Yarışmacıların kaldığı evin önünde arabamın içinde bekliyordum. Akşam eleme çekimleri olacaktı. Sefa,Barbaros ve Kıvanç potadaydı.O yüzden güzel bir kahvaltı yapacaktık. İçlerinden birinin elenme ihtimaline karşı güzel bir gün geçirmek istiyorduk.
Bu hafta şampiyonlar gelmeden önce son haftaydı. Cemre geleceği için çok mutluydum. Onunla vakit geçirmeyi özlemiştim. Bugün kahvaltıya onu da çağırmıştım. Orada buluşacaktık. Cemre dışında gelen bir diğer isim de Barbaros'un eşiydi. Hem onunla tanışmak istiyordum hem de Barbaros'u ondan ayırmak istemiyordum. O yüzden onu da davet etmiştim.
Kısık sesle müziğimi dinlerken su şişemden bir yudum aldım ve arabanın içini son bir kez kontrol ettim. Gayet temiz ve düzenliydi. Daha yeni yıkattığım için mis gibi kokuyordu.
Evden çıkan isimleri görünce arabamı çalıştırdım ve önlerine yaklaşıp durdum. Sefa yanıma binerken arkaya da Kıvanç, Batuhan ve Barış oturmuştu. Barbaros önden çıkıp eşini almaya gitmişti. O ikisi kendi arabalarıyla gelecekti.
"Hoş geldiniz gençler."
"Hoş bulduk."
Hepsi bir ağızdan cevap verdi.Sefa arkasına yaslanıp kemerini taktıktan sonra yanağımdan makas aldı.
"Çok güzel olmuşsun."
"Teşekkür ederim."
"Nereye gidiyoruz?"
"Nişantaşı."
"Kazıklanacağız yani."
"Ben ısmarlıyorum.Sizi kuru poğaça yedirmeye götürmeyecektim herhalde."
Ana yola çıkmış arabamı sürerken arkadan Kıvanç'ın sesi geldi.
"Çok pahalı olur bence tekrar düşün."
Omuzlarımı silktim. Maaşıma zam yapılmıştı. Bana çok iyilik yaptıkları için de onlara bu şekilde teşekkür etmek istemiştim.
"Para dediğin gider sonra tekrar yerine gelir."
Barış kısa bir alkış yapmıştı. Aynadan ona kısaca baktığımda hayran olmuş gibi şaşkınca bakıyordu.
"Kız zengin abi."
Gülümseyerek havalı bir şekilde saçlarımı savuruyor gibi yaptım. Bu sırada Sefa'nın benim fotoğrafımı çektiğini fark ettim.
"Niye çekiyorsun? Habersiz çok kötü çıkarım ben."
"Hatıra kalsın. Gayet güzel bu arada."
"Sonra bakarım. Beğenmezsem silerim ona göre."
"Ama ben belki açıp sonra sana bakmak istiyorum?"
"Ben sana hatıra fotoğraf çeker bırakırım."
"Tamam o zaman. Her türlü kabulüm."
Şerit değiştirecekken önüme kıran arabayla hızımı aniden düşürerek kornaya sertçe birkaç kere bastım.
"Şerefsiz!"
Tekrar yan şerite geçtiğinde yanından geçerken camı açıp içindeki adama baktım. O da bana bakıyordu. Yanından geçmeden önce ona bağırdım.
"Önüne bak öküz! Oraya gelirsem kafanı direksiyona sokarım!"
Bir şey demesine izin vermeden hızlanıp onu geçtim ve kendi kendine kudurması için onu yalnız bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ғᴏᴜʀᴛʜ ᴏғ ᴊᴜʟʏ {sᴇғᴀ ᴏᴋʏᴀʏ ᴋıʟıç}
Fanfiction"𝑫𝒊𝒅 𝒚𝒐𝒖 𝒈𝒆𝒕 𝒆𝒏𝒐𝒖𝒈𝒉 𝒍𝒐𝒗𝒆, 𝒎𝒚 𝒍𝒊𝒕𝒕𝒍𝒆 𝒅𝒐𝒗𝒆 𝑾𝒉𝒚 𝒅𝒐 𝒚𝒐𝒖 𝒄𝒓𝒚?"