benim gençliğim- yeonbin (omegaverse)

V.

Bizim ilişkimiz en başından beri farklıydı. Ben hep SouthSiren lisesindeydim. O yeni gelendi. Benim yıllarım burada geçmişti. Tüm arkadaşlarım buradaydı. Her bir anım buraya aitti. Fakat Soobin yeni anılar biriktirecek olan kişiydi. Benimle birlikte yeni anılara kendisini dahil ediyordu.

Alfaların ilk defa okula geldiği o gün başlamıştı her şey. Korkum kokuma yayılmış, bir omega olarak aynısının benim başıma geleceğini düşünmüştüm. Kendimi gizlemek istemiştim. Hiçbir alfayla konuşmuyordum ve kimseyle arkadaşlık kurmamaya çalışıyordum. Okula gelirken ve okuldan giderken, en zorlandığım anlar bunlardı. Çünkü okul dışında olduğumuz için alfalar kolaylıkla peşimize takılabilir ve bizi bir köşede kıstırabilirlerdi.

O omega gibi olmaktan korkuyordum.

Kendimi hep gizledim, hep sakladım ama birisi beni gördü. Soobin beni buldu. Nasıl olduğunu bile bilmiyordum. Okula geldiği ilk günden beri benim peşimdeydi. Geri durmuyordu. Sınıfın içinde beni kokluyor, boynumu öpüyor, ders aralarında tuvalette sıkıştırıyor ve okul çıkışı peşimden geliyordu. Yaklaşık bir aydır Soobin yaptığı buydu.

O kazandı. Beni gafil avladı. Evimin önündeydi. Ne halde olduğumu gördü. Hareket dahi edemeyecek o halim onu etkilese bile kendisini tuttu.
Şimdi onun odasındayım. Yatağında yatıyorum. Üzerimde yorganı, yorganın altında kıyafetleriyle yaptığım küçücük bir yuvam var. İlk defa ilaçlara ihtiyaç duymadım. Soobin'in kokusu yeterliydi.

Tüm gece Soobin'e ait olan kıyafetlere sürtünmüş, ağrımı öyle dindirmiştim. Kokusu beni rahatlatmış, kendimden geçirmişti. Bir süre sonra, bedenim rahatlayınca uyuyakalmıştım. Derin, huzurlu uykumdan beni bir gece yarısı uyandıran şey kasıklarımda hissettiğim şiddetli ağrıydı.

Saçlarım, boynum, göğsüm, bacaklarım...her yerim Soobin kokuyordu. Bir alfa kokuyordum. Ama onun yatağında çaresizce kıvranan bir omegaydım. Ağrım gittikçe artarken kendimi sağa sola atarak kontrol altına almaya çalıştım. İyi değildim. Yetmemişti. Gittikçe artacak ve beni sabaha kadar uyutmayacaktı bundan emindim.

Bacaklarım titrerken kendimi yataktan attım. Üzerime rastgele geçirdiğim onun pijamalarıyla, eşyalara tutunarak, ayakta kalmaya çalışarak kapıya doğru gittim. Soobin'e ihtiyacım vardı. Onu görmeliydim. Kokusunu bana vermişti. Benim olmalıydı. Kokusunu bir kere böylesine almak istedikçe istememe neden oluyordu.

Kapıyı açmak için uzandığımda arkadan birisi açtı. Karşımda Soobin, gözlerindeki endişeyle bana bakıyordu. "Yeonjun," Kasılan yüzümü okuması kolaydı. Gözlerimden anlıyordu beni. Konuşmadan anlayabiliyordu. Sesindeki korku beni daha çok endişelendiriyordu. Kapıyı sonuna kadar açıp içeriye girdi. "Soobin, dayanamıyorum."

Ayakta duramadığımı fark etti. Bana yaklaştı. Ellerini belimden ve dizlerimin altından geçirip kucağına aldı. Ayağıyla kapıyı arkasından kapattı ve karanlık odanın içinde sadece ikimiz kaldık. Sessiz ve kimsesiz. Soobin'in kokusunu aldım. Başım döndü. Benimkini bastırmak istercesine kokusunu odaya yayıyordu.
Yatağa yaklaştığı sırada göğsündeki kafamı kaldırıp aşağıdan yüzüne baktım. "Yuvam-"

"Yuvana dahil olacağım Yeonjun." Olmalıydı. Başımla onaylarken onu, gözlerim hâlâ yüzündeydi. Yorganı kaldırdı. Yatağın içindeki yuvamı gördüğü an kokusu arttı. Vücudunun gerildiğini hissettim. "Yuvan." Dudaklarında küçük bir tebessüm vardı. Hoşuna gitmişti.

Beni yatağa, yuvamın içine bırakırken oldukça yavaş davranıyordu. Canımı acıtmamaya çalışıyordu. Ağrımı dindirmek için her şeyi yapmaya hazırdı. Ama her şeyi.
Yatağın diğer tarafına geçti. Yuvamı bozmayaya ve yuvama dahil olmamaya çalışıyordu. Yatağın diğer ucuna yatarken gözlerimiz birbirimizdeydi. Ağrıdan bacaklarımı karnıma çekmiş sızlanarak ona bakıyordum.

Soobin yanıma uzandı. Aramızda onun kıyafetleri vardı. Kokusu gittikçe arttı, bayılacağım sandım. "Yaklaş bana." Verdiği emirle kendimi ona doğru giderken buldum. Yaklaştım. İstediği gibi yaptım. Soobin aramızdaki kıyafetlerini yavaşça aşağı iterken birbirimize yaklaştık. "Gel," Yatağın ortasında ellerini üzerime çıkarırken terlemeye başladım. Vücudum ısındı. Soobin onu daha iyi hissetmemi ister gibi beni göğsüne çekti, büyük elleri karnımı buldu. "Sadece masaj yapacağım." Saçlarımdan öptü. "Korkma."

Eli karnımda gezindi. Bacaklarımı sıkıyordum. Bedenim kasılıyordu. "Sakin ol Yeonjun."

Nefes nefese kalacaktım yine. Gözlerimi sıkıca kapattım. "Neden ilaçlarımı almama izin vermedin?"

"Kokunu bastırman hoşuma gitmiyor."

Parmakları pijamanın üzerinden aşağıya indi. Ellerimle elini yakaladım hemen. "Korkuyorum." dedim itiraf ederek. Gözlerimi açmış, ona bakıyordum. Soobin yanağımı okşadı. "Sana zarar vermem." Yine saçlarımdan öptü, usulca. "Bana güven."

Kafamı yavaşça aşağı yukarı salladım. Parmaklarım elinin üzerinde kaldı. Onu takip etti. Soobin'in eli pijamanın üzerinden erkekliğime dokundu. Gözlerim kapandı. Bedenim titredi. Soobin yavaş hareketlerle elini sürttü, okşadı.
Gitgide terledim. Korktum ama bunu aştım. Elini hissettim, onu hissettim. Soobin bana zarar vermeyeceğini söylerken doğru söylüyordu. Onun eli erkekliğimde gezdikçe. beni okşadıkça ağrım azaldı. Bacak içlerimi okşadı.
Pijamanın içinden elini sokmaya yeltendiğinde korkuyla elini tuttum. "Soobin," sesim ağlamaklıydı. "Yapma." Elini hemen çekti. Aynı hareketlerine devam etti. Gözlerim usulca kapandı ve kendimi yavaş yavaş uykuya bıraktım.

Ben uykuya geçerken Soobin'in mırıldanmalarını duydum ama ne dediğini anlamadım.

Soobin'in benim için tehlike yaratacağını bilmiyordum. Asıl tehlikenin yanımda yatıyor oluşundan bir haberdim.

-

merhaba.

ben valjie.

eğer valjie'yi tanidiysaniz, valjie hemen smut yazmaz. yavas yavas, bu tur sahnelerle sizi yukseltir sonra da efane bir smut yazarrr 🤭😋😋

tamamm bebekleriimm hemen yazmaya calisiyorum geciktirmeden de paylasmak istiyorum umarim hep hizli bolum yazabilirimm

okudugunuz icin tesskkur ederiiimm 🤍