2 bölüm

125 48 236
                                    

Selam güzellerim, aslında ikinci bölümü yazmayı düşünmüyordum çünkü kitabım tutmamıstı ama sevdiklerim yazmam için ısrar etti bende onları kıramadım👀🤍

Kitapta bazı değişikler olabilir

2 bölüm

Hiç tanımadığın birini görünce, sanki onu yıllardır tanıyormuş gibi hissetmenin nasıl bir duygu olduğunu,küçüklüğümden beri çok merak etmişimdir. Az önce onu görünce yani Enes Karaca'yı görünce bu duyguyu hissettim, çok garip bir duyguydu ama güzeldi. Enes'in gözleri, gözleri ölen kardeşimin gözlerine o kadar çok benziyorduki, bir an kardeşim geri döndü sandım, gerçekten garip bir duyguydu.

"Rana burda mısın?" Birden korkuyla sıçradığımda, Mert beni sakinleştirmek için sarıldı "kızım kafan nerde senin!" Mert'e sıkıca sarıldım "be..ben..bilmiyorum" mert geri çekildiğinde bende geri çekildim, mert bana ters ters bakmaya başlayınca, hakan araya girdi "mert oğlum salak mısın kıza niye öyle bakıyosun" mert Hakan'a dönüp "abi kız hasta mı diye kontrol ediyorum, baksana görmüyor musun güçlü rana gitti yerine masum tatlı bir rana geldi, A aman tanrım yoksa kafasını vurmuş olmasın" mert birden kafamı koparırcasına kendine çekince bağırdım "AH KAFAM" mert'i itip ona tokat attım "OĞLUM SALAK MISIN BEN İYİYİM, KAFAMI NİYE CEKİYOSUN ÖKÜZ" arkada Sude,Kuray,ve Hakan gülerken, mert onlara ters ters bakışlar attıktan sonra bana döndü "tamam kızım ya özür dilerim ama tokat atmasaydın iyi olurdu bunun intikamını alıcam görürsün" Mert'e dil çıkarıp önüme döndüm.

2 saat sonra

"Yalvarırım beni öldürmeyin, söz veriyorum kimseye sizin hakkınızda hiç bişey söylemicem söz veriyorum lütfen öldürmeyin beni lütfe- ah..." Sözünü bitirmesine izin vermeden silahin tüfeğine bastım "çok geç tatlım" mert hemen konuşmaya başladı "cesedi napıcaz?" Mert'e cevap vermeden Kuray'a dönüp "cesedi ormana götürüp yakın,kimseye görünmeyin yoksa o cesedin yerine sizin cesediniz olur!" kimseyi dinlemeden sude'ye dönüp " Sude sen benimle geliyosun" Sude " tamam" diyip peşime takıldı, hakan, Kuray ve merti cesetle bırakıp, benim yedek arabama doğru yürüdük.

Arabanın şoför koltuğunun kapısını açıp şoför koltuğuna oturdum, Sude hemen yanıma geçti, kapıları kapatıp yola çıktık, 20 dk sonra Sude bana dönüp konuşmaya başladı "o gün ne oldu?" Yola bakarken "Hanki gün?" Sude hemen cevap verdi "o gün işte şu dünyanın en iyi boksöru dediğin kişinin bizim arabaya çarptığı gün" arabayı kenara çektim sudeye dönüp "ne olmasını bekliyorsun Sude, özür dileyip arabanın masrafını ödeyip gitti başka ne olabilir?" Sude bana ters ters baktı "bilmem sanki ona-" sudenin konuşmasına aldırmayıp "öyle bişey yok sude, konuyu kapat" diyip yola çıktım Sude "tamam" diyip sustu 1 saat sonra eve vardığımızda, Sude arabadan indi ve bana dönüp "sen inmiyor musun?" Dedi ona "arabayı park ettip gelicem" dedim ve tamam diyip gitti, bende evin arka tarafına gidip arabayı park ettim.

Eve girince sudeye "Sude bizimkiler 1 saate burda olurlar yemek hazırla ben elimi yüzümü yıkayıp gelicem" Sude içerden bağırdı "TAMAM" dedi, merdivenlere doğru yürümeye başladım merdivenlere varınca yukarı çıkmak için ilk adımımı attım yukarı varınca banyoya doğru yürümeye başladım, banyonun kapısını açıp içeriye girip kapıyı iyice kitledim, aynanın karşısına geçip 10 dk boyunca kendime baktım kahverengi saçlarım bal rengi gözlerim sanki ruj sürmüş gibi kıpkırmızı olan dudaklarım, herkes bana güzelsin diyor ama nedense ben kendimi hiç beğenmiyorum. Aynaya bakmayı kesip musluğu açtım ellerimi yıkayıp yüzümu yıkadım sonra musluğu kapatıp havluyla ellerimi ve yüzümü kurutup odama geçtim üstüme beyaz bir tişört altımada gri bir eşofman aldım, giyinip hemen aşağıya indim ve mutfağa geçip sude'ye yardım ettim, ondan sonra bizimkiler geldi yemek yedik bulaşıkları topladık şimdide hepimiz dağıldık Kuray ve Hakan playstation oynuyorlardı Mert odasında sevgilisiyle konuşuyor sudeyse saçma haraketler yapıp tik tok çekiyor, aramızda en saçma haraketleri olan kişi hep sude, Sude garip bir kız ama iyi bir arkadaş ne kadar sır tutamazsada..

Ben, bense evin arka tarafındaki ormana gidiceğimi söyleyip evden çıktım evet gerçekten de ormana gidiyorum ormanda yürüyüş yapmayı seviyorum her gün ormanda en az 1 saat yürüyüş yaparım.

Evin arkasına gittikten sonra ormana doğru yürümeye başladım, ormana girince evden oldukça uzağa yürümeye başladım, herkesten uzağa, dünyadan uzağa, insanlardan uzağa, doğru gidiyorum evet 1 saat sonra geri dönücem ama biraz yanlızlığa ihtiyacım var.

Ben kendi kafamda düşüncelerimle boğulurken arka taraftan ses geldi arka tarafa döndüğümde kimse yoktu belki bir hayvandır diye düşünüp yürümeye devam ettim bu sefer daha da yakından ses geldi arkama tekrar baktığımda yine kimsenin olmadığını gördüm.



Önüme dönüp tam koşucaktım ki biri beni kolumdan tutup hızlıca çekti ve beni ağaçla arasına aldı, korkudan kapatığım gözlerimi açtım ve karşımda onu gördüm onu.. Enes'i Enes Karaca'yı.

"Sen.. yani siz... yok yani sen.. beni takip mi ediyosunuz!" onu itmeye çalıştım ama gücüm yetmedi boksör olduğu için kasları vardı, dakikalardır yüzüme bakıyordu ve en sonunda dudaklarını araladı "katil olduğunu biliyorum"

Evet ikinci bölümün de sonuna geldik güzellerim umarım begenmişsinizdir 3 bölümü istiyorsanız lütfen 1 ve 2 ci bölümü oylayın böylece 3 bölüm çabuk gelir🤍

Ateş Yakmak (Final Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin