"O gözlerin sahibi kimdi öyle?"
Çok fazla gürültü ile uykum bölünmüş yatakta kendime gelmeyi bekliyordum.Yeni yeni sabah olmuş herkes bir şeyler ile meşguldü .
Sinemin heyecanını düşünmek beni çok yorucu bi güne hazırlanmam gerektiğini söylüyordu.Yavaşça gözlerimi terastan dışarıya kaydırdım ve gözlerime vuran güneşe baktım,derin bir nefes alıp yattığım yatakta doğruldum.
Birbirine girmiş saçlarımı saçma bir şekilde toplayıp üstümdeki pijamalarla birlikte odadan çıktım.
Alt kattan ve tahminen mutfaktan gelen tabak,bıçak sesleri ile kahvaltı hazırlanmaya başlanmıştı.elimi yüzümü yıkayıp kahvaltıya yetişmek amacı ile merdivenlerden hızlı hızlı inmeye başladım.
"Günaydın" dedi abim yanımdan geçip giderken.
"Sanada" dedim ve kendi kendime söylendim."Odun ne olacak işte","hayır yani allah boy vermiş,kas vermiş gerisini koyuvermiş" ellerimi göğüsümde birleştirdim "abi değil orman mühendisi sanki" gözlerimi devirip derin nefesler aldım.
O ara kapıdan yeni içeri girmiş bana bakan ve daha önce hayatımda hiç görmediğim çocuğa baktım.
Bana deliymişim gibi bakıp koyu kahve gözlerini üstümde gezdiriyordu."Ee şey pardon,abime sinirlendim sizle alakası yok."
Hafifçe gülümsedim,yüzü buz gibi mimiksizdi ve yanımdan geçip mutfağa ilerledi.Bu ömer olabilir mi?,ay kesin rezil olmuştum. Adam beni tanımıyordu ve böyle geveze halime şahit olmuştu.tam bir rezillikti.
derin bir nefes alıp bende mutfağa girdim.
Nerdeyse tüm aile birlikte yeni kahvaltıya başlamıştı ve beni görünce gülümseyen sineme tedirgin bir şekilde bende gülümsedim."Günaydın güzelim"sineme karşılık verdim "günaydın sinemim" diyerek denizin yanındaki boş sandalyeye oturdum.
Annemin hasta olup olmadığımı kontrol etmesinden sonra rahatça önümde duran peyniri ağzıma attım.
Masada tanımadığım bir kaç kişi daha olduğunu fark ettim.Ve daha önce görmediğim ve çok genç duran kadına baktım ve oda bana bakıp gülümsedi "galiba siz suzan hanımın kızı,sinemin kuzeni sayrasınız?"anneme baktığımda hafifçe gülümsedi.
"Evet"dedim samimice,tebessüm edip sarı saçını kulağının arkasına koydu. "Bende sinemin kayınvalidesi betül" dediğinde daha çok şaşırarak ağzımdan sessizce "yuh" diye bir kelime kaçtı.
Deniz bana baktığında içimden geçen tek şey umarım bu dediğim şeyi sadece denizin duymuş olmasıydı.
Kadın nerdeyse 29 yaşında gibi dururken resmen sinemin annesi olacaktı. şaşkınlıkla kadına bakmayı kesip gözlerimi yemeğe çevirdim.
"sen onların kusuruna bakma" diyerek tekrar dikkatti üstüne çekmeyi başardı. Elini yanındaki orta yaşlı adamın omzuna koydu "kocam sedat" dediğinde daha çok şaşırmıştım.
Şimdi anlaşılmıştı. Kadın para gözün tekiydi ve adamın yaşından da bakılırsa onu yem olarak görüyordu. İçimden daha çok saçmalamayı kesip adama gülümsedim.
Ve gözlerim kapıda karşılaştığım çocuğa kaydı ve o da bana bakıyordu. Resmen sinemin aşık olduğu adama rezil olmuştum.
Lakin onun yanında oturan yeşil gözlü oğlan konuştu "bende Ömer,sinemin sevgilisi" tebessüm ederek bana samimiliğini gösterdi.
gözlerim bir ömere birde yanındaki ömer sandığım çocuğa kayıyordu. Ömer bana mahçup şekilde baktı
"Onun kusuruna bakma kendisi kardeşim Tolga "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık bataklık
RomanceNe gözünü alabildiğin ne de cesaret edebildiğin kişiyim ve bilmemi isterim. O kız zoru başardı ve senden vazgeçti kahve gözlerine yabancı olduğum yere uzağım artık.. Sıkı sıkı sarıldı artık dayanamayan buz kesilmiş bedenime "Sayra ne olursun bırakma...