6

85 15 9
                                    

Yüzüne düşen saç tutumlarını kulağının arkasına sıkıştırıp, yüzüne küçük öpücükler kondurarak hayranı olduğum o mükemmel kokusunu içime çektim.

"Güzel mandum,hadi uyan"

Yatakta kıpırdayarak "bir az daha uyuyalım" dedi hırıltılı bir sesle.

"Ama güzelim sabah oldu"

Kolumdan tutarak beni yatağa çekip, kafasını kalbimin üzerine koyup" Sen çok konuşuyorsun" dedi aynı ses tonuyla.

Kalbim deli gibi atıyordu,bana her yaklaştığında,gülümsediğinde sanki ilk defaymış gibi kalbim hızlanıyordu.

•••••••
"Ama yine gidiyorsun" dedi üzgün şekilde dudaklarını büzerek.

Yanına yaklaşıp omuzlarını kavradım "Ama işe gitmem gerekiyor,sen böyle yaparsan ben gidemem ki. Söz en kısa zamanda geri döneceğim"

Sıkıca sarıldım ona "Ben gidiyorum,kendini üzme tamam ? 2 bilemedin 3 saat sonra gelirim"

~~~~~
"Bazen bu aileden biri olmadığımı düşünüyorumdedi üzgün şekilde ortamdaki sessizliği bozarak.

"Bunu size düşündüren ne? " Diye sordum önümdeki manzarayı izleyerek.

Elini kalbinin üzerine koyup küçük bir çocuk gibi omuz silkti.

"Sadece böyle hissediyorum" dedi soruma cevap vererek.

Yaklaşık bir saat önce aradığımız adamları bulmak için ilk adımı atmıştık.

Bayan Dahyun dışarı çıkmak istediğini söylediğinde, hazırlanıp dışarı çıkmış bir çok yer gezdikten sonra Han nehri kıyısında durmuştuk.

O üzgündü, önündeki manzarayı izliyor ya da öyle görünüyordu.

"Sizi böyle üzen ne ?" Diye sordum dayanamayarak.

Dahyun"Galiba herkesi ateşinde yakıp kül eden aşk "   diyerek yanıt verdi soruma.

Dahyun"O benim için çok değerli. 1,5 yıllık ilişkimizi vardı ama yaklaşık 2 ay önce sebepsizce yüzüstü bıraktı beni "

"Umarım geçerli bir nedeni vardır"

Dahyun"Sevseydi bırakırmıydı sence?"

Sorusu düsünmemi sağlamıştı, her veda sevgisizlikten gelmezdi.

"Bazen vedalar sevgisizlikten değil mecburiyettendir efendim"

Moon in the lake /Jensoo Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin