Nereden çıkmıştı şimdi bu ya ??
Mozart kafeden hızlıca çıktım. Büroya gittim ve hızlıca geriye kalan eşyalarımı aldım.korkularımın bana oynadığı küçük bir oyjndu bu. Sakin ol diyerek sürekli kendimi kontrol etmeey çalışıyor ve sürekli arkama bakıyordum.Herşey yoluna girdi derken zaten yeterince engebelerle dolu hayatımı çamura batıramazdım.
Ben bu düşüncelerjn arasında kafamda binlerce senaryo kurarken
Belimde bir el hissettim.
Belime dokunan kişi arkamı dönmeme izin vermeden koparırcasına bileğimi tuttu
Ağzımdan küçük bir inilti çıktı bu iniltinin sebebi bileğimin acısı değildi.
Ben acıya çoktan alışmıştım, hatta öylesine sert tanıştım ki 5 yaşında sol göğsümün üzerinde babamdan kalan bir çakı iziyle acıyı öğrendim.
Aynaya her baktığımda lanetler yağdıracağım kadar belirgin bir izdi bu.
İniltimin sebebi hayatımın içine eden babama seslenişimdi.Annem bana her zaman kalbinin sesini dinle derdi. Birgün yanında olamazsam.
Senin atan kalbinin ritmindeyim ben,
İçine attıklarının sesiyim ,gecenin karanlığında kaybolduğunda geceni aydınlatan ayınım derdi. Söyle anne neredesin sen şimdi , seni bulamıyorum çünkü bende ne kalp kaldı ne de ritim. Belimi tutan kişi bileğimi gittikçe daha çok sıkıyordu. Gözümün köşesinden minik bir yaş firar ederken bir kokuyla göz kapaklarım usulca kapandı.Yavaş yavaş beni bayıltan kişinin kollarına doğru kendimi bıraktım. Bedenim benden bağımsız hareket ediyordu.
En son hatırladığım bileğimdeki ateş bilekliğinin çıkarılması ,bir silah sesi ve derin bir sessizlik.Bir ara bana dokunmaktan korkarcasına iki elin arasında olduğumu hatırlıyorum. Burnuma soluduğum erkek parfümü bir yerden tanıdık geliyordu ama nereden?( 8 yıl önce )
Hukuk fakültesinin kütüpahanesinin en ücra köşesinde,cam kenarında olabildiğince insanların az bulunduğu bir köşede tek başıma oturmuş kitap
okuyordum.Okuduğum kitap şöyle diyordu;
"Suçluların cezasını masumların çektiği bu dünyada masum kalmak en büyük suçumdu."
Cümlenin doğruluğu altında ezildim ve hafifçe yutkundum.
Bazen düşünüyorum da hangi günahın bedeliyim diye. Her geçen gün kendimde hata arıyorum. Bulursam ben bunları hakettim diyip vicdanımı susturabilirim belki diye .
Ama bulamıyordum. Ben bu düşüncelerin arasında dolaşırken fakültenin içinde büyük bir gürültü koptu. Gürültünün ardından büyük bir patlama, bağırışlar ,çığlıklar , salya sümük ağlayarak önümden koşarcasına geçip giden insanlar ve tepkisiz ,ruhsuz , bütün duygulardan yoksun bir şekilde olayları anlamaya çalışarak onları izleyen ben. Kütüphanenin girişinde beliren iki adam ellerinde silahlarla etrafı kontrol ederek benim olduğum tarafa doğru ilerliyorlardı bense adamların ayaklarına dikkat kesilmiş onları izliyordum. Ne etrafta çığlık atarak koşuyordum ne de ağlıyordum o an sadece ruhsuzdum.Neydi bu şimdi mafya baskını falan mı?
Eğer öyleyse ciddi kalamaz gülerim şimdiden söyleyeyim.
Bana gelen adamların ayaklarından gözlerimi çektim ve kitabımı alıp hızlıca arkamı döndüm.
Henüz bir adım atmıştım ki şah damarımın hemen üzerinde hissettiğin soğuklukla irkildim.
Namluyu boynuma dayayan kişiyi gerçekten merak ettim fakat arkamda olduğu için dönmeye cesaret edemedim.
Gerçi dönsemde bir fark olmayacağını camdaki yansımama bakınca anladım . Yüzünde siyah kar maskesi olan bir adam elindeki silahı boynuma dayamış ve beni göğsüne çekmişti.Hiçbir tepki vermemiş olmam namluyu tutan kişiyi bir hayli şaşırtmış olmalı ki elleri birazcıkta olsa gevşedi ,bende onun bu şaşkınlığından faydalanıp bacak arasına topuğumla sert bir tekme attım ve iki büklüm olmuş adamın bileğini ters çevirerek silahın yere düşmesini sağladım. Yerdeki silahı aldım ve yerde acıyla kıvranan adama doğrulttum.
Adam önce şaşkın bir ifadeyle beni süzdü ardından sinsi bir gülüşle ayağa kalktı arkamda duran arkadaşını farketmemiş olmam tam bir aptallıktı. Sırtıma yediğim sert bir
tekme ile yere düştüm. Ellerimdeki silah benle birlikte savruldu ve benden uzaklaştı. Ellerimle yerden destek alarak kalkmaya çalışmamla kendimi yerde bulmam bir oldu .
Silah tutan adama" Ayakkabınız kaç numara geldiğinizden beridir izliyorum bence 43 " dememle adam afalladı .Hemen kendini toparlamaya çalıştı , elindeki silahla omzumu nişan aldı ve tek bir mermi sesiyle omzumda bir sıcaklık hissettim. Omzumdan akan kanın verdiğı sıcaklıkla mayıştım ve gözlerim kapandı.
Neden öldürmedin beni ?O tek mermi niye kalbimle buluşmadı?
Bu sızlamada neyin nesiydi?
Anne , neden benide almadın yanına ?
Baba ,o çakıyı bir kere daha saplasaydın göğsüme ?
Neden yaşıyorum ben hala ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suikast Davacısı
RandomAsya asla hiçbir davadan geri dönmezdi . Hırs ve azim onun inanılmaz yeteneğiydi . Baskıcı babası tarafından hergün yaşadığı zulüm artık tenine işlemeye başlamıştı her geçen gün ruhu bedenine aykırı davranıyor ve kendini kontrol edemiyordu.