beş; yıldızlara ulaştım, parmak uçlarımda.

22 3 0
                                    

beş; yıldızlara ulaştım, parmak uçlarımda.

Hak ediyordun sen sevilmeyi, benim tarafımdan. Fazlasıyla hem de. Çünkü, kimse böyle hissettirmiyordu bana. Kimsenin sesi, böylesine huzur vermiyordu.

Senin gelmediğin günlerden bir tanesinde, annemin sesini duydu kulaklarım, sen gittiğinden beri ilk defa. Şu an senin dizlerime kafanı koyup, söylediğin şarkıyı fısıldıyordu kulağıma. Ama, onun sesi senin kadar huzurlu gelmedi bana.

Acı doluydu tınısı. Ağlıyordu da sanki biraz. ’Ağlama anne. Ben mutluyum rüyalarımla.’ demeyi çok istedim lakin, bir tek duyabiliyordum. Zaten kısa sürdü onu duymam. Sen geldiğinde, yine sana kaydı dünyam.

Yine sen oldun her yerim. Gözlerim, kulaklarım, tenim, zihnim. Bunların hepsi bir tek sensin.

Sana seni anlatmaya çalışıyorum her defasında. Ama, görüyorsun ki pek başarılı değilim bu konuda. Sürekli aynı şeyi söylüyor dilim. Sadece, aşığım sana.

Söylerken, ve ya bunu yazarken öyle kolay geliyor ki insana. Gerçekten aşkın ne demek olduğunu şaşırıyorlar. Öyle yazılırken ki gibi, alelâde bir şey sanıyorlar.

Oysa, onlar aşkı beklemeyi bilmiyorlar.

"Aşkı hep yanında sananlar ne kadar aciz varlıklar değil mi?"

Mayışmış haline tezat, duraksadın biraz. Sorumu algıladığında gülümsedin ve yine gözlerini kapattın.

"Evet, öyleler. Ne yazık ki, aşkı hiç tatmamışlar."

Ben de gülümsedim. Aynıydı düşüncemiz, aynıydı fikrimiz. Her zamanki gibi.

"O zaman kalk da, bize de yazık olmasın. El ele, yürek yüreğe biraz dolaşalım."

Hemen doğruldun dizlerimden.

"Emredersiniz papatyam. Buyrun."

Dedin ve elini uzattın bana yardım etmek için. Ben de hiç durmadan sardım elimi eline kalktım ayağa.

"Teşekkür ederim, centilmen yıldızım."

Hoş bir kahkaha ile kutsadın kulaklarımı resmen.

Sonra yavaş yavaş ilerledik, güzel bir çayırlıkta.

Eğer zihnim senden başkasına yer açsaydı, eminim ki bu güzelim çayırlık mutlu insanlar ile dolup taşardı.

Ama, ne yazık ki; o insanlar şanslarına küsmeli.

"Papatyam."

"Efendim."

"Biliyorsun ki. Ben senin gibi şairane şeyler yazamıyor ve ya söyleyemiyorum."

"Hmhmm"

"Gelmeden önce, bir şeyler yazmaya çalıştım fakat, takdir edersin ki pek başarılı olamadım."

Son cümlende suratını mahçup bir çocuk gibi astın. Sanki verdiğin sözü yerine getirememişsin gibi. Öyle tatlı, öyle masum duruyordun ki; bir yandan kahkaha atarken, bir yandan da ellerimi yanaklarına çıkardım.

"Ama gülme. Bu benim değil senin suçun. Bana öğret dediğimde, 'bu ilişkideki tek şair benim, dolayısıyla da en aşık benim.' diyordun."

Gülüşüm buruk bir tebessüme dönüşmüştü şimdi. Hatırlamıştım o anı. Ben sana şiir yazarken, sen küsmüş bir kenarda oturuyordun.

"'Sen kendini en aşık olan diye adlandırabilirsin. Ama, bak gör, bir gün sana öyle bir şiir yazacağım ki; kim daha çok aşıkmış dağlar bile şahit olacak.' demiştin sende."

İşte tutamadığın söz buydu senin. Bu yüzden mahçuptun bana.

"Öyle demiştim ya."

Yüzüne muzip bir gülüş takındın. Ben ne olduğunu hiç anlayamadım.

"Belki bir kağıda yazamadım ama, bak gözlerimin içine. İn ordan en derine, kalbime. Seslice oku sana olan aşkımı, bakalım kim daha çok aşıkmış, dağlar da şahit olsun bize."

Gözlerim parladı, yüreğim sanki yerinden fırladı, sevgim kabardı, gözümdeki yaşlar taştı. Gözlerinden bir saniye ayrılamadım.

Öyle güzeldi ki aşkın. Bırak dağları, karıncalar bile hayran kaldı sana.

"Kaybettim desene. Aşkın benim aşkımı yendi. Üstelik beni de kendine katıp bizi bir etti."

Yine hoş bir kahkaha saldın ortaya. Yanaklarındaki ellerimi ellerin arasına alıp aşşağı doğru sarkıttın.

"Kaybetmedik papatyam. Aksine, biz ödülümüzü çoktan kazandık bile."

Ve sonra, son bir öpücük alnıma, son bir görüşürüz dudaklarıma.

✬✿✬

Sen başını eğdin benim için, ben yine sana yetişemedim. Parmak uçlarıma çıktım, ağrısından hissizleşene kadar inmedim. Zira, gözlerin, gözlerime eşitken, göklere bile çıkamazdım.

Kevser

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kevser

Rüyalarda BuluşuruzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin