❧ ☙
Stüdyodan çıktıklarından sonraki yürüyüşlerinin bir noktasında Lisa, Jungkook'un geceyi evinde geçirme isteğini kabul etmişti.
Konuşurken farkında olmadan, "Ailem bir aylığına şehir dışında," demiş ve böylece Jungkook'un bunu duyduğu gibi 'evet' diyene kadar yatıya kalmak için Lisa'ya deli gibi yalvarmasına sebep olmuştu. Normalde bu kadar sinir bozucu bir ısrarcılığın karşısında öfkelenip kıpkırmızı olurdu ama Jungkook'un istediği bir şey kabul edildiğinde yüzünde beliren o gülümsemesi, Lisa'ya ne kadar sinir olduğunu unutturuyordu.
Her zamankinden daha hızlı yürüyerek birkaç dakika içinde Jungkook ile birlikte eve vardılar. İçeri girdiğinde Lisa'nın kendi ceketini de üzerine sarmasına rağmen Jungkook, yeni doğmuş bir bebek gibi soğuktan tir tir titriyordu.
"İçerisi sıcakmış," dedi Jungkook. Birkaç saniye önce soğuktan titriyorken şimdi birden sıcak bir havayla çarpıştığı için ayakkabılarını çıkarırken derince bir nefes aldı.
Lisa da Jungkook'un peşinden içeri içeri girdi, "Umarım öyledir," dedi ve koridorda ileri doğru yürüdü, "Benim odam bu tarafta."
Jungkook peşi sıra takip etti Lisa'yı. Evin içinde gözlerini gezdirerek, her bir kısmından büyülenerek yürüyordu. Her şey düzenliydi, mobilyalar yerlerine özenle yerleştirilmişti ve duvarların rengi bile eşyalarla uyumluydu. Lisa'nın evinin sıcacık bir atmosferi vardı. Jungkook'a kendi evini hatırlatmıştı...
Jungkook büyülenerek gözleriyle her yeri incelerken odasına girmeden önce neredeyse Lisa'ya çarpacaktı.
"İstediğin yere oturabilirsin." dedi Lisa ve çalışma masasının üzerindeki laptopunu alıp yatağa uzandı.
"Yatağına oturabilir miyim?" Jungkook, Lisa'nın üzerine sardığı ceketi çıkarıp kapının arkasındaki askılığa astı.
"İstediğin yere dedim ya."
Jungkook izni kapınca hızlıca kendini yatağa attı ve kafasını Lisa'nın omzuna çarptı. Lisa homurdanarak oturduğu yerde dikleşti ve tabii ki gözlerini devirmeyi ihmal etmedi.
"Dikkat etsene," dedikten sonra Lisa, misafirine daha fazla yer açabilmek için yana kaydı. Lisa ne kadar yana kayarsa kaysın Jungkook, kollarının birbirine değeceği kadar yakınındaydı hala. Lisa sıkıntıyla nefesini verip tembel bir şekilde parmağını mouseun üzerinde gezdirdi, "Film izlemek ister misin?"
Jungkook kollarını kendine doğru çekip oturuşunu düzeltti ve ellerini kapüşonunun cebine soktu, "Olur, fark etmez benim için."
"Tamam o zaman," dedi Lisa ve bilgisayarındaki dosyalardan birine girip gözüne çarpan ilk filmi açtı. Laptopunu ikisinin kucağında ortalayıp daha iyi görebilmeleri için biraz geriye doğru itti.
"Filmin adı neydi?" diye sordu Jungkook hafif kıstığı gözleriyle Lisa'ya yandan küçük bir bakış atarak. Lisa direkt olarak cevap verdi, "Bulut Atlası."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
still with you | liskook
Fanfiction° çeviri & uyarlama ° lisa'nın bakışları, jungkook'un bakışlarıyla buluştu, "merak etme. hâlâ buradayım." jungkook yastığına başını yaslayarak güçsüzce kafasını salladı, "ben de... hâlâ... buradayım..." sesi, önceki halinden bile daha zayıftı. lis...