Gözlerimi açtığımda bedenimde bir acı vardı . Ellerimi vücudumda gezdirdim. Bedenimdeki ağrının sebebini ise omzumda olan sargıyı farketmemle anladım. Gözlerim önce etrafı dikkatlice süzdü. Beyaz yumuşacık bir koltuk, bir şömine ,mint yeşili pofuduk bir halı ve krem rengi bir şifonyer vardı. Burayı kim düzdüyse gerçekten aşırı zevksiz olmalıydı. Bir anda içeriye giren arafı görünce utandım ve ayağa kalktım . Sonra yaptığım hareketin saçmalığını farkedip koltuğa geri oturdum.kumral saçlarımı geriye doğru attım ve araf'a
" Gerçekten özür dilerim. Ben dün çok yorgundum yol uzun sürünce uyumuşum. Özür dilerim seni bu duruma düşürmeyi istemezdim.Ben hemen gidiyorum , verdiğim rahatsızlıktan dolayı özür dilerim.Herşey için özür dilerim. Beni evinde misafir ettiğin içinde çok ama çok teşekkür ederim. "
Tam eşyalarımı toparlamaya başlamıştım ki arafın gergin yüzünde hafif bir tebessüm oluştuğunu görünce yutkundum. Gülmek bir insana bu kadar çok yakışamazdı.Eşyalarımı toplamayı bıraktım,sert bir tavır takınmaya çalışırken.
" Sen bana mı gülüyorsun?? Komik birşey mi var şuan . Ben burda senden özür diliyorum sen gelmiş bana sırıtıyorsun olucak iş değil gerçekten"
Arafın gülüşü daha da büyüdü ve
" Hayatımda ilk defa bir kişiden bu kadar özürü aynı anda aldığımdan gülüyor olabilir miyim? Ayrıca sinirliymiş gibi yapmaya çalışma çünkü beceremiyorsun."
Arafın söyledikleri beni utandırmıştı o yüzden yüzüne bile bakmadan hızlıca odayı terkettim.Araf gerçekten iyi birisine benziyordu.Tam kapıdan çıkarken karşımda arafı beklemiyordum.
" Dağ başında , bu yağmurda nereye gitmeyi planlıyorsun sen ?"
" Merak etme şeker değilim ben erimem."
" Seni buradan tek başına gitmene izin vereceğimi düşünmen aptallık"
Çattık ya birde gel 'Araf'la uğraş.
" Daha ne kadar burada kalıcam peki beni bırakman için ?"
Gayet sakin,gayet ciddi bir şekilde
" Öncelikle arabam arıza yaptı ve lastiğine bir çivi girdi.Sana kötü bir haberim daha var çivi giren lastik zaten benim yedek lastiğimdi .Ayrıca bunların hiçbiri olmasa bile yağmur dinmeden seni asla bırakmazdım, bıraksam bile kurda kuzuya yem olursun çünkü bir orman evindeyiz."
" Ne zaman düzelir araban, tamirci geldi mi?"
" Hayır arabayı ben tamir edicem çünkü buraya bir tamircinin gelmesi bir haftayı bulur"
Yok artık daha neler.Bir hafta daha burada kalamazdım.
Bu yüzden teklifini kabul ettim." Tamam araba tamir olana kadar buradayım"
Yüzünde memnun olmuş bir ifade vardı.Hızlıca merdivenlerden çıktım bana gösterdiği odaya girdim ve kapıyı hızlıca kapattım. Odayı incelemeye başladım.
Ne !!
Burası arafın odası mıydı? İyi de bana neden odasını verdi ki şimdi bu ev oldukça büyük bir evdi hiç mi oda kalmamıştı koskoca evde . Daha fazla uzatmadan eşyalarımı bir köşeye koydum ve sırt çantamdan yeşil kalın bir sweet, siyah bir eşofman çıkartıp giydim. Aynanın karşısına geçtim ve yeşil gözlerimdeki çaresizlikle yüzleştim.Oradan oraya koşturmaktan birbirine girmiş kumral saçlarımı komodinin üzerinde bulduğum bir tarakla taradım . Odamda birazcık telefona baktım ve bir süre sonra arafın yanına gitmeye karar verdim.
Dışarıdan gelen balta sesinden arafın dışarıda olduğunu anladım. Salondan bahçeye doğru sürgülü kapı sayesinde geçtim. Araf oldukça terlemişti saçları terden birbirine yapışmıştı. Elimi cebime attım ve cebimde bulmuş olduğum peçeteyi arafa doğru uzattım. Araf geldiğimi yeni farketmiş olacak ki minik bir şaşkınlıkla
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suikast Davacısı
DiversosAsya asla hiçbir davadan geri dönmezdi . Hırs ve azim onun inanılmaz yeteneğiydi . Baskıcı babası tarafından hergün yaşadığı zulüm artık tenine işlemeye başlamıştı her geçen gün ruhu bedenine aykırı davranıyor ve kendini kontrol edemiyordu.