üç; yağmurda yeşeriyor, tüm sevgiler.

36 6 16
                                    

"üç; yağmurda yeşeriyor, tüm sevgiler."

Deli gibiydik. Gök yüzü üstümüzde şiddetle ağlarken, biz o damlalar eşliğinde dans ediyor, bağıra bağıra şarkı söylüyorduk.

Bu sefer o kadar uzun sürmemişti bana gelmen. Yine de çok beklemiştim sanki seni. Ama olsun, beklediğim kişi sendin sonuçta.

Camımın önüne oturmuş, çığlık çığlığa ağlayan gök yüzüne, sessizce ve buruk bir tebessüm ile eşlik etmiştim. Sonra önünde olduğum cama, küçük bir taş atıldı. Sendin, buna emindim. Çünkü zihnim, senden başka rüyalarıma katabilecek kimseyi tanımıyordu.

Hızla açtım camı, aşşağı baktım. Yine aynıydın. Aynı kıyafetler, aynı saç, aynı sakal ve bıyık.  Çok kusursuz duruyordun yine.

Sana bakarken, bir an endişeye kapıldım. Hasta olacaksın diye bir hırka alıp hızla dışarı attım kendimi. Ayağımda terlik, üzerimde soluk mavi bir giysi.

Dışarı çıktığımda, yüzüme çarpan soğuk hava ve beni ıslatan damlalar ile kendime geldim. Sen hasta olmazdın ki artık. Yaz ayında bile yediği azıcık dondurmadan hemen hasta olan sen, şimdi yüreğimin son baharına göğüs geriyordun.

Yağmura karıştı yine yaşlarım. Anlamazsın diye umarak gülümsemeye başladım fakat, sen yağmur tanelerinin arasından yaşlarımı ayırdın.

Bana doğru hızla gelmeye başladığında, hırkayı elimden bırakıp, hemen boynuna sarıldım. Saf özlem vardı hissettiğim. Sevgi ile yoğurulmuş, acı ile harmanlanmış bir özlem. Öyle sıkı sarıldım sana.

Sonra yüzünü biraz uzaklaştırıp gözlerime baktın. Yıldızlarının boşluğuna yaşlarımı yağdırdım.

"Toprak yağmura ben sana aşık olduk yeniden,
İmkansız gibi görünen bu mesele.."

Bir şarkı mırıldanmaya başladın, alnını alnıma yaslarken. Sen severdin söylemeyi, ben de seni dinlemeyi. Bazen, ben odamdaki piyanonun başına geçer, bir şeyler çalardım, sen yine kadife sesinle şakırdın.

"Girdi aklıma her gece, tanıdık bi melodi,
Sen miydin sebebi? söylesen.."

Hafifçe sallanmaya başladık olduğumuz yerde. Sen severdin dans etmeyi. Ben severdim seni izlemeyi. Bazen, elimden tutar zorla kaldırırdın beni dansa, kalp atışlarını dinler başlardım onlara uymaya.

"Bir kadın gelir değiştirir seni.
Alıştığın o sert, kararlı şeklini.
Yüzbinlerce yıldır böyledir, gider.
Suyun kumsala vurması gibi,
Vurması gibi.."

Bir adam geldi, değiştirdi beni. Bilmediğim hisleri, yaşattı kalbimi. Yıllar önceydi, gönlüme yıldızlar serpildi.

"Ve gök ağladı her sabah, ben kayboldum yeniden.."

Sen gittiğinden beri, hiç açmadı kalbimin güneşi. Yağmurları da dinmedi. Ve sen, bir şeker gibi, yağmura karıştın, akıp gittin ellerimden.

"Şu camlardan süzülen tane tane.."

Ellerin gözlerime ulaştı. Parmakların yavaşça sildi yaşlarımı. Onlar senin bahara açılan camlarındı.

"Ve hep uykuya dalmadan düşündüm geceleri,
O yazdığın dizeleri ezberimden.. "

Senin kitabını yazmıştım önceden. Hepsi birer alıntıydı, sana olan hislerimden.

Bu sefer daha çok gülümsedin, geçen dakikalara ziyaden. Yaklaştın ve öptün gözlerimden, son kez, yine uzaklara gitmeden.

✬✿✬

Sen yokken gözlerim ıslanıyor, camlarıma yağmur yağıyor, yüreğimdeki papatyalar, yıldızıma sarılıyor.

Kevser

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kevser

Rüyalarda BuluşuruzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin