Annoy -Hyunmin

15

"Hyunjinnie!"

Seungmin, Hyunjin'in yanına giderken o çoktan oradan uzaklaşmıştı.

"Nereye?"

"Duş alacağım."

Seungmin somurtarak yatağına yattı ve telefonunu alıp Twitter da gezmeye karar verdi.

Bir kızın, Hyunjin hakkında tweetini görüp sırıttı. Hyunjin'in çok havalı olduğunu ve ondan hoşlandığını yazmıştı.

Kısa bir süre sonra Hyunjin banyodan çıkmıştı. Seungmin hemen onun yanına giderek gülümsedi.

"Jinnie, sana bir haberim var."

Büyük olan takma ismi duyunca kızarmıştı. Havluyla başını kurularken bakışlarını Seungmin'den çekti.

"Sonra söylersin, şimdi duş alman lazım."

Küçük olan omuz silkti ve banyoya yöneldi. Banyosunu bitirdiğinde arkadaşının odada olmadığını gördü.

"Bensiz mi gitti?"

• • • •

"Hey, millet duydunuz mu?" Seungmin elindeki tepsiyle, Hyunjin'in yanında ki sandalyeye oturdu.

"Çay ister misin?"

Seungmin, Felix'in sorusuna evet anlamında başını salladı.

"Jessie'yi tanıyor musunuz?"

"Kampüste ki popüler kızlardan biri mi?"

"Evet, dün ki attığı tweetini gördüm." Daha sonda konuşmasını yarıda keserek Hyunjin'e döndü. "Senden hoşlanıyor Hyunjin!"

"N-ne?"

"O senden hoşlanıyor. Belki de bu senin şansındır dostum, o senin için doğru kişidir."

Hyunjin ise arkadaşına bir tepki vermeyerek yemek yemeye devam etti.

"Bugün senin neyin var?"

"Hiçbir şey."

Seungmin eliyle arkadaşının alnına dokundu. "Ateşin de yok, hasta değilsin."

Hyunjin'in kalbi bu temas yüzünden normalden daha hızlı atmaya başladı ve arkadaşının elini ittirip tepsini alarak masada kalktı.

"Ben iyiyim, bir şeyim yok. Çok aç değilim, gidiyorum."

Küçük olan arkadaşının gitmesinden sonra iç çekti ve ellerini çenesine yasladı.

"Bugün gerçekten tuhaf davranıyor."

Daha sonra dikkatini telefonuyla mesajlaşan Jisung'a verdi.

"Sungie, kiminle konuşuyorsun?"

Jisung telefonunu hızlıca masaya bıraktı ve gerginlikten kekeleyerek konuşmaya başladı.