk ve mızmız herifin teki olup yatakta bambaşka birine dönüşüyor olmana inanamıyorum nagi."

"reo etkisi." yüzünü tamamen kollarının arasına gömerken anlaşılmayacak bir sesle mırıldandı.

"ne dedin?"

"uykum var, başka sorun yoksa uyuyacağım."

"burada mı uyuyacaksın cidden ?" şaşkınlığından dolayı küçük sevimli kaşları kalktı sorarken. evet nagi derslerde hep o rahatsız sıralarda uyuyordu ama kalabalık ve aşırı olmasa da yine de gürültülü bir ortamda birden bire uyuması reo için beklenmedikti.

...

reo, nagi uyurken bir saatini not çıkarmakla geçirmişti. kalanına odasında devam etme niyetindeydi. nagi de sefil olmaya alışkın olsa bile yatağında daha rahat ederdi. kendi yatağında tabi reo'nun değil.

reo toparlanmış nagi'ye seslenmek üzereyken iki kız masalarına yaklaşıp ilgiyle reo'ya bakmaya başladılar.

"merhaba reo." kız ağzını açar açmaz reo umarım daha önce öylesine söz verdiğim kişilerden biri değildir diye içinden dua etmeye başladı.

"merhaba?"

"geçen ders çıkışından belki bir ara bir şeyler yaparız demiştin." kesinlikle başından savmak için söylemişti.

"öyle mi demiştim?" sahte bir gülüşle cevapladı.

kızlar sormaya bile tenezzül etmeden karşılarında ki boş koltukları doldurdu.

"kusura bakma ama biraz meşgulüm aslında malum vizeler falan." şuan uğraşmak istediği son şey bu itici kızdı.

"söz vermiştin ama reo-kun." kız sevimli olduğunu düşündüğü bir ifadeyle dudaklarını büzerek konuştu. reo için hiç de sevimli görünmediği kesindi.

mor saçlı bu defa nasıl başından savacağını düşünürken bacaklarında bir el hissetti. karşısında oturan birinin ulaşması zor olduğuna göre onu toplum içinde taciz eden utanmaz nagi'den başkası değildi.

"yeni açılan eğlenceli bir yer var bir gidip baksak mı?"

"nagi ye ayıp olur belki başka bir gün-" reo cümlesini tamamlayamadan bacağını okşayan nagi, sanki yeni uyanmış gibi başını kaldırmış önce karşıda oturan kızlara sonra da ilgiyle reo'ya baktı.

"ne istiyorlar reo?" eli hâlâ reo'nun bacağındaydı.

"o da gelsin arkadaşım da ona eşlik eder." kız nagi'yi baştan aşağı süzüp idare eder dermişçesine bir bakış attıktan sonra tekrar reo'ya döndü.

"nagi yorgun gelmek istemez zaten benimde çalışmam gerek." bu sırada nagi'nin elini uzaklaştırıp ona yardım et diyen gözlerle bakıyordu.

"o kadar da yorgun değilim reo biraz takılabiliriz." nagi'nin en çok hoşuna giden şeylerden biri de reo ile inatlaşmaktı.

"pekâlâ ama çok fazla kalamayacağımızı baştan söyleyeyim." beyaz saçlının bacağına çimdik atarken yapmacık gülüşüyle beraber söyledi.

...

nagi gürültülü barda yanında ki kıza zerre ilgi göstermeden oturmuş somurtarak onları buraya sürükleyen kızın şimdi de dans pistinde reo'ya sürtünmesini son derece rahatsız bir şekilde izliyordu.

reo'nun pek mutlu göründüğü söylenemezdi. nagi lafa atlamasa zaten burda olmayacaklardı ama hayır mutlaka reo'yu sinirlendirecek bir şey yapması gerekiyordu

"nagiydi değil mi?" ilk gördüğü andan beri yok saydığı kız konuştu.

"ne" gözlerini reo'dan ayırmadan cevap verdi.

"adın diyorum nagi miydi?" gürültüden dolayı kulağına yaklaşarak sordu.

"aynen."

"dans edelim mi?"

"hayır, iyi böyle." reo'dan başka bir yere bakmamaya yemin etmiş gibi gözünü ondan ayırmadan konuşması kızı daha da çileden çıkarmıştı.

"iyi sen burda kös kös otur o zaman ben bu gece eve yalnız gitmeyi düşünmüyorum, gerizekalı."

"inan bende yalnız gitmeyeceğim." sinirle kalkıp uzaklaşırken nagi'nin son söylediğini duymadı.

nagi hareketli ışıklandırmadan dolayı net olarak göremiyor olsa da reo'nun gözleri de nagi'nin üstündeydi.

kendi bulunduğu durumdan da, nagi'nin yanında duran kızın ona olan yakınlığından ve sürekli kulağını bir şeyler söylemesinden de memnun değildi.

neyse ki nagi her ne dediyse kız kalkıp gitmişti. reo da yanında saçma sapan dans eden kişiyle daha fazla uğraşmaya tahammülü yoktu.

reo kızdan yavaşça uzaklaşıp nagi'ye doğru yürürken kolundan yakalandı.

"reo-kun nereye gece daha yeni başlıyor."

reo sıkıntıyla iç çekip ne söyleyeceğini düşünürken arkasında beliren uzun beden reo'nun kolunu kızdan kurtarıp, mor saçlı çocuğu omuzlarından tutup göğsüne doğru çekti.

"reo geceyi benimle geçirecek." her kelimeyi bastırarak soğuk ve sert bir tonla söyledi.

"şimdi anlaşıldı, iğrenç eşcinseller ne yaparsanız yapın." ikili uzaklaşırken arkalarında bıraktıkları kızın son söylediğine aldırış etmediler.

nagi reo'nun elini tutmuş onu çıkışa doğru sürüklerken bu sırada da reo'nun gözleri önünde değil son derece ciddi görünen yanında ki mızmız (?) çocuğun yüzündeydi. az önceki hareketi çok çekiciydi.

"bar tuvaletinde sevişme fikrine nasıl bakıyorsun nagi?" yanaklarına yayılan kırmızılığı uzun olanın farketmemesini umarak sordu.

"hayır reo."

"haha şaka yapmıştım zaten eminim iğrenç olurdu." şaka değildi.

nagi bir saniyeliğine durup gözlerini reo'nun gözleriyle buluşturdu "inan bana seninle her yerde her şekilde beraber olurum ama burda yapmak kesinlikle sana ve güzelim vücuduna saygısızlık olur ayrıca utanmana gerek yok şuan bende kendimi zor tutuyorum ama yatağımıza kadar dayanmamız gerekecek." elindeki tutuşu biraz daha sıkılaştırıp yürümeye devam etti.





>< >< ><

haftaya okulum baslıyo ve sanırım karım beni terk etti...

mutsuzum

kısa oldu ama sonraki bölümü hafta sonuna kadar yazabilirim diye düşünüyorum ✌🏻

i can see you // nagireoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin