Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyiniz lütfen, keyifli okumalar dilerim!
White Dress - Lana Del Rey
Landfill - DaughterSirens - Fleurie
Tutuşan İki Kalbe Bir Gemi
𒋿
Aramızda geçen sessizlikten sonra ikimiz de konuşmamıştık. Camlarla çevrili asansöre bindiğimizde yer altındaki otopark katında durduk. Asansördeyken katlarda tek tek durmuş -sıra bekleyen insanlar biz ikimizi gördüğünde hiçbir şey söylemeden binmemeyi tercih etmişti. Sadece ikimiz vardık. "Senden çekiniyorlar mı?" Ceketinin iç cebinden arabanın anahtarını çıkardı, arabanın farları sarı loş ışıklı otoparka yankı yapmıştı. "O nereden çıktı?" derken sürücü koltuğuna doğru ilerlemişti. "İnsanlar seni görünce kaçacak delik arıyor gibiler. Sanırım huysuz kişiliğini herkes biliyor."
"Huysuz olduğumu nereden çıkardın?"
"Huysuzsun da ondan," derken başka bir arabanın da mekanik bir sesle açıldığını işittiğimde omzumun üzerinden arkama baktım, Devin oldukça şık bir lacivert bacak yırtmaçlı elbisesini giyinmiş, esmer tenine en yakışan makyajı yapmıştı. Yanındaki kişiyi gördüğümde ise gerilmiştim. İsminin Karun olduğunu tahmin ettiğim adam vardı. Takım elbisesini giyinmiş, ilk iki düğmesini açmış kravat takmamıştı Keran'a nazaran rahat bir tavrı vardı, duruşundan da açıkça belliydi. "Merhaba çocuklar," dedi Karun bize bakıp elini havaya kaldırarak daha sona Devin'i belinden kavrayarak arabasına doğru ilerletti. Keran arabanın kapısını açmış olsa da bakışları onların üzerindeydi; fakat hiçbir şey demedi.
Bakışlarımı ondan alıp Keran'a yönelttiğimde kızıllıkları beni buldu ve çenesiyle şoför koltuğunu işaret etti. "Bin." Şoför koltuğuna ilerleyip bindiğimde eş zamanlı olarak arabayı çalıştırmış ve büyük bir gazla otoparktan ayrılmıştık.
"Karun, değil mi? Siz o gün konuşurken duydum." Bakışlarını önündeki yoldan ayırıp kısa bir süreliğine dikiz aynasına değdirdi. "Evet," dedi kısaca.
"Kim oluyor? Arkadaşın mı?"
"Abim," dedi net bir şekilde. Bir an Karun'un yüzü ile Keran'ın yüzünü karşılaştırdım, büyük bir benzerlik yoktu ama andırıyorlardı.
"O gece neden öyle bir yere götürdün beni?"
"Öyle olması gerekti."
"Ağzından iğneyle laf alıyoruz."
"Cımbızla olmasın o?"
"Neyse ne aynı şey," diye kestirip attım.
Arabasının içi odası kadar boğuk renklerden oluşmuyordu, hatta oldukça ferahtı, ona ait koku arabasına da sinmişti. Oldukça düzenli ve tertipli duruyordu her yer. Bacaklarıma değen sıcak havadan klimayı açtığını anlamıştım ve ısındıkları için hoşuma gitmişti daima üşüyen biri olmak hayatımda bana hiç kolaylık sağlamıyordu. En sevdiğim mevsim kış olsa da yazın gelmesini bu yüzden isterdim.
"Oraya gittiğimizde benim yanımda olduğun için seninle tanışmak ve konuşmak isteyenler olacaktır fakat çok fazla kişiyle konuşmamalısın ayrıca diyeceğin şeyleri özenle seçmelisin."
"Nerede ne yapılacağını gayet de biliyorum ben. Bu tarz tavsiyelerle ömrüm geçti," dedim ona kısa bir bakış atarak. Arabaya bindiğimizden itibaren gözünü dikiz aynasından ve önümüzdeki yoldan ayırmıyordu. "Bu tavsiye değil yapman gereken. Sadece uygula."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİL
ChickLitYazılıp silinmekten buruşan parşömen kâğıdın üzerinde tarih tekerrür etmemeli, yazıyordu. Buna rağmen yıllarca yıldızın izini süren Asil, asırlar önce gerçekleşmiş olan ritüelin içinde sönmüş Akis'i kurtaracak mıydı yoksa gökyüzünün inlemesine sebep...