18

404 48 33
                                    

"Hatırlıyor musun?"

Düşününce neyden bahsettigini yavas yavas anlıyor gibiydim

"Neden okul dışında benimle beraber olmuyordun da okulda hep birlikteydik mesela ya da-"

"Aldatmak zorunda mıydın?"

Sözünü kestiğimde ikimizde odanın ortasında oylece duruyor vaziyetteydik

Bende hatalıydım, ama aldatmak zorunda değildi. Asla değildi.

O susarken konusmaya devam etmiştim

"Evet bende hatalıyım, evet bende aptalımki sana her şeyi açıklamam gerekirdi. Ama korktum sadece benden soğursun da devam etmezsin diye. Bunu nasıl düşündüm, neden sakladım diye bende düşünüyorum ama korktum sadece"

"Neyi sakladın?"

"O gözlerimdeki tedirginlik neden vardı hyunjin? Hani hiç mi aklına gelmedi?
ne biliyim evin önüne gelmemeni istemem,okuldan sonraki hiç birseye katılmamam, hızlıca eve gitmek istemem falan.. yani bunları biri neden yaparki sence?"

Bize olan sinirimden birseyler sıralarken artık anlamasını bekliyordum

Daha fazla konusabilicek gibi hissetmiyordum sanki

Bir daha olamayacağımızı hatırlamak iyi gelmiyordu

"Tamam düşündüğün herşey normal çünkü ben sana hiç bir şey açıklamadım evet. Ama neden konusmaya devam ettin hyunjin? Neden ayrılmadın benden? Neden bana her gün hayalini kurdurtmaya devam ettin? Neden her şeye rağmen beni sevdiğine inandırmaya devam ettin?"

Yüzüme dolu gözleriyle bakarken yaklasıp iyice dibine girmistim, yüzümüzü iyice yaklastırıp fısıldayarak sordum

"Neden ha neden hyunjin?"

"Oynadın sandım iste seungmin. Biliyorum aptalın tekiyim, ayrılmam gerekirdi ama öyle sandım iste. Düşündükçe cıldırıyordum. Beni hiç sevmemen düşüncesi.."

Son cümlesini yüzünü burusturarak söylemişti. Gercekten onu rahatsız etmisti bu düşünce

Hyunjinin pişman olduğunu anlamıştım ama ne kadar bendede hata olsada kendime yediremiyordum bir türlü

Yakınlığımızı bitirip geri çekilmiştim yavaşça

"Sen bunu bize yaptın hyunjin, bunu değiştiremeyiz. Seni affederek ben.. Bunu kendime yapamam"

Yerdeki bir noktaya odaklanmıs söylediğim cümleyle geri çekilirken hyunjin birden elimi tutmustu

"Tekrar olalım seungmin. Ben senin zorluklarını biliyorken iliskimizi daha iyi ilerleticeğimize inanıyorum. Sende bana inan nolur"

Gözümden akan yaş yere düşerken ellerimize bakmıstım. Ben bu ellerin tekrar birleşmesini istiyordum

Ama yapamazdım ki. İçimdeki bir yerlerde yaşadığım güven kaybının huzursuzluğu vardı.

Elimi geri çekmiştim

Çektiğim elimle gözümü silmistim, kendime çeki düzen verip konusmaya devam ettim

Hyunjine baktığımda gözlerindeki bakıs ağlama isteğimi geri getiriyordu

Bakışları gercekten durumunun kötü olduğunu gösteriyordu

"Yapamam hyunjin, olmaz bizden. Unut artık"

Ağzımdan bir hıçkırık çıktığında adımlarım geri geriye gidiyordu

Hyunjin'in daha fazla yalvaran bakıslarına bakarsam yapmamam gereken şeyleri yapabilirdim

Hızlıca arkamı dönüp aynı hızlı adımlarımla evden çıkmak için kapıya gitmistim

Açtığım kapının ardında ağlamak üzere olan gözlerim yejiyi görmeyi beklemiyordu, görmekte istemezlerdi

"Senin ne işin var burada?"

Yönelttiği soruyla üstünü başını süzmüstüm, hepsi teker teker gelmek zorunda mıydı?

Felix'in söylediğine göre hyunjin istemese de yeji sürekli buraya gelip hyunjini ikna etme çabalarına giriyordu, hyunjinin her defasında kovmasına rağmen.

Bu kız kadar yüzsüz biri daha çıkar mıydı karşıma?

Hyunjin sesleri duymamış olacaktı ki kapıya gelmemisti. Üstümü başımı düzeltip yejiyi geriye ittirmistim

Tabiki abartarak düşüyormuş gibi yapmıstı

"Ahh!! Düsüyordum, iyi misin sen? Hyunjin nerede!?"

İğrenerek yaptığı davranışlara bakarken göz devirip arkamdaki kapıyı hafif aralık bırakarak ona doğru ilerlemistim.

"Soruma cevap versene aptal ucube"

Sinirle gülümsemiştim, bana ucube diyerek ne sanıyordu kendini?

Ona doğru yaklasıp yüzümü ona yaklaştırarak konusmustum

"Ne işim var burda biliyor musun?"

Cevap vermeyip boş yüzüyle bakmaya devam etmisti

Gülümseyerek konusmaya devam etmiştim

"Her gün kapısında yattığın hyunjin, benim ilgisizligimde seni kullanıp atan hyunjin benim ona dönmemi istediği için. Çok güzel değil mi? "

Yüz ifadesi değiştiğinde gülümsemeye devam ediyordum

"Ne saçmalıyorsun sen?"

"Aa ne saçmalaması ya? Bana yalvarırken gelmen pek hoş olmadı ama. Bir dahakine saati iyi ayarla olur mu?"

"Yalan söylüyorsun"

"Kalbimi kırıyorsun"

Dudaklarımı büzerek konuştuğumda arkama bakmıstı.

"Göstericem sana"

Tam iceriye girmeyi denediginde geri itmistim

"Oluyor mu şimdi yaptığın? Böyle bir zamanda rahatsız edilmez değil mi? Yarın aksam kovulma aktivitene devam edebilirsin ama"

Son cümlemi sanki moral veriyormuş gibi çıkan sesim ve bakıslarımla soylemistim

"Eh simdi malum cevap vermem gereken yalvarmalar var, gitmem lazım. Çok üzülmemeyi dene"

El sallayıp saskınca bakan yejinin üstüne sertçe kapıyı kapatmıstım

Kapıyı kapatmamla eski halime geri dönmüstüm

Ne yapıyordum ben?

Arkama bakmıstım tedirgin gözlerle

Hyunjin büyük ihtimal kapı sesinden benim çıktığımı zannetmisti ki gelmemişti.

Oyun odasındaki balkona çıkmış olmalıydı

...

"Gelmişsin yine buraya"

"Burda seni düşünerek oturmak çok güzel biliyor musun?"

"Beni düşünerek mi?"

"Evet, gece oturup ayı izlemek seni hatırlatıyor"

"Ben yıldızları daha çok severim ama"

"Yıldızları ayırmak için dikkatli bakman gerekir seungmin, hepsi birbirine benzer. Ama ay tek bir tane. Tek ve özel...sen gibi."

...

Kapıya sırtımı yaslayarak yere oturmustum yavasca, dizlerimi kendime çekip ağlamaya basladım

aptaldık sadece

ikimizde aptal gibi davranıp zarar vermiştik ilişkimize

Hyunjin hiç o odadan çıkmamıştı, bense o kapı ardında ağlayarak uykuya dalmıstım.

☆'

kisadegildirokadarya

belki 2 | hyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin