Doğum Günü

1.5K 51 7
                                    

YAZARDAN

Hayat yaşamayı bilene güzel bilmeyene ise cehennem gibidir. Yarın için, daha doğrusu bir saniye sonrası için bile garantimiz yokken neden her şeyi erteliyor insanoğlu.

Ceylin donakalmıştı. Asla böyle bir şey yaşamayı beklemiyordu. Her şey saniyeler için de gelişti ve ne olduğunu bile anlamadı. Kalbini korkudan da heyecandan da attıran tek adamdı Karan. Umarım bundan sonra sadece heyecandan attırırdı.

Ceylin yavaş adımlarla arkasını döndü, göz yaşlarını sildi odasına gitti üstünü değiştirdi, kendini toparladı ve on dakika sonra salona girdi.

Karan tekli koltukta oturmuş kafasını geriye atmış gözleri kapalıydı ve elinde şarap kadehi vardı. Rüzgarla Ada ise derin bir sohbet içerisindeydiler. Karan sesleri duyarak gözleri açtı ve Ceylin ile göz göze geldi. İkisi de aynı anda gözlerini kaçırdılar. Utançtan değildi bu aşktandı, aylar sonrasında küçük bir temasla kavrulan bu tenler kim bilir ileride hırçınlaştıklarında nasıl yanacaklardı, yok olacaklardı.

Ortamda loş bir şarkı çalıyordu hayır hayır.. Bu ses dışarıdan geliyordu.

Hiçbir şey istemedim.
Ne yatak, ne oda, ne de ev,
Sen de bırak her şey, sadece beni sev..

Ve bir biriyle kesişen o gözler..

Ortam da derin bir aşk kokusu vardı ama için de birazcık hasret, hüzün, kırgınlık ve acı vardı bu kokuda.

Hayat değerini bilene güzel.

"Ceylin gel gel nerede kaldın be kızım."

"Geldim kuşum." Sesi titriyordu sanki.

"Otur hadi." Ceylin Adanın yanına geçerek oturdu yani Karan'ın tam çaprazına.

Ceylin ortada ki masada ki atıştırmalıklar yeni fark etmişti cips kasesini aldı ve yemeye başladı. Ada ise kısık sesle kıkırdadı.

Off Karan neden öpmüştü şimdi onu? Ceylin ne alaka şimdi sus bi'. Sen sus iç ses.

Ceylin iç sesiyle konuşmayı keserek sohbeti dinlemeye başladı.

Rüzgar alttan alttan Ada'nın ağzını arıyordu. Sevdiği rengi falan soruyordu.

Ceylin'in hediyesi hazırdı belki maddi değeri yoktu ama manevi değeri çok fazlaydı.

Aradan yarım saat kadar bir süre geçti bu sürede Karan ve Ceylin'de sohbete katılmıştı.

Ara ara gözleri birbirlerine kesişiyordu.

"Karan?"

"Efendim Ada."

"Senin eline ne oldu sormayı unuttum." Aslında Ceylin'de soracaktı bunu ama unutuyordu.

"Küçük bir kaza."

"Hm anladım geçmiş olsun."

"Teşekkür ederim."

Bir süre daha sohbet ettikten sonra Karan ve Rüzgar'ın kalkma saati gelmişti. Ada ve Ceylin kapıya kadar ikisini de geçirdi.

"Tekrar bekleriz." Dedi gülen yüzüyle Ada.

"En kısa zaman da tekrardan geleceğiz efendim hiç kuşkunuz olmasın." Dedi Rüzgar.

Karan ve Ceylin aynı anda göz devirdi bu ikilinin tatlı ama sinir bozucu hallerine.

Mafya İşteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin