Karanlıklar çökmüş üstüme, o dağlardan bir güneş gönder bana...
Alarmın sesiyle uyanmadım adeta fırladım. Kahretsin. Geç kalmıştım. Erkenden kafede olmam gerekiyordu. Alelacele bir duş aldım, hazırlandım ve çıktım.
Güneş bana gülümsüyordu adeta. Geç kaldığımı unutup bir an için çevremi izlemeye, güzel çiçek kokularını içime çekmeye ve kuşların cıvıldamaları dinlemeye başlamıştım ki telefonumun zil sesiyle kendime geldim.
Çağla.
"Efendim?"
"Defne neredesin sen? Kafe açıyorsun ve geç kalıyorsun. Hiç yakıştı mı sana?"
"Uyuyakalmışım, üzgünüm. Yoldayım zaten. On dakikaya oradayım endişelenme."
"Peki, tamam. Ama bir sorunumuz var. Şarkıcıyı ayarlamayı unuttuk."
"Ne şarkıcısı?"
"Defne sen geceden kalma felan mısın? Kafenin açılışında canlı müzik olacaktı. Unuttun mu?"
Nasıl unutabilirdim?! "Tamam ben hemen geliyorum. Gelince konuşalım bunu."
"Peki, görüşürüz. "
Heyecan ve endişe içime oturmuş, kemiriyorlardı beni. Nasıl unutabilmiştim hâlâ anlamıyorum. Hep hayalini kurduğum bir şeydi bu; yeni açılan bir kafe, meraklı insanlar ve canlı müzik... Ve ben bunu unutmuştum.
Hemen çözüm üretmeye çalıştım. Ben mi çıksaydım acaba? Yok canım daha neler! Çağla? Evet, Çağla'nın sesi güzeldi ama orkestramız yoktu.
Bunları düşünürken kafeye geldiğimin bile farkına varmamışım. Evime on beş dakikalık yürüme mesafesindeydi. Satılık olduğunu öğrendiğimde çok sevinmiştim. Küçük ve kendi çapında şirin bir mekandı. Hemen almıştım, zaten uzun zamandır o anı bekliyordum.İçeri adımımı atar atmaz Çağla yanıma gelmişti.
"Evet, Defne'ciğim; şimdi bize canlı müzik meselesini nasıl çözeceğini söyler misin?"
Bilmiyorum ki.
"Şöyle olacak sanırım..."
Dışarıya doğru bir göz attım gözüme bir afiş çarptı. Cümlemi tamamlamadan onu almaya gittim.
CANLI MÜZİK YAPILIR.
ORGANİZASYON:5XXXXXXXXX"Evet, seni dinliyorum Defne." Çağla'nın sesiyle irkildim. Afişi ona uzattım ve gülümsedim. "İşte böyle çözeceğiz."
Çağla afişi bir güzel inceledi. Tek kaşını kaldırdı ve "Açılışa bir saatten az süre var. Bu kadar kısa sürede gelip hazırlanabileceklerinden nasıl emin olabiliyorsun?" dedi.
Aslında bilmiyordum ve haklıydı ama yine de "Şansımızı deneyeceğiz. Olmazsa sen çıkacaksın. Bu yüzden dua et de olsun." dedim ve göz kırptım. Bir şey söylemeye hazırlanıyordu ama ben çoktan telefonumu almış ve afişteki numarayı aramaya başlamıştım bile.
"Promore Canlı Müzik, buyrun."
"İyi günler. Bugün kafe açıyoruz ve bunu canlı müzik eşliğinde yapmak istiyoruz. Acaba uygun olan sanatçılarınız var mı?"
"Bakmam lazım hanım efendi, bir saniye."
Cevabın olumsuz olmasından o kadar çok korkuyordum ki...
"Evet, bir tane sanatçımız var. Deniz Akın. Saat kaçtaydı açılış?"
Bu cevapla o kadar çok mutlu olmuştum ki!! "Yaklaşık bir saat sonra."
"Hımm.. Umarım Deniz Bey ve ekibi bu kadar kısa bir sürede hazırlanıp sahneye çıkabilir."
Bir şey diyemedim. Ne diyebilirdim ki zaten? Adam haklıydı. "Umarım. Her şey için teşekkürler, iyi günler."
"İyi günler hanım efendi."
Çağla meraklı gözlerle bana bakıyordu. Onu daha fazla meraklandırmak istemediğimden hemen söyledim.
"Deniz Akın diye biri varmış. Onu ve ekibini gönderiyorlar ve tabi bir saatte hazırlanıp çıkabileceklerini umuyorlar." Gözlerimi devirdim."Hadi canım! Deniz Akın mı dedin sen?"
Kaşlarımı kaldırdım. "Evet, tanıyor musun yoksa? "
"Tabiki de! Sesi ve performansı muazzamdır! Kelimelerle anlatılamayacak kadar hem de! Ayy, umarım sahneye çıkarlar! Eğer o çıkarsa bugün efsane bir açılış olur Defne!"
O kadar heyecanlıydı ki Deniz Akın'ı tanımadığım için utanmıştım. Bir an önce gelse de hazırlıklara başlasa Deniz Bey.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANCAĞIZIM
Literatura KobiecaDefne Gündoğdu, henüz 23'ünde İzmir'de yaşayan bir genç. Hayalini kurduğu kafesinin açılışında biriyle tanışır. Deniz Akın... Genç, yetenekli ve yakışıklı şarkıcı Deniz Akın... Birbirinin rüzgarına kapılan iki genç...