7. Bölüm

429 22 0
                                    

Artık onlarla yaşamamın üzerinden tam bir hafta geçmişti, bu bir haftada onlarla aramdaki bağ güçlenmişti ve artık onların yanında kendimi daha güvende hissediyordum.

Bu süreçte okulların açılmasına 3 hafta kalmıştı ve ben ister istemez geriliyordum. Babam sürekli iş seyahatine çıktığı için birçok ülkeye gitmiştim ve birçok farklı okula gitmiştim.

Buraya daha önce bir kez geldiğimiz için burada ki eğitim sistemine de birazda olsa adapte olmuştum. Birkaç sene önce tekrar buraya gelmiştik ancak o zaman burada sadece iki ay kalmıştık.

Genellikle seyahatlerimiz uzun sürerdi çünkü babam işini bitirdikten sonra da bizimle her gittiğimiz ülkede birazda olsa vakit geçirmek isterdi.

Eskileri düşünmemeye çalışarak kahvaltı için aşağıya indim. Henüz evi daha tam gezememiştim evde sadece yemek odası, mutfak, benim odam ve Arasın odasını biliyordum.

Aşağıya indiğimde kahvaltı daha hazır değildi, alışık olduğum için her sabah erken kalkar ve yürüyüşe çıkardım bu yüzdende ne kadar çok uyumak istesem de en fazla yarım saat daha uyuyabiliyordum.

Bu fırsatı değerlendirerek görevli ablalara kahvaltı hazırlığında yardım etmek için mutfağa doğru ilerledim. Mutfakta, ben eve ilk geldiğimde bize kapıyı açan tonton teyze ve yanında da iki kız daha vardı.

"Hoş geldiniz küçük hanım, bir şey mi istemiştiniz." "Hayır hayır, sadece size yardıma gelmiştim. Buarada ben hala adınızı bilmiyorum ben Lena siz?"

Bana şaşkın gözlerle bakmaya başladılar ancak içlerinden biri bana alaycı bakışlar atıyordu, ona çok fazla takmamaya çalışarak tonton teyzeme çevirdim bakışlarımı.

"Benim adım Nilüfer küçük hanımım buda kızım Selen." Onlara gülümseyerek baktım, onlarla bana aynı şekilde karşılık verdiler ve bakışlarımı  bana alaycı bakışlar atan kıza çevirdim.

"Yasemin ben de hanımım." Onu çokta takmayarak  bakışlarımı tekrar Nilüfer teyzeye döndürdüm." Onlara güzel bir kahvaltı hazırlamak istiyorum, bana malzemelerin yerini gösterebilir misiniz?"

Hızla başını onaylayarak tam konuşacaktı ki Yasemin denen kız araya girdi." Ne münasebet, biz yapamıyor muyuz? Lütfen işimize karışmayın."

"Pardon!?" sonuç olarak burada büyümesem de burası benim de evimdi ve böyle olmasa bile benimle bu ses tonuyla ve bu şekilde konuşmasına izin veremezdim.

Bu sabahı bozmamak adına onu kafama fazla takmayarak Nilüfer teyzeden malzemelerin yerini öğrendim ve kahvaltıyı hazırlamaya başladım. Yemek yapmayı çok sevdiğim için de bu konularda oldukça becerikliydim. 

Kahvaltı hazır olunca tabakları masaya yerleştirdim, hazırladıklarımı ve kahvaltılıkları da masaya yerleştirdim. Sofranın hazır olduğundan emin olunca da geriye bir tek aile üyelerini uyandırmak kalıyordu.

Kimin odasının nerede olduğunu bilmediğimden alt kattan sırayla bütün odaları dolaşmaya karar verdim. Önüme gelen ilk kapıya tıkladım ve ses gelmeyince de kapıyı açtım. İçeride yüz üstü yatmış bir adet Arın vardı. Ondan çekinsem de cesaretimi de toplayarak onu uyandırmak için yanına doğru adımlarımı attım.

"Arın..." ses gelmemişti sesimi biraz daha yükselttim," Arın..." homurdanarak tekrar uyumaya devam edince onu dürttüm." Anne beş dakika daha." sesi mızmızlanan bir çocuk gibi çıkmıştı ve bende bu duruma kıkırdayarak onu gıdıklamaya başladım. Birden beni kucağına çekmesi ile ne olduğunu anlayamadım ve ona şaşkın gözlerle bakmaya başladım.

O ise bana uykulu gözlerle bakıyordu, daha sonra uykusundan ayılmış olacak ki "Lena? Burada ne işin var?" dedi. " Şey... ben seni kahvaltıya çağırmak için gelmiştim. Özür dilerim" değip tam kalkacakken bileğimden tuttu ve " özür dileme" dedi. Ona gülümsedim ve biranlığına gelen  cesaretle üstüne atladım. Kahkaha atarak beni gıdıklamaya başladı ve "demek üstüme atlarsın ha? Bu bir savaş ilanıdır, gıdıklanmayı hak ettin."

diyerek beni daha fazla gıdıklamaya başladı ve benim kahkahalarım hiç durmuyordu. "Dur lü- lütff- en yapma." Kahkahaların arasında zar zor konuşa biliyordum. En sonunda bana acımış olacak ki beni gıdıklamayı bıraktı ona gülümseyerek hızla odasından çıktım. Onunla böyle bir an yaşayacağımı hiç hayal edemezdim.

Kaldığım işe geri dönerek hızla diğerlerini de uyandırdım ve kahvaltıya çağırdım. Herkes gelince sofraya oturduk Ahmet beyin de sofraya gelmesi ile herkes kahvaltı yapmaya koyuldu. "Yasemin, bunlar çok güzel olmuş sen mi yaptın kızım?" Ahmet beyin sorduğu soru ile tam ağzımı açıp itiraz edecektim ki Yasemin denen cadaloz konuşmaya başladı.

"Afiyet olsun Ahmet amca." pardon? O benim yaptığım bir şeyin övgüsünü kendi üstüne mi almıştı yoksa ben mi yanlış duymuştum." Bu gün kahvaltıyı küçük hanım hazırladı Ahmet bey." Nilüfer teyzenin konuşması ile Ahmet Bey bana baktı, şuan bu odada ki herkesin bakışları benim üzerindeydi." Kızım? Gerçekten sen mi yaptın? Çok güzel olmuş bir tanem ellerine sağlık."

Herkesten aynı yorumları almamla onlara içten bir tebessüm sundum ve Yasemin' e baktım. Bana kızgın bakışlarla bakıyordu, halbuki burada sinirlenmesi gereken biri varsa da o kişi bendim. Kahvaltının bitmesi ile herkes evin sinema salonuna geçmişti ve hep birlikte bir film izlemeye karar vermiştik. Evet, evde gerçekten de bir sinema salonu vardı.

Mutfaktan atıştırmalık bir şeyler almak için mutfağa doğru ilerlerken bir kişinin konuşmasına kulak misafiri oldum. "Evet efendim, bu gün ailecek kahvaltı yaptılar. Kahvaltıyı kendisi hazırlamak istedi pis, yüzsüz şey." Bu Yasemin' in sesiydi hemen odaya girdim ve...

Yeni HayatımWhere stories live. Discover now