my dear boss ★ jaeyong

☆17☆

"Hoşgeldinnn!" dedim olabildiğinde enerjik kapıyı açıp. "İyi misin?" dedi yanaklarımı sıkıca tutup. "İyiyiiim." diye ısrar ettim. "Kapıda bekleme gel, uzanmaya devam et sen." dedi belimden tutup.

Belimi tuttuğunda kalbim o kadar hızlı atıyordu ki onun bile duyabildiğini hissetmiştim. Kocaman elleri omuzlarımı ve belimi kavrayıp odama getirmesine yetmişti. "Sen uyu, kahvaltıyı hazırlayacağım."

"Bende yardım etsem?"

"Hayır, dinlenemezsen iyileşemezsin."

"O zaman uyuyacağım." dedim dudağımı büzüp.

"Kahvaltı olduğunda uyandırırım. Tamam mı?"

"Tamam. Seni seviyorum."

Bu dediğim şey hayatımda derken en korktuğum, en utandığım, en yargılamasından çekindiğim cümleydi.

Kapının ucundan bir anda bana döndü.

"Ne dedin sen?"

Uyumadığım belliydi ama cevap vermemek için arkamı dönüp gözlerimi kapattım. "Taeyong ne dedin?"

"..."

Yanıma oturup dudaklarını dudaklarıma yaklaştırmıştı. Gözlerim hiç olmadığı kadar açılmıştı.

"Ne dedin? Bir daha söyle."

Nefesi nefesimdeyken, istesem şu an dudaklarına sahip olabilecekken onun sorduğu soruya yanıt veremiyordum heyecanımdan.

Cevap vermemem onun zoruna gitmiyordu. Aksine eğlendiğine emindim.

Gözümün kenarında ki yara izimi öptü. Bunu ilk defa yapıyordu. "Bende seni seviyorum."

YARA. İZİMİ. ÖPTÜ.

Yara izimi öptü. Gerçek bu, yara izimi öptü.

Bu dudaklarımdan bile iyi hissettiriyordu. Heyecandan geberecektim resmen. Beni önemsediğini iliklerime kadar hissediyordum sanki.

Yanımdan kalkıp gittiğinde yorganıma sarılıp pır pır eden kalbimi durdurmaya çalıştım. Sanki sevgiliymişiz gibi hissediyordum ama değildik. İltifat etmekten, benimle ilgilenmekten, yanımda olmaktan çekinmiyordu.

Parmaklarımı yara izimde gezdirdim. Evet, o burayı öpmüştü! Ve beni sevdiğini söylemişti! Göz kenarımı ellemekten vazgeçemiyordum çünkü az önce burayı öpmüştü. Ona beni öpmesi için yalvarmak istiyordum ve kimse beni bu düşüncemden vazgeçiremez.

30 dakika sonra..

"Taeyong, hadi uyan yemeğini yiyelim."

Onu beklerken uyuyakalmışım, sesini duyduğum gibi uyanmıştım.

Bana çorba yapmıştı, hasta olmak güzel hissettiriyormuş, diye geçirdim içimden. Tabii onun hastası olmak daha da güzel.