♫The devil is a gentleman: Merci raines♥"Senden bir şey isteyeceğim ama tereddüt ediyorum canım yapabilir misin?" Sanem Hanım benden bir şey istiyor hemde kibar bir şekilde, kafamı salladım onayladığımı belirterek. Sonunun nereye gittiğini merak ediyordum.
"Perva otelini dışarıdan sadece kontrol etmeni istiyorum" Ama neden? fotoğraflardan başka bir olay daha mı vardı gözden kaçırdığım?
"Neden?" dedim sakinliğimle.
Yaslandığı koltuğundan masasına doğru eğilip dirseklerini masaya yaslayıp yüzüme doğru kocaman gülümsedi. Bu işte bir iş var. Bu kadının bu kadar mutlu olması normal değildi.
"Sanırım birileri daha ölmeyi becerememiş Alinacım. Sevgili Aslan Beyimizin gelişini kutlamak için gazetemizin en güzel köşesinde haber kaynağı olmasına izin verdik." Bak bacım benim öyle entel mentel kelimelere aklım yetmez ne diyorsan açık açık söyle oyalama bizi Allah rızası için söyle ne diyeceksen de.
Şaka bir yana Aslan Bey derken umarım ciddi değildir. 1990 Otelini araştırırken elbette ilk başında tanıdığım adamın ismini duyunca şaşırmamıştım. 1990 Otelinin asıl sahibi o adamdı ve kırk yaşında hayata gözlerini yummuştu.
"Sanem hanım ne dediğinizin farkında mısınız?" ölmüş bir adamdan bahsediyorduk.
"1990 Otelinin sahibi Aslan Sak'ının İstanbul'a giriş yaptığı hatta otelini ziyaret ettiğini duyduk. Tabi tatlım bizde senin gibi şaşırdık ama olay doğru ise otelin yanında Aslan Beyin haberi de büyük olay yaratır." Ölmüş adamın neyini gözetleyecektim. Bunlar nerden duydu bu bilgileri saçma sapan facebook haberleri gibi olmadıklarına emin miyiz? Çaycı Hüseyin'i bin defa öldürüp diriltmiş bu millet böyle dandik habere mi inandılar.
"Sanem Hanım medya şuan Fevzi Beye ait bundan haberi var mı? Otel ile sadece sunmamız gerenkenleri bize mail atmıştı." haklılık payımla Sanem Hanım kin dolu bakışlarını gözlerime çevirmişti.
"İş yeri burası Alina çocuk gibi ben senin peşinde dolanamam işini bilmiyorsan koy masaya istifanı!"bunun konumuzla alakası neydi ki. Gerçekten umrumda değil ne halleri varsa görsünler. En azından bir iki saat kafa dinlerdim.
"Bilgiler için dosyayı alabilir miyim?" düz tuttuğum sesimle cevapladım. Masasına koyduğu şeffaf dosyayı uzatmasıyla kapıp baş selamımı verdim.
"İzninizle ben işimin başına döneyim" yapmacık gülümsemesiyle ellerini birleştirip çenesiyle kapıyı işaret etti. "Tabi buyur tatlım" tatlın seni kovalasın beni ayakçı sanıyor herhalde, ben bilmiyor muyum seni? bu görevin sana ait olduğunu bana kakaladığını.
Kimse kendi ayağına sıkmazdı kolay kolay o kadında buna güveniyordu işte...
Masama oturup arkama yaslandım. Sakince düşünmeye ihtiyacım vardı en azından bir on dakika, Perva mahallesine buradan gitmem en az iki saatti.
"Bir şey mi oldu Alina iyi misin " Ayşe hanımın sesiyle ondan tarafa başımı çevirdim. Endişeli bir şekilde bu çöküşüme anlam veremiyordu kendince.
"Ay sorma Ayşe Hanım 1990 otelini yeniden ziyaret edeceğim" ağzımdan çıkan kelimelerle Ayşe hanımın kaşlarını çatarak masama yaklaşmıştı.
"hayırdır ne işi yine." Kara bahtımın yazılışını kabulleniyordum. Ettiğim lanetlerin bana dönüşünü keyifsizce karşılıyordum. Boşuna dememişler lanet okuma döner devran o lanet göt... diye.
"Yeniden bir gezi turu yapacağın anlayacağın neyse Ayşe abla ben beklemeden yola çıkayım malum yol git git bitmiyor. Kolay gelsin sana" sandalyeme asılı olan montumu üzerime geçirip masanın altındaki çantamı da alıp ofisin çıkışına ilerledim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERVA
Actionİnst: rayihahaanim **** Arkamda olan hareketlenmeyle başımı çevirdiğimde donup kalmıştım. 1990 otelinde beni gezdiren adamın omzumdan benim gibi başını eğip Pervaya bakıyordu. Omzumun arkasından uzattığı başıyla tam yanımda sıcak nefeslerini hissedi...