4. Bölüm

561 19 7
                                    

Babam beni görünce susmuştum. Onun bu duruma hemen alışmasına biraz üzülmüştüm.

Tabii ki de, o onun kızıydı ve bu durum çok normal olsa da beni hemen unutması moralimi bozmuştu sanırım.

Ona üzüldüğümü fazla belli etmeden hemen konuya girdim.

"Baba, Luna' yı almaya geldim." Hoş geldin kızım. Hadi içeriye gelin. Tam istemediğimi belirtmek için

ağzıma açmak üzereydim ki Kuzey konuştu. " Teklifiniz için teşekkürler, biz de sizinle tanışmak istiyorduk.

Kız kardeşimizin nasıl bir yerde, ailede büyüdüğünü görmek isteriz."

Şuan buna hazır değildim evet onları çok özlemiştim ama şuan olmaz.

Kuzey' e baktım. Beni anlasın istedim. Ancak o bana bakmıyordu, nereye baktığına baktığımdaysa

Babama, daha doğrusu üvey babama meydan okurcasına baktığını gördüm.

Aslında biraz da şaşırmıştım, doğrusu hemen beni sahiplenmesi beklemiyordum.

Bu içim de bir şeylerin kıpırdanmasına sebep oldu.

Daha sonra içeriye geçtik, ben Kuzey ' in yanın da oturuyordum. Karşımda üvey babam ve ikizim  oturuyordu.

Evet, ikizim sanırım Aras' ı kabullenmiştim. Sanki onun yanındayken

kendimi tamamlanmış hissediyordum. Bu tarif edilemez bir duyguydu.

Küçüklüğümden beri hep bir ikizim olsun istemiştim ancak olmamıştı ve zamanla

Ben de bu durumu kabüllenmiştim. Ancak şuan karşımda Aras varken kendimi hiç olmadığım kadar güvende hissediyordum.

Onun varlığı beni mutlu ediyordu. Ben düşüncelere dalmışken üvey babam konuştu.

" Kızım, nasılsın bir tanem?" Uzun zamandır Fransızca konuştuğu için çok tatlı bir aksanı vardı.

" İyiyim baba, sadece sizi özlüyorum ve alışmaya çalışıyorum. Bu arada annem nerde?"

" annen şuan alışverişte bir tanem birazdan burada olur, isterseniz yemeğe kalın?"

Tam ağzımı açmıştım ki Kuzey benden önce davranıp konuştu.

" Hiç gerek yok, biz size rahatsızlık vermeyelim. Hem kardeşimizle yapacak işlerimiz var."

Bana 2. Kez kardeşim diye hitap ediyordu ve kalbim sanki yerinden çıkacakmış gibi atıyordu her seferinde.

Bu sırada Aras söze girdi, buraya geldiğimizden beri ilk kez konuşuyordu.

" Abimin de dediği gibi, kız kardeşimizle yapacak işlerimiz var. Biz en iyisi gidelim, değil mi?"

Aras' a katıldığımı belli ederek karamı salladım ve ayağa kalktık.

Kapı da ayakkabılarımızı giğerken babam yani üvey babam bana seslendi.

Kuzey' e baktım ve onlara arabaya gitmelerini, hemen geleceğimi söyledim.

Babam söze girdi," Kızım, biliyorsun ki burası da senin evin ve ne zaman istersen gelebilirsin. Bunu biliyorsun değil mi bir tanem? Ha?"

"Biliyorum baba, teşekkür ederim. Anneme benim yerime sarılıp, öpersin. Görüşürüz"

Şuan arabadaydık, Aras benimle oturmak için arka koltuğa oturmuştu.

Bense pencereden dışarısını seyrediyordum. Kafamı kaldırdığım da ise Kuzey ile bakıştık.

Bana dikiz aynasından bakıyordu, bana içten bir gülücük sunduğun da ise ben de ona aynı şekilde karşılık verdim.

Kuzey' i seviyordum, hatta abi demeye en çok yakın olduğum kişi olabilirdi bile.

Biliyorum biraz hatta baya bir erken gibi görünüyor ancak, bana karşı olan davranışları çok içten ve sevimliydi.

Sanki, ben hiç o hastanede karışmamışım gibi, hep birlikte büyümüşüz gibi davranıyordu bana.

Yine de daha çok erken olduğunu düşündüğüm için, onları biraz daha gözlemlemeye karar verdim.

Kuzey bizi bir restorana getirmişti, oldukça sade ve sevimli bir yerdi ayrıca iç dekorasyonuna da bayılmıştım.

Biz içeriye girer girmez bizi güler yüzlü, ton ton bir amca karşılanmıştı.

Yanakları öyle tambul ve tatlıydı ki hemen o yanaklarını sıkmak istiyordum.

Bu düşünceleri bir kenara bırakarak bana içten bir tebessüm ile bakan amca ile tanıştım.

Adı Hüseyin' i miş ve öğrendiğime göre de gerçekten de amcammış. Benim durumumu yani

Hastanede karıştığımı öğrenince mutlu olmuştu. Benimle karışan kızın yani Selin' in onlara ne yaptığını

daha fazla merak etmeme sebep oluyordu bu durum. Bu kız bu aileye cidden ne yapmıştı?

Fazla düşündüğüme kanaat getirerek bu düşüncelerimi sonrası için sakladım ve masada dönen sohbete odaklanmaya çalıştım.

Masada Hüseyin amcam, Aras, Kuzey, Hüseyin amcamın küçük oğlu Murat ve ben vardık.

Hüseyin amcam bizi görünce diğerlerini de yemeğe buraya davet etmişti.

Diğer aile üyeleri de gelince hepsi ile teker teker tanıştım ancak o kadar çok kişi vardı ki hiç birinin ismini aklım da tutamıyordum.

Öğrendiğim bir şey de varsa cidden bu ailede ki tek kız torun olduğum olduğuydu.

Tam sohbete devam edecekken kapıda birini gördüm. Bana bakıp göz kırptı ve bizim masamıza doğru geldi.

Gözlerinin odağı bendim, daha sonra ise Toprak' a bakarak konuştu.

" Eski arkadaşına bir merhaba demek yok mu Toprak Alkan?"

Toprak ise ona öldürücü bakışlar atıyordu. Bu ikilinin arasında acaba ne olmuştu.

Bu aileye olan merakım günden güne artıyordu ve biliyordum ki bir gün elbette hepsini öğrenecektim.

Hepinize merhabaaa! Umarım beğenirsinizzz, biraz kısa oldu ancak bölümü gece atıyorum ve yarın da okulum var,

bu yüzden de biraz kısa oldu. Eminim kimse burayı okumaz ama olsun.

Lütfen kitaba yorum bırakmayı unutmayın.

Sorular:

En sevdiğiniz karakter kim?

Lena' yı sevdiniz mi?

Sizce Toprağın ve bu adamın arasın da neler oldu?

Not:

Atabilirsem hikayeye her salı bölüm atmayı düşünüyorum. Okulum ve derslerim yüzünden bazen yeni bölüm atamayabilirim. Kusuruma bakmayın.

Yeni HayatımWhere stories live. Discover now