0.5
"Ne işimiz varmış bizim?"
"Ne olduğunu gayet iyi biliyorsun sevgilim. Vücudunun her bir kıvrımının tadına tekrar bakmak için sabırsızlanıyorum. Ama önce konuşmamız lazım."
Taehyung dudaklarını büzüp oflarken Jeongguk aşkla onun yüzünü izliyordu.
"Ya ne konuşacağız sevişmek yerine ya?"
Jeongguk'un buna gülüp kafasını Taehyung'un boynuna gömmesi, huzurla ve özlemle gözlerini yummasıyla aynı anda gerçekleşmişti neredeyse. Dudakları altındaki teni kendi dudaklarıyla kutsuyor, minik minik öpüyorken Taehyung'un ellerinin altında anbean mayışıp ona daha çok sokulduğunu hissetmek büyük bir zevk veriyordu ona. Elleri yavaşça bel oyuntusunu okşarken Taehyung ellerini onun ensesine çıkarmış oradaki kısa saçlarla oynuyordu.
"Çok arsız bir bebeğim var benim..."
Taehyung mayışmışlıkla omzunu silkti.
"Beni böyle seviyorsun sen. Yoksa her seferinde yanaklarım pancara dönüp kuyruğumu kıstırmış gibi kaçmamı mı tercih ederdin Jeon? Görüşmeyeli zevklerin mi değişmiş?"
Bilmiş edası ve kendinden emin cümleleri şımarık gülümsemesiyle bütünleşince ortaya karşı konulması imkansız ilahi bir varlık çıkıyordu adeta. Jeongguk kesinlikle Taehyung'un şımarmasına bayılıyordu. Şımarık gülümsemesine, kibirli bakışlarına, kendinden emin duruşuna bitiyordu. Jeongguk bebeğini şımartmayı cidden çok seviyordu.
"Öyle fena delirtiyorsun ki beni, tüm amacım o sıkı deliğini biz yorgunluktan düşüp bayılana kadar becermek oluyor bebeğim. Bayılıyorum sana."
İşte yine bebeğinin şımarık gülümsemesi gözlerini kutsuyordu. Eğilip sert bir öpücük kondurdu Taehyung'un dudaklarına hemen. Sonra bir kez daha. Art arda onlarca öpücük kondurdu taptığı dudaklara. Taehyung kıkırtıları arasında ondan kaçmaya çalışırken Jeongguk kollarını sıkılaştırıyor sevgilisinin kolları arasında kıvranmasına neden oluyordu.
"Ya Jeongguk bıraksana ya!"
"Neden? Zaten uzun zamandır kollarımda değilsin, şimdi seni bırakmamı nasıl istersen benden? Bu fazlasıyla bencilce."
"Sen Hogwarts Express'e binmeden önce birlikteydik ve sen Hogwarts'a geldikten kısa bir süre sonra geldim ben de. Abartmıyor musun biraz?"
Taehyung'un alaycı tavrına karşı Jeongguk sanki ona dünyanın en saçma şeyi söylenmiş gibi gözlerini büyütüp şaşkınlıkla ağzını açtığında oldukça komik görünüyordu.
"Sen… Sen n-nasıl?.."
Hemen sonra ikisi de buna kıkırdayıp birbirlerine sokulmuşlardı. Taehyung zarif bileklerini Jeongguk'un ensesinde çaprazlamış ve başını omzuna yaslamışken Jeongguk kollarıyla Taehyung'un belini sıkıca çevrelemiş ve burnunu sakince sevgilisinin saçlarında gezdiriyordu.
Taehyung Jeongguk'un ensesindeki ellerinden birini çekip öylesine parmaklarını oynattığında baş başa oldukları geniş salonu güzel bir orkestra sesi doldurdu. Jeongguk bununla gülümseyip Taehyung'a daha da sıkı sarıldı ve derince kokladı sevgilisini.
"Çok özledim seni bebeğim. O kadar çok özledim ki, konuşmamız lazım ama bu anı bozmak istemiyorum. Biraz daha senin tadını çıkarsam ve biz böylece sarılsak olmaz mı sevgilim?"
"Olur, çok güzel olur Jeongguk."
Jeongguk tekrar Taehyung'un saçlarına öpücüklerini dizerken Taehyung parmaklarını Jeongguk'un ensesindeki saçlara daldırmış, sanki hiç mayışmamış gibi usulca masaj yapmaya başlamıştı. Kulağına Jeongguk'un zevkli ve huzur dolu mırıltıları ulaşırken dudakları güzelce iki yana gerildi. Hemen sonra da başını yasladığı omuzdan kaldırıp küçük bir öpücük kondurdu oraya. Başını tekrar Jeongguk'un omzuna yasladığında huzurla gözlerini yumdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dangerous But Enjoyable | TAEKOOK
FanfictionHogwarts'a altıncı yılında nakil gelen Taehyung, Slytherin sınıf başkanı Jeon Jeongguk'un uğruna her şeyi yapacağı sevgilisidir. Bu hikaye eşcinsel bir kurgu olmakla birlikte homofobik insanların yavaşça bu ortamı terk etmesi önemle rica olunur. Sa...