HAYAL KIRIKLIKLARI

44 3 0
                                    

Beni mezarlığın üzerine attiğında kolum taşa deyip çizilmisti zaten itilip kalkmaktan hep kollarımda sıyrıklar oluşmuştu yüzümü can'a çevirip "Beni buraya neden getirdin" ? dedim.
Bana doğru eğilerek cevap verdi "Sevdiğin çocuk sevdiğim kız olaya gelirsek" dedi.
Hemen kendide benim yanima oturarak mezar taşını eliyle okşadı çok güzel çiçeklerle donatılmıştı duruma bakılırsa her gün ziyarete gelen birileri var ya ailesi ya da can olmali diye düşündüm . "Artik anlatsan olmaz mi ? Can." dedim .
"Peki başlayalım ufaklık bundan uzun bir süre aslı diye bir sevdiğim vardi . Onun uğruna canımı bile verebilirdim öyle seviyordum onu düşün. Bir gün aslı masum mız mız çocuklar gibi tutturdu bara gitmeyi. Gitmeyelim dedim ama yok fayda etmedi dinlemedi. Neyse hazırlanıp gittik bara bar kalabalık yiyişeni , coşanı , içkilisi kimler yok ki ateşte burada devreye giriyor . Bara girdiğimizde bi köşede oturduk aslım içki istedi onu kırmayıp hemen içki almaya gittim salak kafam onuda yanimda götürseydim ne olucakti ki . Döndüğümde aslımın saçlarına başka bir el dokunuyor düşün ben ki o saçların kokusunu hissetmeden yatamazdım. O zaman fazla sinirlenip aslıyı alıp çıktım. Kavga ettik tartıştık ama tatlıya bağladik. Daha sonra aradan bir kaç gün geçti fazla üşütmüşüm. Aslımın kokusu olmadan uyuyamıyorum hastalık dinlemedim çıktım gittim" dedi.
"Hasta halinle mi çıktın. Peki aslı neredeydi" diye can'a sordum."
Anlatırken aslıya ait olduğunu öğrendiğim mezarın toprağını okşuyor yada çiçek yaprağını sayıyordu.
"Aslı'nın da o gün sınavı vardi geleyim boşver sınavı dedi ama benim yüzümden kalmasını istemedim. Hasta halimle çıktım yola 5 dakikaya kalmaz aslı'ma vardım. Sınavda olduğunu biliyordum ondan dolayı yedek anahtari elime aldım ama beni bir görsen kalbim küt küt o heyecanla sırf aslının bir kokusunu içe çekicem ya sanki rekor kırar gibi merdivenleri çıkıyorum . Aslı'nın kapısına geldiğimde içeride bir tıkırtı duydum. Kesin evdedir diye gerizekali gibi suratımda gülümseme elimde anahtar sessizce kapiyi açıcam güya ona süpriz yapıcam. Hemen kapıyı açtım . Oturma odasina baktım ama yoktu bende yatak odasındadır diye düşünüp fırsat bildim bilirsin biz erkeğiz . Yavaşca odasına gittim. Ama farklı bir ses vardı bir hani resmen sevişme sesi düşündüm ama yok dedim olamaz tam aslı diye bagıracaktım ki aslının sesini duydum " Şükür " dedi ilk . Daha sonra "hiç benim olmayacaksın sandım" dedi ve arada bana hakaret ediyordu. "Candan daha iyisin ateş "dedi. O anda ateş kelimesini duyunca beynimden vurulmuşa döndüm. Kapıda bir parmak aralık vardi kapıyı yavaşca açtım onları yatakta görürken alkışladım tabi kız milleti böyle ben yapmadım o kandırdı ayaklarına geçti haaa bir de daha demin söylediklerini duymasam bu kız haklı diyeceğim suratına tükürüp odadan çıktım. Arabada çok düşündüm aynısını ateşte yaşıyacaktı. Sonra çektim arabayı bir sahile aldım sigaramı elime hem içtim hem düşündüm o kadar ısrar etti onu umursamayıp o bar'a götürmeseydim bunlar olmayacaktı" dedi.
Can söylediği her kelimeyle iç geçirdi. Akıl almaz bir şeydi haklıydı ama orta da ben vardım bedel'ini ben çekmek istemiyordum. Bir cevap verip onu vazgeçiririm aklıyla hemen bir dikleşip konuştum.
"Suç sence bende mi can? Tamam ikisi de suçlu ama ben sana bir şey yapmadim onuda geçtim peki bu kızın mezarına kim baktı bu çicekler ,peki bu kız nasıl öldü , ben neden buradayım ve benim günahım ne can" dedim.
Can sakin sakin beni dinledikten sonra ağzını araladı.
1. Benim suçum neydi?
2.Herkesin bir ailesi , dostlari vardir ne kadar fahişe olsanda.
3. Ölümünü duyunca bende şaşırdım ancak ölüm nedeni başkasının yatagında olduğunu sırf parasını vermedi diye kavga çıkartan bir kızsa ölüm ona haktır. Şimdi bu çocuk ne kadar kalpsiz diyebilirsin ama o kadar sevginin arasına bu kadar nefret az bile .
4.Herşeyin bedelini bir masum öder prenses" dedi.
Daha sonra can ayağa kalkarak bana da yardım etti bacaklarımda güç olmadığından ona tutunarak arabaya bindim.
"Yorgun gözüküyorsun istersen sen uyu geldiğimiz de uyandırırım ben seni" dedi.
Baş sallayarak onayladım kafamı cama yaslayıp bedenimi aşagı çektim yorgun ve güçsüz bedenim daha fazla dayanamadı. Ne kadar uyudum bilmiyorum ama uyandığımda arabanın kapısı açık ve üzerımde can'a ait olduğunu bildiğim bir hırka vardı. Gözlerimi ovuşturup gözümü etrafta gezdirdim. Can sahilde denize karşi dönmüs sigarasını içiyordu . Kaçma fırsatım vardi yalnız şuan can'ın durumu daha vahimdi . Arabadan inip kapıyı kapattım. Ben indiğimde yanıma bir araba daha yanaştı. Açık alan olduğundan pek umursamadım can'a doğru bir iki adım atıp
"Can" diye seslendim. Hemen bana dönüp gülümsedi ona doğru bir iki adım daha atıcaklen biri kolumdan tutup kendine çekti.
"Güneş" diyerek bağırdı can. Kaç kaç diyordu ama onu orada adamlarla boğuşurken bırakmak istemiyordum . Beni tutan adamın kolunu ısırıp can'a doğru koştum.
Minyadan
Batıkente şuan otele varmıştık. Otel de bir ben vardım ve kapımda da bir koruma vardı. Ne kadar istemediğimi söylesem de buğra bey'e dinletemedim. Vardığımızda saat 5 'e geliyordu. Ateş vakit kaybetmedem buğra'yı alıp depoya gitti.
Ateş
"Söyle lan güneş nerede can onu nerede saklıyor. O mesajı bana kim attı söyle " deyip adamları hırpalıyordum.
" Semih corc'u getir " diyerek göz dağı verdim. Corc deponun köpeğiydi. Oldukça fazla vahşiydi. Corc geldiğinde tasmasını elime alıp yere eğildim.
" Bak oğlum sen çok acıktın dimi bak abin sana iki tane adam getirdi güzelce karnını doyurucaksın deyip kafasını okşadım". Dediklerime havladığında karşımdakiler titriyordu.
" Beyler köpeğimi mutlu ediceğiniz için çok teşekkür ederim size dedim.
"Bence konuşmaları için bir şans verelim olmaz mi? Ateş" dedi buğra.
Kafa sallayıp onayladım. Hırpaladıklarımdan biri "Allah belanı versin serkan konuş" dediğinde buğraya döndüm.
"Tut şu köpeği buğra" dediğimde buğra hemen köpeği tuttu.
"Sen serkan eğer etlerinin paramparça olmasını istemiyorsan konuş dedim.
Serkan hemen " Ben aslında life 'ın adamı serkan' a çalışıyorum.Kız can'da ama can ona zarar vermez biliyorum ama şimdi ahhhaaa diye gülüp saatine baktı. Kız şuan life bar'ın adamlarının elinde. Ayrica serkan'ı kimse tanımaz ben bile tanımıyorum yemin ederim . Tek bildiğim şu eski çatışmada kardeşini vurduğun kişinin abisi karanlık bir mafya adami ama sana bir sır vereyim mi sen o kızı unut sağ çıkarsa şükret ahhhaaaha" deyip depoyu inletiyordu. Serkandan cevabı aldığımda haklıydı. O kişiyi kimse bilmezdi ve tanıyan kimsede çıkmazdı lanet olsun hep benim yüzümden oluyordu ona birşey olursa kendimi asla affetmiyecektim. Depodan çıkınca semih'e temizle emri vermiştim. O sırada bende dışarı çıkıp derin nefes aldım. Buğra eli omzumda rahatlatmaya çalışıyordu ama rahatlamak mümkün değildi. Konuşacağim esnada iki büklüm oldum ve kenarımda bir sızı hissettim. Sendelediğimden buğra vücudumdan tutup kenara oturttu .
"Vuruldun mu kaçan biri vardı deyip peşinden gideceği sırada kolumu tuttum . Hemen bana dönüp "Cevap ver ateş" dediğinde kesik nefes alıyordum.
Güneş
Ben kaçarken can'a silah çekilmişti sırf bu yüzden durmuştum. Ama canda benim için durmuştu ama arada sadece bir silah patlamıştı.bir kullanıcıdan bahset

"BANA AŞK BORÇLUSUN"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin