❆¹

575 77 137
                                    

❧ ☙

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

❧ ☙

Lisa'nın buraya son gelişinin üzerinden iki hafta geçmişti ve kendisini dehşet verici bir şekilde, yine aynı korkunç hastaneye giden aynı aptal yolda bulmuştu. Anne ve babasının evdeki ısrarcı tavırlarına dayanamamıştı ama en azından evden uzakta olduğu için biraz da olsa rahatlamış hissediyordu.

İşte yine başlıyoruz.

Lisa binaya girdiğinde her zamanki gibi resepsiyondaki kadına selam verdi. Son seferinde önünde duraksadığı için giremediği bilgi odasına tekrardan giderken hiç de acele etmiyordu. Oyalanarak geçen uzun dakikalar ve isteksizce savsak savsak atılan adımlardan sonra en sonunda epey zamandan beri ilk defa gerçekten o odaya girmişti. Gereken kayıtları nihayetinde yapıp, diğer işlerini de halledip kalan zamanında da ufak tefek bir kadınla muhabbet ederek uzunca bir vakit geçirdi. 

Çıkış saatine kadar oyalanmayı başarıp en sonunda elindeki dosyalarla odadan ayrıldı. Görevini tamamlamış olmanın hafifliğiyle koşa koşa eve gitmek için sabırsızlanırken rahatça bir nefes çekti ve koridorda ilerlemeye başladı.

"Hey! Hey, yine sen!"

Tanıdık ses, Lisa'nın tüm keyfinin kaçmasına sebep oldu. Bu sefer sıkıntıyla çekti nefesini. İsteksizce arkasını döndü ve gözlerindeki bezgin tavrı saklamaya çalışmadı, "Jungkook."

"Asık surat," derken Jungkook ellerini cebine sokmuş, genişçe gülümsüyordu.

Lisa elindeki dosyayı tepiştire tepiştire çantasına tıktıktan sonra kollarını önünde birleştirdi, "Bana öyle seslenme."

Jungkook, "Buraya bir daha gelmeyeceğini söylemiştin," dediğinde sesinin tonunda Lisa'nın anlamsız bulduğu saçma bir heyecan vardı.

"Tam olarak öyle dememiştim..."

"Ama öyle demek istemiştin!"

Lisa bıkkınlıkla gözlerini devirdi, "Tamam, öyle demek istemiştim."

Gözlerindeki derin yorgunluğa tezat canlı gülümsemesi, Jungkook'un yüzünden bir saniye bile ayrılmıyordu. "Ee, seni tekrar buraya getiren şey ne?"

Neden hep tuhaf tipler beni buluyor?

Lisa'nın dudakları yana kıvrıldı, "Bunu ben sana sorsam?"

Sorduğu soru kendisine geri dönünce kaşları havalandı Jungkook'un, "Ben zaten hep buradayım."

Lisa kolları hala önünde bağlıyken esnedi, "Stajyer misin?"

"Hayır, hastayım," dediğinde hala gülümsüyor olması oldukça sinir bozucuydu.

Lisa sanki bu çok belli bir şey değilmiş gibi aldığı cevap karşısında bağlı kollarını çözüp rahatsızca kıpırdandı, "Kusura bakma, düşünmeden konuştum..."

still with you | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin