Canon'da Walburga'nın Orion'dan önce öldüğünü biliyorum ama bu hikayede durum böyle değil.
________________________________
Uyarı:
• Geçmiş ilişki(ler)den bahsedilmesi
• Rıza dışı uyuşturucu kullanımı
• Walburga Black Dayak (çoğunlukla kanon ise Dayak mı oluyor?)
________________________________
Bir sonraki sahnenin yüklenmesi birkaç dakika sürdü; bu sırada James bir bardak balkabağı suyuna uzandı. Bazı nedenlerden dolayı kendini bitkin ve susuz hissediyordu. Endişelenecek bir şey yok; bugün yorucu bir gün olmuştu ve tüm bu gerçekler nihayet aklına gelmeye başlamıştı (tamamen değil ama bazılarını kaydetmeye başlamıştı. Bir çocuğu vardı. Tehlikeli/sorunlu bir kedi nanesi (?) çocuğu). Bu doğru gibi geldi.
// Sahne gece gökyüzünde açılıyor. //
James balkabağı suyunu bardağına koyarken başını yana eğdi. Motorun sesini belli belirsiz duyabiliyor muydu?
Yıldızlı gecenin altında hiçbir şey yoktu, yolda bir kedi bile yoktu.
Henüz orada kimse yoktu ve bir araba motorunun sesini duyabiliyorlardı... olması gerekenden daha yüksek, diye düşündü Lily, kafası karışmış bir şekilde kaşlarını çatarak. Bir arabanın açılmasına benzeyen tanıdık bir ses vardı ve ekran ilginç bir yerleşim sokağına, özellikle de mülayim bir eve odaklanmıştı.
Bunda... bir tuhaflık vardı.
Birinci kattaki pencerelerden birinin parmaklıklarıydı.
Ekran yakınlaştı ve fısıltılar duydular:
// " Onu görüyor musun?"
" Hayır. Biraz yaklaş. İyi. Ah, onu görüyorum. Bok. " //
Tam o sırada havada bir araba belirdi. Mavi bir Ford Anglia 105E Deluxe'tü ve hapishaneyi andıran pencereli evin hemen önünde süzülüyordu.
Evan takdirle ıslık çaldı:
"Şimdi, daha önce hiç uçan bir araba gördüğümü sanmıyorum. Bir tane isterim."
"HAYIR!" Regulus ve Rodolphus bağırdılar ve bu fikirden neredeyse anında vazgeçtiler.
Çığlıkları biraz dikkat çekmiş olabilir ama bunu tamamen görmezden geldiler ve Evan'a bunun berbat bir fikir olduğunu anlatmaya odaklandılar. Elbette Evan olduğu için Slytherin onları tamamen görmezden geldi. Buna Barty'nin çok heyecanlı göründüğü gerçeğini de ekleyin... Evet... Evan, Barty'nin gülümsemelerine hayrandı, bu yüzden Rabastan, Rosier'in yüzüne giren dalgın ifadeye hiç şaşırmamıştı.
Ah.
// Arabanın içinde ikizlerden biri kot pantolonunun cebinden bir şişe çıkarır ve şişeyi açar. //
Lily kaşlarını çattı ve kızıl saçlı şişenin içindekileri parmaklıkların üzerine döktüğünde ne olduğunu merak etti. Sonra gecenin sessizliğinde tuhaf, asitli bir ses yankılandı. Lily'nin nefesi kesildi ve hepsi metal çubukların hemen erimeye başlamasını, geriye hiçbir şey kalmayana kadar şaşkınlıkla izlediler.
"Bu nedir?"
Profesör Slughorn düşünceli bir tavırla başını yana eğdi. Dudaklarında megavatlık bir gülümseme oluştu ve içten bir kıkırdama bıraktı:
"Yeni bir buluş olabilir."
Bu... Bu mantıklıydı. Bu çok mantıklıydı aslında.
// Yolcu tarafında oturan diğer ikiz kardeşine bir şeyler veriyor. Sürücü koltuğundaki kişi bir kez daha öne doğru eğilip camın önüne küçük, kara bir kutu yapıştırıyor. //
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaş Çocukları (Çeviri)
FanficBüyük salonun ortasında James Potter'a isabet eden bir büyü, öğrencilere ve öğretmenlere gelecekten birkaç parça göstermeyle sonuçlanır. Ancak James'in geleceği değil, oğlunun geleceği ve önlerindeki savaşın sonu. Çocukları için daha iyi bir gelecek...
