Yepyeni ve iddialı bir makyaj yapmaya karar verdim.Sonuçta yalnız vücudumu değil,yüzümü de beğenmeleri gerekiyordu.Dinlenme odama girdim.Burası banim ve barda çalışan garsonların dinlenmesi için yapılan bir güzellikti.Aynanın karşısına geçip döner sandalyeye oturdum.
Dediğim gibi de yapmayı başarmıştım.İyi bir makyaj yapmış,kendimle gurur duymuştum.Tekrar aynadan kendime bakıp bu kadar güzel olduğum için Tanrı'ya teşekkür ettikten sonra kapıyı açtım.Ancak karşımda siyahlar içinde,kapalı ortamda bile güneş gözlüğü takan,kendini ciddi sanan tiplerden;bir erkek beklemiyordum.
Yüzü görünmüyordu bile!Ağzımı açıp tam burda ne halt yemeye geldiğini soracakken sözümü kesti.
-Bay Kim,size bu notu vermemi istedi.
Elinde tuttuğu buruşuk not kağıdını alıp ne yazdığını anlamaya çalıştım.Çalıştım,çünkü yazılar çok silik ve düzensizdi.Sanki birşey yapmak için sabırsızlanıyormuş gibi...Sonunda Kim denen adamın koruma tipli adamı gittiğinde sözcükleri birleştirdim.Ortaya tam da bir erkekten istediğim kelimeler çıktı.
Seni azgın kelebek,nereye kadar devam edeceksin?Küçük Kim'i uyandırdın ve geri yatması gerek.Yuvasına ihtiyacı var.O direk dansında yaptığın hareketler gerçekten iddialıydı.Ve yeterince azdığımı,azdırdığını düşünüyorum.Ben Kim Taehyung.Bu gece rahat duramayacağım.3.kat 212.Oda.
Unutma,bir işi yapmak istiyorsan devamını getirmelisin,KEDİCİK.
KİM Taehyung
Garip bir his bedenime hücum edermişçesine beni ürkütüyordu.Tamam azmış olabilir ancak bu sözleri gerçekten cesaret isteyen şeyler.Bir enayi bunu gidip taciz yerine koyar ve polise gider.Gerçi sanırım bu doğru yol.Ancak ben bir aptallık yapıp sulanmış deliğimin istediği şeyi ona verecektim.
Bu kağıtta yazan şeylerin kime ait olduğu hakkında bir fikrim yoktu.Sadece adı Kim Taehyung'du.Bir gösteriyi daha direk dansıyla insanların önünde sergileyip 212.odaya gidecektim.Bakalım kimmiş bu kadar istekli olan?
Direk dansımın son yerini de yaptıktan sonra ellerimi direkten çekip derin nefes aldım.Kimse alkışlamıyor,kendi hallerinde şarkı söylüyorlar,dilenciymişim gibi para atıyorlar ve beni koruyacak hiçbir insanoğlu yok!Ahh Tanrım,ne kadar da acımasızsın!
Ancak kim bilir belki de Kim Taehyung denen kişi genç ve ultra yakışıklıdır.Yada yaşlı ve ultra buruşuk!Huhh görüceğiz...Tekrar dinlenme odasına geldiğimde döner koltuğa oturup birkaç fıs parfüm sıktım.Hafif makyaj yaptım.Altıma mini etek,üstüme ise sweatshirt kombini yaptım.
Hava oldukça soğuktu ve giyindiğim şeylerin yeterli olduğunu düşündüğümde son kez aynaya bakıp Taehyung'un beni beğenip beğenmemesi konusunda beğenme fikrini vermesi için elimden gelen herşeyi yaptığıma emin olup dinlenme odasının kapısını kapattım.
Saat gece(2:23),212.oda ve 3.kat...Sonunda bulduğumda merdivenleri bir aptal gibi çıkmak yerine asansöre binebileceğim aklıma geldiğinde ne kadar enayi olduğumu birkez daha anlamış oldum.Kapıyı çaldım.Mahremiyet önemlidir.
Kapıyı;yaşlı,budala bir adamın açmasını beklerken bugün benden içki isteyen adamı karşımda görmek beni şaşırtmıştı.
-Merhaba Bayan Park.
Yujin:Park?Soyadımı nereden biliyorsun?
-İçeride konuşsak,diğerlerinin rahatsız olmasını istemezsin değil mi?
İçeriye geçtiğimizde çok boğucu parfüm kokusu vardı.Bu koku geniz etimi sızlatmıştı.Sanırım parfümle banyo ediyor kendisi.O koltuğa oturduğunda bende tekli koltuklardan birine geçtim.Ölüm sessizliğine devam ederken sürekli Gözlerimiz kesişsede ilk ayıran ben olabiliyordum.
Garip...Sanırım söze ilk benim girmemi bekliyor.
Yujin:Evet?Artık beni neden çağırdığını söylemeyecek misin?Bön bön bakmak için mi çağırdın beni?
-Hayır,neden çağırdığımı benden iyi biliyorsun.
Yujin:Hee şu dans meselesi.Kkk ne o azdın mı?Ahh bakıyorum da yerinde duramıyorsun?
-Ahh Yujin,o direk dansında yaptığın hareketler gerçekten göz kanatır türden.
Yujin:C-cidden mi?
-Hah,güzel dans edebildiğini mi sanıyordun?
Sırıtıp altındaki şişkinliğine baktım.Tanrımm çok zor durumda...
Yujin:Baya baya azdırdığıma göre birşeyler yapabiliyormuşum değil mi?
Sustu.Sadece yere bakıp sırıtıyordu.Bu gece neler olacağı belliydi.Bende onun kadar istiyordum.Kim bu kadar ultra yakışıklı birinin altında gözleri kayacak kadar sevişmek istemez ki?!
-Ahh tanrım karşımda öylece durduğunda bile beni azdırıyorsun!
Sırıtıp kucağını işaret ettiğinde hiç vakit kaybetmeden kucağına oturdum.İlk sexim değildi elbet,ancak çok zevk alacağımdan emindim.Yavaş yavaş sürtünürken onun inleme sesleri,benimkileri bastıracak kadar kuvvetli çıkıyordu.Bu deliğimin deli gibi sızlamasına ve sulanmasına müsaade ediyordu.
Sürtünürken dudağımda sert bir baskı hissettiğimde,onun o minik ve dolgun dudaklarına karşılık vermekten kaçınamazdım.Giderek elleri bel altıma inerken ağzına boğuk bir inleme bırakıyordum.Bu hem haz verici hem de dayanılamazdı.Çünkü deliğim asla ıslanmaktan vazgeçemiyordu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
