Ölme Olur mu Sevgilim?

600 21 9
                                    

Ceylin KAYA

Başım felaket derecede ağrıyordu. Etraf kapkaranlık. Hayır gözlerim kapalıydı. Gözlerimi yavaş yavaş açmaya çalıştığımda bir beyaz ışık karşıladı beni. Bütün vücudum ağrıyordu.

Kafamı sağa çevirdiğimde hastane odasında olduğumu fark ettim. Gözlerimi kapadım ve birkaç saniye sessizliğin sesini dinledim. Ta ki aklıma gelenlere kadar. Karan. O vurulmuştu.

Gözlerimi açarak hızlıca yataktan doğruldum. Kolumdaki serumu hızlıca söktüm ve hızla ayağa kalktım. Başımın feci bir şekilde dönmesiyle yatağa düşmemi aldırmadan çıplak ayaklarla odanın kapısını açtım ve kafamı sağ tarafa çevirdiğimde Rüzgar ve Ada'nın yan yana oturduklarını gördüm.

"Rüzgar, Ada!"  Diyerek ve bana dönmelerini sağladım.

İkisi de hızlı adımlarla yanıma geldi ve konuşmaların izin vermeden konuştum.

"Karan nerede? Ne oldu ona? İyi mi o? Ölmedi değil mi? Bir şey söyleyin artık lütfen! Ölmediğini söyleyin lütfen." Sol gözümden bir damla yaş akacağı sırada sertçe yaşı sildim.

"Kardeşim sakin ol. Ölmedi o yemin ederim ölmedi. Sadece.. Yoğun bakımda. Bir gündür o da, sen de uyuyorsunuz. Durumu ciddi değil ama her an her şey olabilir dedi doktor." Dedi Rüzgar.

"Ne!" O ölmemeliydi. "Her an her şey olabilir ne demek Rüzgar? Beni ona götür! Hemen!" Dedim bağırarak.

Kafasını sallayarak koluma girdi, Ada da arkadan terlikleri getirerek giydirdi.

Yoğun bakım bölümüne gelerek sağ taraftaki camın önünde durdum. Oradaydı. Uyuyordu.

Bu sefer gözümden akan hiçbir yaşı silmedim. Gücüm yoktu silmeye, gücüm yoktu kıpırdamaya. Onun canı acıyordu. Ölmemeliydi, ölemezdi. Gidemezdi. Daha çok erkendi.

Ölme olur mu sevgilim? Beni bırakma olur mu?

Ömrüm senin olsun sevdiğim..

Gücümü yitirdiğimi hissettiğimde kendimi yavaşça yere bırakarak arkadaki duvara sırtımı yasladım. Kendimi tutmadım istesem de tutamazdım zaten. Yoğun bakım koridorunda hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Ada ve Rüzgar hızlı adımlarla gelerek yanıma çöktüler. 

"Kendini yıpratma Ceylin lütfen, yapma bunu kendine." Dedi Ada bana sarılarak.

"Ada o ölmez değil mi?" Dedim kısık sesle.

Ada'dan önce Rüzgar konuştu.

"Hayır. Öyle bir şey olmayacak Ceylin. Asla olmayacak." 

"Olmasında zaten." 

"Kalk şimdi güzelim. Güçlü ol. Karan ağabey seni böyle görmek istemez dimi?" Haklıydı Ada kalk malıydım.

Ayağa kalktım ve gözyaşlarımı silerek Ada'ya döndüm.

"Ben lavaboya gidiyorum elimi yüzümü yıkamak istiyorum. Gelirim beş dakikaya." Dedim cevap vermelerini beklemeden ters istikamet yürüyerek. 

Mafya İşteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin