Yağan her kar tanesi sanki üzerime toprak misali dökülüyor yüreğim buz kesiyor, ellerim titriyor sensizliği yazmak ne zormuş meğer ne mürekkebim yetiyo nede defterim nede kalbim kaldırıyor. Öyle bir özlem biraktinki içimde yeri aşsam geçmez yüreğime hancerler saplasalar olduremezler bu açıdan beter acı yok dört bir yanımı saran esir alan kasıp kasıp kavuran ömrümden ömür alan beni benden alan senin tarifin nede hasretinin bir tarifi yok.
Öyle bir acı ki,
Yakıp yakıp kavuran,
En derinime işleyen,
İliklerime kadar hissettiğim,
Geçmek, dinmek bilmeyenim,
Ne beter bir açiymişşin sen meğer,
Tüm acılarımın vücut bulmuş hali..Geldim dersem gelirmisin?
Canim yaniyo iylestirirmisin,
Dört tarafim yara oldu iyleştirirmisin,
Mezar taşına dokundugumda ellerimi tutarının?
Ellerim çok üşüdü isitirmisin?
Benliğim, yüreğim,kalbim buz gibi oldu ,
Beni ufacık bir buseyle isitirmisin?
GELDIM DERSEM ,GEL DERMISIN BABAMM?Şu misali akıp giden bir hayat , bir zaman bu günün yarını tutmadığı bir zaman ,hayatın elimizden akıp gittiği bir zaman , ölüme adım adım yaklasipta farkına varamadigimiz yada fark etmek istemediğimiz bir zaman , negatif degilmi hiç ölmeyecek gibi yaşamamız sanki gözlerimiz hiç ebediyete yudumlayarak, nefesimiz kesilmeyecek kalbimiz hiç durmayacak gibi yaşamamız.. Küsüyorüz hayata insanlara hatta kendimize aslında yaşamak ne güzel hiç ölmeyecekmiş gibi. Göz yaşların akı verir hiç farkında olmadan ufacık umutlarla yaşamak ne garip şey yoruldum çok yoruldum...