6.Bölüm

428 55 59
                                    

"...Sonra da geçirdim ağzına tam bir kahraman gibi."
Şuan napıyorsunuz diye sorarsanız, bizim mükemmel zekamızla Yongbok'u grubu eklememiştik ve olaylardan habersizdi. Gruba ekledikten sonra Hyunjin'in fikri ile çekirdek kola yapıyorduk. Şuan da çardakta oturmuş Minho'nun 2.anlatımına rağmen anlamayan Yongbok sayesinde tekrar Minho anlatmaya başladı.

"Bak bu sefer iyi dinle kaç kere anlattım. Şimdi ben markete gideyim dedim. Çıktık Jeongin ile. Markete yaklaşmıştık ki bağırış sesi geldi oraya yöneldik. Ara sokağın birtanesinde saçları kumral gözleri kahve renkli balon gibi yanağı olan inc-"

Minho'nun bu uzun anlatımını Hyunjin bozdu.
''Çocuk işte. Çocuğu incelemek yerine koşsaydın ya.''
Bu çocuk burada harcanıyor.

Yongbok'un kıkırdaması da bitince başladı Minho konuşmaya. Tabi ne için? Azar tabiki.

''Sana ne ya! Anlatıyorum işte. Hyungunum ben senin. Hıh" en büyüğümüzün Minho olduğundan emin miyiz?

Hyunjin sinemada gibi arkasına yaslanmış, elinde çekirdek, önününde kola ve altında Adidas eşofman. Mahalle abileri gibi giyinmiş

"Tamam hyung dinliyorum ben anlat." Yongbok'un kelimeleri ile gülümseyip tekrar heyecan ile anlatmaya devam etti.

"Ya işte sert bir şekilde dedim ki 'Ne yapıyorsunuz lan siz' daldım beşine birden. Nasıl dövdüm bende bilmiyorum.''

''Hem de nasıl dövdü ama görmen lazım. Yeter diyorlardı artık." dedi Jeongin.

''Allah'ın gücü işte. Yoksa Minho bir tanesinin burnunu bile kanatamazdı." Hyunjin Minho'yu bu gün de sinir etmeye çalışıyordu. Dalarlardı birazdan birbirlerine. Şaşmaz.

''Dövemez miyim? Üstünde denememi ister misin?"

"Döversen beraber wellcome to cehennem kardeşim" Hyunjin'in a1 ingilizcesi ile karışık iman barındıran cümleler.

Tam birbirlerine girecekleri sırada çardağın sağ tarafından 'selam' diye bir ses geldi.
Sağ tarafı dönünce kumral saçlı, kahve gözlü, şişkin yanaklı biri vardı.

"Selam?" Dedim.

"Lan sen geçen kurtardığım kişi değil misin?"

"Evet tanışamamıştık. Jisung ben"

"Minho bende, bunlarda Hyunjin, Yongbok, Seungmin ve Jeongin."

"Memnun oldum"

"Katılsana bize"

"Sıkıntı olmayacak ise güzel olur" sorumu onaylamasıyla mutlu olmuştum. Tatlı birine benziyordu.

"Ne sıkıntısı gel hadi." Şimdi daha güzel olmuştu işte.
Güneş batıyor, biz ise sohbet ede ede hem batışını izliyor hemde kahkaha sunuyorduk etrafa. Güzel ortam.

"Bende day6 severim en çokt-" sürekli birilerinin sözünün kesilmesi kadar ironik birşey yoktu. Sizce bu sefer ne bozdu? Yine Yongbok'un telefonu.

"Efendim?"
"..."
"Şimdi mi ya?"
"..."
"Off tamam bekle hyung."

Merakla Yongbok'a bakıyorduk.

"Abim geç oldu diyor 5 dakikaya beni almak için çıkacakmış" üzgündü. İlk defa mı böyle bir grupta takılmış olabilir tabii.

"Ver sen şu telefonu bana" Hyunjin Yong dan telefonu alınca hoparlörü açıp konuşmaya başladı.

"Ben Hyunjin beni tanıyorsundur neyse hemen konuya gireyim kardeşin artık bizim elimizde sana vermiyoruz. Evine kardeşin ile dönmek istiyorsan gelip bizimle takılsan iyi olur."

I Will Come Back 'ChanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin