my dear boss ★ jaeyong

☆18☆

"Taeyong, Bay Jeong'un annesi sizi odasına çağırıyor." dedi resepsiyonist Clara. O an sanki başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibiydi. Neden ve niçin beni çağırıyor olabilir, diye düşünüyordum. Acaba yanlış bir şey mi yaptım? "Tamam Clara giderim şimdi, sağol."

Merdivenleri bacaklarım titreye titreye çıkıyordum. Neden benimle konuşmak ister ki? Ya Jeong aramızla olanları söyledi, ya da sadece tanışmak istiyor. Fakat böyle biri neden beni tanımak istesin?

Kapısını tıklattım. "Gel."

Kapıyı usulca açtığımda karşımda çatık karşı, simsiyah küt saçlı, kıpkırmızı ruju olan, zayıf bir kadın oturuyordu. "Hoşgeldin." dedi kalın tok sesiyle. Hiç Jeong'a benzemiyordu. "Teşekkür ederim, sizde hoşgeldiniz."

"Otur." dedi karşısındaki sandalyeleri gösterip. Şu an sadece kaçıp saklanmak istiyordum, çığlık atsam bile iyi gelicek gibiydi.

"Seninle bir konu hakkında konuşmak istiyorum. Buraya neden seni görmeye gelmemle alakalı."

Bu cümleyi duyduğumda ne kalbime kan gitmişti, ne vücudumu hissedebiliyordum, ne de göz teması kurabiliyordum.

Keşke rapor alsaydı bana. Gelmeseydim.

"Tabii, konuşabiliriz." dedim, sanırım detone olmuştum.

"Çalışanlarımızdan bazıları sizden şikayetçi."

Ne, neremden şikayetçi olabilirler?

"Bir yanlışım olduğunu düşünmüyordum."

"Hem senin, hemde oğlumun beraber olmak gibi bir yanlışı var."

Hassiktir.

Cidden hassiktir.

"Çalışanlarımız yakınlığınızdan şikayetçi, duyduğuma göre hep berabermişsiniz, hatta sevgili olma ihtimaliniz bile varmış."

"Bunları kim söylüyor?"

"İletişimde olduğum şirket çalışanlarım. Fakat ne önemi var? Oğlumdan uzak durman gerek."

"Bay Jeong'la bir şey yaşanmadı. Sadece iyi anlaşıyoruz. Bu kadar basitti."

"Seni evine bırakması iyi anlaştığınızı baya iyi gösteriyor. Konu iyi anlaşman değil. Oğlumu bozacaksın, oğlum kadınlardan hoşlanıyor."

Sen oğlunu yeterince bozmuşsun, kendisi toparlanmak için her yolu deniyor. Diyemedim.

"Bizim aramızda "Aşk'la" alakalı bir durum yok. Bu dedikleriniz özel hayatıma girmek oluyor."

"Oğlumdan uzaklaşacaksın. Bir daha çalışanlardan seninle alakalı bir şey duyarsam stajını geçersiz sayacağım."

Cevap veremedim, ağlamak üzereydim resmen. Keşke Jeong gelse de kurtulsam.

"Şimdi çıkabilirsin." dedi kapısını gösterip.