jisung: BILIYORUM bu dunya sacması bi sey ama tepki vermeden once dusun lutfen bu kadar kotu halde olmasam yazmazdım zaten
minho lutfen yardım edebilir misin
minho: ederim
yetiskin icerik uyarısı ama lutfn yorum yapın ZATEN UZGUN bi kızım.
★
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(♡)
"derdin ne senin?"
jisung tıpkı söylediği gibi beş dakika içerisinde alt kattaki kullanılmayan tuvalete gelmişti. bunun için fizikçi hoseok'a ödev kontrollerini bizzat kendisinin yapacağına dair bir söz bile vermişti, ki bu işin ne kadar zor ve uğraştıcı olduğunu herkes biliyordu.
"ne derdi?"
minho, üzerinde oturduğu kapağı kapalı tuvalette biraz daha yayıldı ve sırtını yaslayıp jisung'a parlayan gözleriyle birlikte bakmaya devam etti.
genel olarak bakıldığında diğer tuvaletlerden daha temizdi burası, temizlik görevlileri bile uğramayı unutuyordu ara sıra. minho da bu durumdan faydalanarak böyle rahat bir şekilde hareket ediyordu. bir şey yaşayacaklarsa bile bunun burada olması ona kötü bir fikir gibi gelmiyordu.
ama jisung tam aksini düşünüyor gibiydi. buradaki 'en yakın arkadaş' kavramını bir kenara atsa bile herhangi birisiyle tuvalette yakınlaşacağını düşünmüyordu. gerçi buraya kadar kalbi ağzında atarak geldiğine göre bu konudaki fikri değişmiş olabilirdi.
"düğmelerini kapat."
jisung, net çıkan ses tonuyla konuşup sırtını arkasındaki duvara yasladığında minho da ayağıyla tuttuğu tuvalet kabininin kapısına baktı. ardından ayağını oradan çekip kapının kendi kendine kapanmasını sağladı.
dış tarafta kalan jisung kaşlarını çatarak beklerken minho bir şey söylemedi. onun yerine son düğmelerini de açıp gömleğini çıkardı ve kapının üzerine, dışarıdan da görülecek şekilde astı.
beyaz okul gömleğinin kolunu yukarıda asılı bir şekilde gören jisung ağzının içinde şaşkınlıkla güldüğünde minho da sessizce gülmeye başladı.
ortamda oluşan gerginlik çok net hissediliyordu fakat görmezden geliyorlardı. şayet sorgulamaya kalkışırlarsa ikisi de işin içinden bir türlü çıkamayacaklarının farkındaydı.
jisung bir yandan aklına getirdiği fotoğraflarla birlikte daha fazla dayanamadığını anladığında kilitlenmemiş kapıyı eliyle yavaşça itti ve bu sefer de üst bedeni çıplak bir şekilde oturan minho'ya baktı. bakışları belki boş ve düzdü ama içinde kopan fırtınayı da yalnızca kendisi biliyordu.
sakin adımlarıyla ilerleyip minho'nun tam karşısında durdu ve ona üstten bakmanın verdiği keyifle ilgilendi bir süre. minho'nun bakışlarındaki istek onu delirtecek türdendi resmen.
daha önce ikisi de birçok kez üst bedenleri çıplakken takılmışlardı veya birbirlerinin yanında kıyafetlerini değiştirmişlerdi fakat bu biraz farklı hissettiriyordu ikisine de. heyecanlı bekleyişleri, bu tahmini kanıtlar nitelikteydi çünkü.
