09.10.2023
kro:
kro: namımı şahlandırayım dedim
Çağla: ahahahahaha
Çağla: sabah sabah nasıl dinliyorsun ya
kro: hafif esiyor ya dinletiyor
Çağla: bugün hafif esmiyor yalnız
Çağla: hava bildiğin soğuk
kro: değil ama sen nasıl istersen
Çağla: tamam
kro: geldin mi
Çağla: yok kahvaltı etmeye gidiyoruz
kro: sizin devamsızlıklar kaç oldu ya
Çağla: sen onu da halledemiyor musun ya
kro: ona bir çarem henüz yok
Çağla: peki
Çağla: neyse ben gidiyorum
Çağla: bayss
kro: 👋
&&
Çağla'dan
"Kanka çakmağın var mı?" Diye soran Hakan ile göz devirmiş ve "Hakan, dört senedir arkadaşız seninle ve sen hala sigara içmediğimi, asla da içmeyeceğimi anlayamıyorsun." Diyerek söylenmiştim.
"Bir ümit sordum bende Allah Allah." Dediğinde adımlarını hızlandırmış biraz ilerimizde park ettiği arabasını kilitleyip bize doğru gelmeye başlayan Tuğra'nın yanına gitmişti.
Gülüşerek bir şeyler konuştuklarında Tuğra altındaki Panda Tech'in arkadaki fermuarlı zula cebinden zippo çıkartıp Hakan'a vermişti.
Hakan sigarasını yaktığında yüzü normalden çok gülmüş zippoyu elinde birkaç kez döndürdükten sonra zippoyu geri Tuğra'ya vermişti.
Yanlarına vardığımızda Ömer'de Tuğra ile selamlaşmıştı. Tuğra'nın bakışları bana döndüğünde baş selamı vermişti karşılık verdiğinde "Star'a geçiyoruz gel sende." Diyen Hakan'a dönmüştü.
"Yok okula geçeyim ben." Diyen Tuğra'nın sesini ilk defa duymuştum.
Tuğra'yı tanıyordum, ki okulda olupta onu tanımayan olduğunu da düşünmüyordum, ancak hiç karşılıklı tanışmamıştım.
"Siktir git ne uzatıyorsun gel dediysem gel işte." Diyen Hakan ile Tuğra sırıtmış Hakan'ın küfürlerine karşılık vermeden "Bir saat oturur kaçarım, işim var idarede." Demişti.
"Ya tamam kardeşim çok meşgulsün yürü." Diyen Hakan önden yürümeye başlamıştı.
Bazen neden dört senedir Hakan ile arkadaşlığımı sürdürdüğümü sorguluyordum.
Tuğra Hakan'ı kenara çektiğinde Ömer ve benim önlerinden geçmemizi beklemiş biz geçtikten sonra arkamızdan ilerlemeye başlamışlardı.
"Nisa'yı arasana bir." Diyen Ömer ile ince siyah bomber ceketimin cebinden telefonumu çıkartmış Nisa'yı aramıştım.
Beş dakika içinde Nisa'nın bir masa bulmuş olduğunu öğrenip adımlarımızı hızlandırmıştık.
"Babalar sözünü tutar, hasımlar lafını yutar." Ritimli bir şekilde şarkı sözlerini söyleyen Hakan'ın sesini duyduğumda Ömer'e dönmüştü bakışlarım.
Birlikte güldüğümüzde koluna girmiş Ömer'i çekiştirmeye başlamıştım.
&&
"Arabayı ne yaptın?" Diye soran Hakan'ın bakışları saniyelik bana dönmüş ardından tekrar Tuğra'ya dönmüştü.
"Duruyor garajda." Diye cevap veren Tuğra ile gülmüşlerdi.
"Gloss var mı?" Nisa'nın sorusu ile kol çantamı yan sandalyeden alıp çantamdaki dağınıklığın arasından glossu bulmaya çalışmıştım.
"Cumartesi akşamı Cecconi's yapıyoruz o zaman." Diyen Hakan'ı "Ders çalışacağım gelemem." Diyerek ilk baştan reddetmiştim.
"Saçmalama." Diyen Hakan'a bakıp "Sınavlar var, geçemem çalışmazsam." Demiştim.
"Bugün soruları alacağım memurdan, olursa sizinkilere de bakarım. Hakan'a atarım o size atar zaten." Diyen Tuğra ile bakışlarım ona dönmüştü "Gerçekten mi? Çok iyi olur." Diyerek cevap verdim Tuğra'ya.
"Hallederim."
"Çağla'cım artık cevapları atarsın bize." Sırıtarak konuşan Hakan ile samimiyetsizce gülümseyip "Aynen." Demiştim.
Atardım.
_____
Hakan gibi dostunuz olsun derdiniz kalmaz, hemen planı yapıp dahil ediyor herkesi.
Düşündürmez, uğraştırmaz.
Daha ne istersin ki.
Bölüm hakkındaki düşünceleriniz.
Selametle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kro || Texting
Short StoryÇağla: böyle saçma sapan bir şekilde yazdığında hakkındaki tek düşüncem Çağla: özgüvensiz bir tip olduğun Çağla: bir erkekte olabilecek en kötü özellik özgüvensiz olmasıdır Çağla: kaldı ki erkek misin o bile belli değil 05*: esmer bir çıtır olmama...