Selam mübarek toroscuklar okunma sayısı 11 olmuş buda bişey her gün yeni bölüm yazacağım dün 2 bölüm yazmıştım ama 1. Bölümü bölümden saymadığım için bir tane daha yazmıştım. :D Umarım beğenirsiniz bu bölümüde. :))
Arabada hala sessizliğimi koruyordum. Bu anguta güvenilmeyeceğini de biliyordum. Eve götüreceğim derken acaba şimdi hangi cehenneme gidiyoruz. Merakıma yenik düşerekten nereye gittiğimizi sordum.
"Nereye gidiyoruz ? "
"Amcamın yanına önemli bir mesele sende oraya gittiğimizde sana sorulan sorulara cevap verme her ne derlerse cevap verme ben cevap veririm senin yerine. Başına bela açılmasını istemiyorsan sadece sus ve yanımdan ayrılma."
"Şey... Mağdem ailevi bir mesele ben gelmeseydim."
"Ailevi bir mesele değil Arya. Seni bu siktiğimin Ankarasında orda tek başına bırakamazdım değil mi sen bana lazımsın güzelim."
"Bana güzelim demeyi kes artık ve ben senin neyine lazımım saçmalamayı kes. Bundan sonrada ben ölsem bile beni rahatsız etme. Artık ne sana nede o ailevi olmayan işlerine bulaşmak istemiyorum."
"Cansu neyle tehdit etti seni cidden."
dedi gülerek."Cansuyla alakası yok ben sadece benimle uğraşmanı istemiyorum."
"Hıhı tamam. Ama cansuyla ilgili koz olarak kullanabileceğin bir şeyler öğrenmek istemez misin." Dedi tekrar yarım ağız sırıtarak.
"Cidden ilgimi çekmiyor." Dedim fakat cevap vermemişti. Dikiz aynasından arkamızdaki arabaya bakıp küfür ettiğini duyunca bende arkaya baktım.
"Ne oldu ?"
"Ne olacak takip ediyor şerefsizler. Amcam bu durumdan hiç ama hiç hoşlanmayacak."
"Cidden piskopatsın ne işler çeviriyorsun amcanla beraber."
"Arya sadece sussan ne olur."
Off. Sürekli sus sus. Susmamı istiyeceksen yanında getirmeseydin beni. Neymiş ona lazımmışım. Organ mafyası felan mı acaba. Bu iş için fazla genç yapmaz öyle işler ama amcasıda var. Olabilir. Diye düşündükten sonra saçmaladığımı fark ettim ve bu düşünceleri kafamdan attım. Bir süre daha ilerledikten sonra ara sokak bir yere girmiştik. Her türlü pislikler sanırım buradaydı. Buraya polisin cesaret edip kontrol için geleceğinide sanmıyorum. Kimse ölmek istemezdi değilmi. Ama bu angutun buralarla ne işi olabilirdi ki ? Biraz daha ilerledikten sonra sonunda büyük. Fazlasıyla büyük bir yerin önünde durmuştuk. Bar ve pavyon karışımı bir yer bura ne böyle ya. İnsanlar nasıl burda durabiliyor böyle. Sigara dumanları 5km uzaktan belli olurdu o derece. Kağan önde ben yanında arabadan inip içeriye doğru ilerliyorduk. Fakat ilerledikçe ben iyice geriliyordum. İçeri girdiğimizde kızların çoğu bize yiyecek gibi bakmıştı. Daha doğrusu kağana bana niye baksınlar ki tabi eşcinsel felan değillerse. Tamam saçmalamayı kesip biraz daha kağana yaklaştım daha doğrusu sırnaşmıştım bir faişe gibi görünüyor olmalıydım ki bana bakıp ne yapıyorsun bakışı atmıştı. Bende ne yapıyım korkuyorum bakışı attım. Sonra önümüzde birden bizden 2 3 yaş büyük yakışıklı sert bir çocuk belirip
"Oo kağan bey artık böyle çocuklarlada mı takılır oldun."
"Çekil önümden atakan." Demişti kağan ve beni kolumdan sürükleyip bir merdivene doğru götürmüştü. Merdivenleri çıktıktan sonra bir kapının önünde durunca sen burada bekle demişti bana. Bende tamam demiştim. Ama demez olsaydım keşke. İçerisi eminim şuan durduğum yerden bin kat daha iyidir. Her an şu geldiğimiz merdivenlerden bir şey fırlayacakmış gibi hissediyordum o kadar karanlıktada hissederdim tabii. Kendimi sakinleştirerek kağanın gelmesini bekledim.
Kağan'ın ağzından :
İçeri girdiğimde amcam burnundan soluyordu. O Onur şerefsizi artık sınırı aşmıştı bizim zuladan mal kaçırmak ne demek ya artık iyice boku çıkmıştı bu işin. Amcamın daha fazla sinirlenmemesi için Onur şerefsizinin adamlarına bizi yani beni takip ettirdiğini söylemedim. Eğer söyleseydim işler iyice çığırından çıkacaktı. Yarın o şerefsizle konuşacaktım. Amcama bu konuyu halledeceğimi ve acil gitmem gerektiğini söyledikten sonra odadan çıktım. Arya iyi gözükmüyordu. Cidden iyi gözükmüyordu. Birde bu eksikti başıma.
"Ne oldu ? " dedim
O ise öksürerek
"Burası çok kapalı ve çok fazla duman var. Ben kapalı yerlerde çok fazla duramam."
"Daha önceden neden söylemedin?"
"Söyleseydim sanki beni bırakacaktın ya buraya zorla getirip seni eve ben bırakacağım ne olursa olsun yanımdan ayrılma diyen sendin unuttun mu ? "
Haklıydı fazla uzatmadan gidelim dedim ve açık hafaya çıktığında rahatladığını görebiliyordum. Ama bu kızda bir tuhaflık vardı. Bu Cansu gibi değildi. Yani sürtük değildi. Saf salağın tekiydi. Tam benlik diye içimden geçirdikten sonra sırıttım. Yüzümü yine mal mal bakmıştı. Çok fazla uzatmadan arabaya bindik. Onu Cansu'ların evine getirmiştim. Teşekkür edip gitti.
Arya'nın ağzından :
Sonunda o angutun beni eve getirdiği için şanslıydım bir daha ölsem bile ona muhtaç olmayacaktım. İçeriye girdiğimde amcam endişelenmiş bir şekilde
"Arya delirdin mi sen nerelerdesin bunca saattir sen gelmeyince polise bile haber verdik. İyi misin ? "
"İyiyim amca merak etme çıkışta cansu beni unutup gitmiş sanırım bende seni arıyacaktım fakat telefonumun şarjı bitmişti bende numaranı ezbere bilmediğim için başka birindende arıyamadım daha kimseyi tanımadığım için Cansuyu aramak içinde başka birinden telefonunu istiyemedim."
"Peki nasıl geldin eve kızım ?"
"Bizim sınıftan bi çocuk geldi şans eseri buldu beni Cansuyu tanıdığı için benide eve getirdi işte."
"İyi bari bir daha böyle bir şey olmasını istemiyorum. Duydun mu cansu beraber gidip beraber geleceksiniz artık."
Cansu yine sıkılgan tavrıyla tamam demişti. Bende çok yorulduğum ve o angutun ne işler çevirdiğini düşünmek için amcamdan müsade isteyip odama gitmiştim. Direk kendimi yatağa atıp olanları düşünerek uykuya daldım.
Multide kağan var :) ileride çok daha aksiyonlu ve şaşırtıcı olaylar olacak :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FISILTI
Teen FictionKaranlığın en dibindeki Kaan ve o karanlıktan kurtulmaya çalışan Arya ...