3|toparlayacağım

154 26 1
                                    

İnui
Elinizde hiçbir şey yokmuş gibi hissettiğiniz anda gerçekten yokluğa düşünce ne yaparsınız?

  Kendi hayali yokluğunuzun içinde daha kötü ne olabilir ki derken gerçekten bir şeyleri kaybettiğinizi görmek, ve bunu toparlayamayacağınızı anlamak nasıl bir histir?

  Adını koyamadığım bu hissi odamın aynasında kendime bakarken yaşıyordum. Gözlerimin kızarıklığı geçmemişti ve göz altlarım daha da beter haldeydi.

  Dün akşamı hatırlamaya çalışıyordum, zar zor bir kaç lokma yiyebildiğim yemekten sonra net olarak kafamda canlandırabildiğim tek şey onun adıydı.

Kokonoi Hajime.

  Sonra arabasıyla beni ablamın alacağı yere bırakmıştı. Evime gitmesini istememiştim, böyle lüks bir arabayla bırakılsaydım yüzümün hali dışında daha çok soruya boğulmak zorunda kalırdım.

  Ablam beni o halde gördüğünde alerji kaptığımı söylemiştim ama çokta inanmış gibi görünmüyordu, o an beni eve yetiştirmeye çalıştığı için üzerinde durmamıştı ama bugün mutlaka beni yakaladığı anda soracağına emindim.

  Şu an ise saat sabahın 7'si ve ben bir gram uyumadım. Güneş ışığı evlerin çatısına hafiften vurmaya başladığında artık vaz geçip kalkmıştım. Deliler gibi uykum vardı ama gözümü kapattığım anda gözlerim acıyordu. Büyük ihtimal ateşim de vardı.

  Sadece bir hap için bu kadarı fazla değil miydi? Bunların bir yan etkisi falan vardı da bana mı etki etmişti?

  Ben bunu toparlayamazdım. Kolay sanmıştım ve gözümde küçültmüştüm, ama başından beri bilmediğim kadar zayıftım, hayatımdaki kimsenin bilmediği kadar zayıftım.

  Yüzümün bu haliyle okula asla gidemezdim, herkes ne düşünürdü?

Ablamın odasına girip masasından bir şeyler araklamayı ve izleri kapatmayı düşündüm. Ama sonra bu mantıksız geldi çünkü ne makyaj yapmayı biliyordum ne de neyi kullanacağımı.

  Yüzümün halini gördükçe aklıma o geliyordu, ne kadar berbatsam onu o kadar net şekilde hissedebiliyordum. Dirseklerimi masaya koyup iki elimi saçlarımın arasına daldırdım ve derin bir nefes verdim.

  Hala her yerim ağrıyordu, çekmecemden çıkardığım ağrı kesiciyi bir kaç yudum suyla yuttum ve en kısa sürede etki göstermesi için dualar ettim.

✩✩✩

  Koko
"Hadi ama Hajime. O çocukla arabaya bindiğini hepimiz karşı bahçeden gördük, kimi kandırıyorsun?"

Sabahın köründe başıma dikilen Ran canımı sıkıyordu. Zaten gece geç saatlere kadar uyuyamamıştım, okulda uyumama da izin verilmiyordu.

"Çocukla aramda hiçbir şey yok. Ona malı yutturduktan sonra orada mı bıraksaydım? Evimde uyudu ve onu evine bıraktım. Bir daha görüşmeyeceğiz zaten."

Bu halde kurabileceğim en uzun cümleyi kurup tekrar kollarımı sıraya koydum ve kafamı yasladım.

"Bahaneni yesinler. Onun kim olduğundan haberin yok mu senin? Tüm okulun göz bebeği İnui o. Okula yeni gelen çete üyesi kılıklı herifin evinden gece 2 de çıktığını biri duysa neler olur biliyor musun?"

"Beni tehdit mi ediyorsun?"

"Ne, hayır Hajime.."

Beni tehdit etmediğini biliyordum. Sadece sıkıştığım anlarda bir şeyleri yanlış anlama numarası yapıp karşımdakini onu tekrar açıklamakla meşgul etmek işime geliyordu.

Stray Soul | Kokonui ⚣ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin