1.3

44 7 0
                                    

02.11.2023

12. Bölümü okumayı unutmayın lütfen.

Çağla'dan

"Of bir de sınava mı çalışıcaz ya?" Diyen Nisa ile Ömer "Siktir etsenize ya." Demişti.

"Sen nasıl bu kadar zekisin ya amına koyduğum." Diyen Hakan Ömer'i ensesinden bastırıp yere doğru eğmişti.

"Siker parçalarım seni." Diyen Ömer vücudunu dikleştirmiş Hakan'ı ensesinden tutup önüne çekmişti.

"Kantine inelim." Diyerek ortaya attığım fikir ile bakışlar bana dönmüştü, bir süre bakışıp sessiz bir onay verilmişti.

"Ömer." Diyen Hakan önden giden Ömer'in yanına gitmiş ve sesini alçaltarak "Baban anneni sikmiş." Demişti.

Hayatımda hata yaptığım tek arkadaşlık Hakan'dı.

"Seni sikeceğim şimdi bak, yeter." Diyen Ömer kendini geri çekmişti.

Onlara gülerken Nisa'nın yanına geçmiş onun koluna girip koridorda o şekilde ilerlemeye başlamıştık.

Hakan hızlanıp bizi geçtiğinde kollarını iki yanında sallayarak hızlı adımlarla yürümeye başlamıştı.

Tanıdığı herkese omuz atarak yanlarından geçtiğinde yine kendi kendini eğlendirdiğini fark etmiştim.

Allah yardımcısı olsundu.

"Sınav sorularını çözdün mü?" Nisa'nın dedikleri ile derin bir nefes almış "Daha vakit bulamadım." Demiştim.

"Bu akşam halletmem lazım ama." Diyerek eklediğimde Nisa "Ezberleyecek misin cevapları?" Demişti.

"Sanırım." Diye cevap verdiğimde merdivenleri aşana kadar sessiz kalmıştık.

Sınav haftalarının gelmesi ile üzerimde kendi kurduğum baskı daha da hissedilir hale gelmişti.

Değişen sistem, sistemin baskıları, her şey kafamı çok meşgul ediyor, stresten kafayı yememe sebep oluyordu.

"Çağla!" Arkamdan adımı seslenen sesi duymamla bakışlarım anlık yerden kalkmış bir süre ne olduğunu algılamaya çalışmıştım.

Bakışlarım omzumdan geriye döndüğünde hızlı adımlarla kantinin bahçe kapısından bize doğru gelen Tuğra'yı görmüştüm.

Arkamızdan gelenlere kenara çekilerek yol vermiş Tuğra'nın gelmesini beklemiştik.

Tuğra yanımıza varır varmaz beklemeden "Cevap anahtarlarını vereyim mi?" Diye sormuştu.

"Var mı ki?"

"Var." Diyen Tuğra'ya olumlu bir cevap verdiğimde o "Telefonun yanında mı?" Diye sormuştu.

"Yok verdim sabah."

"Sınıfa çıkalım direkt orada vereyim o zaman." Demişti.

Onu onayladığımda Nisa'nın kolundan çıkmış Tuğra ile merdivenlerden çıkmaya başlamıştım.

"Ne okumak istiyorsun?" Diyen Tuğra ile bakışlarım ona dönmüştü "Siyaset bilimi ve kamu yönetimi." Sorunun cevabını verdiğimde ardından "Sen?" Diye sormuştum.

"İşletme okurum çok yüksek ihtimalle." Dediğinde hafifçe gülmüştüm.

Ne beklerdim ki zaten ya herhangi bir mühendislik okuyacaktı ya da işletme.

"Beğenmedin galiba isteğimi." Dediğinde gülümsememi gizlemeye çalışarak "Yok, ne alakası var." Demiştim. Cevabım ile Tuğra'da kafasını öne eğerek gülmüş ardından ensesini sıvazlayıp kafasını kaldırmıştı.

"Bana kalsa okumam ama babam üniversite diplomam olmak zorundaymış gibi davranıyor. Ne yapacağım belli zaten, Hukuk bile okusam onun işini yapacağım, o yüzden ne okuduğum çok da önemli değil." Diyerek kendini açıkladığında "Okuduğun mesleği yapacak olsan ne okurdun?" Diye sohbeti ilerletmek ve yorum yapmamak için sormuştum.

"Edebiyat okurdum herhalde." Verebileceği en alakasız cevabı verdiğinde herhangi bir zart zurt mühendisliği demediği için bir şaşkınlık yaşamış ardından "Pek bağdaştıramadım seni Edebiyat'la." demiştim.

"Öyle bir tipim yok galiba ya." Diyen Tuğra ile gülmüştük.

Yoktu.

__

Tuğra'da çok iş bitirici bir çocuk, herkesin hayatına ondan da lazım.

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz.

Selametle.

Kro || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin