🥀12🥀

7 1 0
                                    

07.02.19:Saat 23.40 

The HU:Wolf totem

Akana hanım yere yığılan üyeleri umursamadan nazikçe yanı başında bekleyen garsonlara seslendi.

"Arçura üyelerimizi lütfen sağlıklıca topraklarına yerleştirin." sesinin tezatlığına bakışları değişerek nemrut bir ifade ile taş kalplerde bir kırılma yaratmıştı. 

Hilmi Bey gözünün önünde öldürülen askerlerinin hıncı için direnmeye çalışsa da karşısında oturan Kayra Bey kendi işleri yüzünden arkadaşının bu halde olmasına dayanamıyordu. Gözleri kan çanağına dönmüş ağlamamak için direnen Hilmi Bey masanın altından yumruklarına sıkarak can dostundan gözlerini kaçırdı. Karşısında oturan tanrı çocuğunun kanını taşıyan bir güçtü bu siniri elbette fark etmişti.

 Hüma hatun sessizce Kayra beyin kalbinden odanın dört bir yanına yayılan acı zehri gördü. Gözleri Kayra beyin zehir gibi enerjisiyle dopdoluydu.Hüma hatunun kalbi yıllar sonra gördüğü bu zehirle deli gibi çırpıyordu. 

 Akana hanım ne kadar ona ihanet ettiklerini düşünsede AsLeKa yine onun arkasından gizlice onu korumaya çalışıyordu.

"Desise operasyonunu gerçekten yalın bir halde konuşmak isterseniz efendim sizi saygın bir gizliliğe davet etmek isterim. Yalan dolan peşinde koşan adamlar değiliz ama işimizi, şerefimizi kumar gibi orataya serecek adamlar da değiliz." Akana hanım, Levent beyden*aldığı cevap ile gülümsedi sonunda kumarlarını ortaya dağıtacaklarını söylemeleri içini huzurla kapladı. Tabi bu sırada Hüma hatun derin bir telaşın içindeydi. Etrafında sarılı olan fısıltılar onu sağır ediyordu. Kulağının arkasında, ensesinde taş gibi oturmuş anka kuşunun kulağına fısıldadıkları kalbini sıkıyordu. Hüma hatunun bu gece bildiği tek doğru vardı o da kimsenin bu kapıdan rahtaça çıkamayacağıydı.

"Teklifinizi bu seferlik kabul etmekten onur duyarım ama bir daha asla böyle bir olaya taviz vermem...bu çatının altında vatandaşlık imzası taşıyan her bir üye Pervadan sır saklayamaz. Bu Pervanın geleceği için önemli olsa bile!" AsLeKa laf arasında süzülen ince bir ok ile sızıyı hissetti. Tahsin Bey göğsünde yayılan derin sızıya aldırmadan masa başında oturan Hüma hatuna değdirdi gözlerini. Desise'nin planını gizlice dinleyen anka kuşu bunu ona yetiştirmişti belli ama neden bu kadar geçti. Desise on yıllık bir projeydi. Kelle tahtında, sahip olduğu tahta oturan Aslan abisiyle on yıl önce gizli bir şekilde konuşmuşlardı. O odada AsLeKa ve Aslan Beyin harincinde anka kuşuda vardı. Camın dışına koyulan kuş yemliklerinden diniyordu. Dağ tanrısı olmasının verdiği güç ile her bir hayvanın kokusunu, sesini tanıyan Tahsin bey o gün fark etsede seslenmemişti. 

Hüma hatun bedeninde hissettiği yakıcı ihtirasın yönüne bakındı sakince. Gözlerinden geçen duygusuzluk adamı kışkırtmıştı. Tamda Tahsin Beye yakışır bir tanrı gücü diye düşündü içinden. Ayı gibi bir kadının gözlerine bakan desztursuz bir dağ tanrısıydı.

"Adagan..Adagaan*" mırıltılar eşliğinde nazikçe dudaklarından dökülen kelimeler ile Aslan Bey tek kaşını kaldırdı. Dudaklarından yayılan ihtiraslı gülümsemesi kanını hızlandırdı Tahsin Beyin.

Nefretin büyüsü gibi olan enerji ile Hüma hatunun ceylan gibi titreyen göz bebekleri kapanarak kokuyu nimet gibi soldu. Tahsin Bey karşısındaki hatunun ucuz numaralarına düşecek bir adam olmadığından gülümsüyordu önündeki manzaraya. Gözleri kısılmış, tek kaşı havada çiftleşme dansı yapan cici kuşu izledi. Cilvesine yanıt alamayacağını zaten bilen Hüma hatun umursamayarak narin bir gülüş bıraktı karşısındaki adamın odağına.

"Çiftleşmenizi büyük bir mutlulukla kutlamak isterdim ama mağlum önemli devlet işlerimiz var." Akana hanım kimseye hissettirmeden ortaya attığı laf ile sinirini belli etti. Bunu gözlerinin önünde yaptıklarına inanamıyordu. Yıllardır hiç mi değişmezlerdi.Üyeler ortaya atılan laf ile kaşlarını çatarak birbirilerine bakıp, fısıldaşltılar.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 02 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PERVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin