🥀11🥀

8 1 0
                                    

♫Block B:NalinA INST♥

    Koridorda yayılan topukların tok sesi odamızın içini doldurmuş hepimizin kilit noktası haline gelmişti. Kübey hatun çelik bedenden oluşan delinmez bir kadındı, dünyanın görüp görebileceği en iyi savunma merkezi ile oluşan duygusuz kadındı. İçimizden bir aptalın sayesinde bu merkezin odak noktasına kırmızı sinyaller göndermiş kendi celladımızı ayağımıza çağırmıştık. 

Kübey hatunun sakin bir şekilde açtığı kapıda duran bedeninin adaletine sonsuz güvenle sarılmak bizim en büyük umudumuzdu.

"Beyler!" ciddi ifadesiyle tok çıkan sesine karşı Cenk abi boynunu kıtlatmıştı. Kapının önüne koca cüssesini çekip asıl hedefi olan avının önünü kapamıştı Cenk abi.  Önüne geçen bedene sinirlenen Kübey  gözlerini devirdi. Kolunu uzatarak asıl hedefi olan Sinan'ı gösterdi. 

"Davete ihtiyacım var mı sence Ülgen*!" sertçe söylediği sözlerine bu sfer Cenk abi gözlerini devirmiş arkasını dönerek bir eli belinde sakallarını sert bir şekilde ovuşturmuştu. Arkasını dönerek sakinleştirmeye çalıştığı bedenini eliyle iterek Sinan'ın masasına yaklaşan Kübey hatun arkasından afallamıştı Cenk abi, itilen bedeniyle önündeki duvara yapışık halde bir süre durakladı. Bedenini hızla toparlayarak kocaman açtığı gözleri ile Kübey hatuna bakıyordu. Cenk abinin kolay lokma olarak yiyebilen tek kadın Kübey hatundu. Bu gücünü çekinmeden her zaman kullanan cesur bir kadındı.

Vücudunu toparlayan Cenk abi gözlerini bana çevirmesiyle iki elimi havaya kaldırarak omuzlarımı silktim. Yavaş adımlarımla geriye giderek masanın çaprazında kalan vitrine yaslandım. Kendi yaptığı arsızlığı kendi temizlesin sikimde bile değildi! Bu duruma karışamayıp kenarda köpürmesinin tek sebebi Kübey hatundu. Cenk abinin bile çaresiz kaldığı güçlü adamlardandı.

Kübey hatun masanın önünde dikilen Sinan'ın karşısına geçmiş gözlerini hiç ayırmadan izliyordu. İki elini göğsünün üstünde birleştirerek çenesiyle pantolonunu işaret etti. Verdiği talimatla iki eli pantolonun önünü kapandı Sinan, korkuyla arkasındaki Cenk abiye baktı ama o çoktan bu durumda yapacak bir şey olmadığını bildiğinden göz temasını çekerek masanın önündeki koltuklardan birine oturdu. 

"İndir onu Bürküt*! Derhal indir! Lafımı tekrar ettirme bana!" çattığı kaşları ile yan tarafında oturan Cenk abiye son kez bakıp elini Kübey hatuna doğru kaldırdı başını

" Abla..." yanağına inen tokatla başı yan tarafa dönen Sinan'ın sesi kesilmiş yanağında kızarmaya başlayan beş parmak iziyle çenesini sıkı sıkıya düğümlemişti.

"Ben senin ablan falan değilim. Düzgün konuş, sokak ağzını burada yapamayacağını öğren!" son dedikleri ile istemsizce başımı çevirip okkalı bir küfür savurdum. Bazı laflar istenmese de insanın olmayan canını bile sıkabiliyordu. Kızaran kulakları ile onun da bu duruma sinirlendiğini görmüştüm. Ağır ağır başını kaldırıp karşısında duran kadının gözlerine düz bir ifadeyle bakarak eli kemer tokasını gidince yaslandığım yerden huzursuzca diklenerek gözlerimi Cenk abiye çevirdim. Onun sesleri duymasına rağmen başını yerden çevirmediğine şahit oluyordum.

"Boxer..?" Sinan'ın buz gibi sorusuyla, Kübey hatun kibirle çenesini kaldırdı. 

"Mümkünse Bürküt!" ikazı almasıyla onu da beraberinde indireceğini anlamamla arkamı döndüm. Başı yerden kalkmayan Cenk abi duyduğu sözler ile ayağa kalkarak odayı terk etti.

Arkamdan duyduğum sessizliğin hissiyatı ile kaşlarımı çatsam da olayın nasıl geliştiğine dair bir bulgu vermiyordu elime neticede. 

"Ne oldu bürküt, utanıyor musun? Benim kızlarımı da utandırmaya hakkın yok!" söyledikleri ile yerimde şaşkınlıkla dönsemde bizimkinin anadan doğma çıplak bir şekilde hatunun karşısında cesurca dikildiğini hatırlamamla hızlıca geri döndüm arkama. 

PERVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin